Tarihçe-i Hayat | İkinci Kısım - Barla Hayatı | 182
(150-214)
Yirmi İkinci Lem’a


Isparta’nın âdil vâlisine ve adliyesine ve zabıtasına, en mahrem ve en has ve hâlis kardeşlerime mahsus olarak yirmi iki sene evvel Isparta’nın Barla nahiyesinde iken yazdığım gâyet mahrem bu risâleciğimi Isparta milletiyle ve hükümetiyle alâkadarlığını gösterdiği için takdim ediyorum. Eğer münâsip görülse, ya yeni veya eski harfle daktilo ile bir kaç nüsha yazılsın ki, yirmi beş otuz senedir esrarımı arıyanlar ve tarassud edenler de anlasınlar: Gizli hiçbir sırrımız yok. Ve en gizli bir sırrımız, işte bu risâledir; bilsinler!

Said Nursî


İşârât-ı Selâse

On Yedinci Lem’anın On Yedinci Notasının Üçüncü Mes’elesi iken, suallerinin şiddet ve şumulüne, ve cevaplarının kuvvet ve parlaklığına binâen, Otuz Birinci Mektubun Yirmi İkinci Lem’ası olarak lemeâta karıştı. Lem’alar bu Lem’aya yer vermelidirler. Mahremdir; en has ve hâlis ve sâdık kardeşlerimize mahsustur.


Bu mes’ele “Üç İşâret” tir:

Birinci İşâret: Şahsıma ve Risâle-i Nura âid mühim bir sual.

Çoklar tarafından deniliyor ki : Sen, ehl-i dünyanın dünyasına karışmadığın halde, nedendir ki her fırsatta onlar senin âhiretine karışıyorlar. Halbuki hiçbir hükümetin kanunu, târik-üd-dünya ve münzevîlere karışmıyor?

Elcevap: Yeni Saidin bu suâle karşı cevabı, sükûttur. Yeni Said: “Benim cevabımı kader-i İlâhî versin” der. Bununla beraber, mecbûriyetle, emaneten istiâre ettiği Eski Saidin kafası diyor ki :

Dinle
-