ve yine üçüncü bayram olan Ramazan-ı Şerifinizi ve Leyle-i Kadrinizi tebrik ederek emsâl-i kesiresiyle müşerref olmaklığımızı niyaz ve biz kusurluların, kusurumuzun afvını rica ederek umumen selâm ile mübarek ellerinizden öper ve dualarınızı temenni ederiz, efendimiz hazretleri...
Isparta ve havalisinde bulunan
Nur Talebeleri
Haddimden yüz derece ziyâde olan bu mektub muhteviyâtını tevâzu’ ile reddetmek bir küfran-ı ni’met ve umum şâkirdlerin hüsnü zanlarına karşı bir ihânet olması ve aynen kabul etmek bir gurur, bir enâniyet ve benlik bulunması cihetiyle, umum namına Risale-i Nur kâtibinin yazdığı bu uzun mektubu, Onüç fıkraları ilâve ediphem bir şükrü mânevî, hem gururdan, hem küfran-ı ni’metten kurtulmak için size bir suretini gönderiyorum ki: Meyvenin Onbirinci Mes’elesinin âhirinde "Risale-i Nur’un Isparta ve civarı talebelerinin bir mektubudur." diye ilhak edilsin. Ben, bu mektubu bu tadilat ile yazdığımız halde iki defa bir güvercin yanımızdaki pencereye geldi. İçeriye girecekti; Ceylân’ın başını gördü girmedi. Birkaç dakika sonra başkası aynen geldi.