Meselâ: Birtek âyet olup yüzondört def’a tekrar edilen cümlesi, Risale-i Nur’un Ondördüncü Lem’a’sında beyan edildiği gibi, Arşı Ferşe bağlıyan ve kâinatı ışıklandıran ve her dakika herkes ona muhtaç olan öyle bir hakikattır ki, milyonlar def’a tekrar edilse yine ihtiyaç vardır. Değil yalnız ekmek gibi her gün, belki hava ve ziya gibi her dakika ona ihtiyaç ve iştiyâk vardır.
Hem meselâ: Sûre-i de sekiz defa tekrar edilen şu, âyeti, o sûrede hikaye edilen peygamberlerin necatlarını ve kavimlerinin azaplarını, kâinatın netice-i hilkati hesabına ve rubûbiyyet-i âmmenin nâmına o binler hakikat kuvvetinde olan âyeti tekrar ederek izzet-i Rabbâniyye, o zâlim kavimlerin azâbını ve Rahimiyyet-i İlâhiyye dahi enbiyanın necatlarını iktiza ettiğini ders vermek için binler def’a tekrar olsa yine ihtiyaç ve iştiyak var ve îcâzlı ve i’cazlı bir ulvî belâğattır. Hem meselâ: Sûre-i Rahman’da tekrar edilen: âyeti ile