Tarihçe-i Hayat | İkinci Kısım - Barla Hayatı | 157
(150-214)

Risâle-i Nur; Îman ve Kur’ân muhaliflerine karşı mücadelesinde cebr ve münâzaa yolunu değil, ikna ve isbat yolunu ihtiyar etmiştir!

Risâle-i Nur; yüz otuz risâlelerinde, doğrudan doğruya hakîkatın berrak veçhesini bütün vuzuh ve çıplaklığiyle göstermiştir. Din-i Hak olan İslâmiyeti ve âlem-i insaniyetin hidayet güneşi olan Kur’ânın mu’cizeliğini bütün dünya efkârı müvacehesinde ve bütün fikir ve felsefe sahasında cerhedilmez kat’i deliller ile göstermiştir. Ve mantıkî hüccetlerle isbat etmiştir ki; yer yüzündeki bil’umum kemâlât ve medeniyet ve terakki umdeleri, semavî dinler ve peygamberler eliyle gelmiş ve bilhassa İslâmiyetin zuhuriyle âlem-i insaniyet, İslâm Âleminin taht-ı riyasetinde cehalet gayyâsından kurtulmuş ve kurtulacaktır! Felsefe ve Hikmetin içerisinde görünen fazilet, menfaat-i umûmîye vesaire gibi insanî esaslar ise: Güneşin doğmasiyle ondan yayılan ve aydınlanan gece âleminin nurları gibi, Nübüvvet güneşinin tulûu, beşeriyetin fikir ve kalblerinde akisler ve lem’alar husule getirmiş olmasındandır. Hakîkatlı Felsefe ve Hikmetin, Fen ve San’atın üzerinde görünen bu ışıklar, Kur’ân güneşinin ve Nübüvvet kandilinin âlem-i beşeriyete akislerinden ve cilvelerinden mütevelliddir.

Ey Âlem-i İslâm! Uyan, Kur’âna sarıl; İslâmiyete maddî ve ma’nevî bütün varlığınla müteveccih ol!

Ve Ey Kur’âna bin yıllık tarihinin şehadetiyle hâdim olan ve İslâmiyet nurunun zemin yüzünde nâşiri bulunan yüksek ecdadın evlâdı! Kur’âna yönel ve onu anlamaya, okumaya ve onu anlatacak, onun bu zamanda bir mu’cize-i ma’nevîsi olan Nur Risâlelerini mütalâa etmeye çalış. Lîsanın, Kur’ânın Âyetlerini âleme duyururken, hal ve etvar ve ahlâkın da onun ma’nasını neşretsin; lîsan-ı hâlin ile de Kur’ânı oku. O zaman sen, dünyanın efendisi, âlemin reisi ve insaniyetin vasıta-i saadeti olursun!

Ey asırlardanberi Kur’ânın bayrakdarlığı vazîfesiyle cihanda en mukaddes ve muhterem bir mevki-i muallâyı ihraz etmiş olan ecdadın evlâd ve torunları! Uyanınız! Âlem-i İslâmın fecr-i sâdıkında gaflette bulunmak, kat’iyyen akıl kârı değil!

Dinle
-