Tarihçe-i Hayat | Dördüncü Kısım - Kastamonu Hayatı | 391
(281-398)

ebedî ve Cennete lâyık bir sûrette meyvedar eşcar ve çiçekli nebatlar ihzâr etmiştir. Buradakiler ise, müşterilere göstermek için nümûnelerdir.

Hem ağaçlar ve nebatlar, umumen yaprak ve çiçek ve meyvelerinin kelimeleriyle seni takdis ve tesbih ve tahmid ettikleri gibi, o kelimelerden herbirisi dahi ayrıca seni takdis eder. Husûsan meyvelerin bedî bir sûrette etleri çok muhtelif, san’atları çok acib, çekirdekleri çok hârika olarak yapılarak.. o yemek tablalarını ağaçların ellerine verip ve nebatların başlarına koyarak.. zîhayat misafirlerine göndermek cihetinde, lîsan-ı hal olan tesbihatları, zuhurca lîsan-ı kal derecesine çıkar. Bütün onlar Senin mülkünde, Senin kuvvet ve kudretinle, Senin irâde ve ihsanatınla, Senin rahmet ve hikmetinle musahhardırlar.. ve Senin herbir emrine mutîdirler.

Ey şiddet-i zuhurundan gizlenmiş. ve ey kibriya-yı azametinden tesettür etmiş olan Sâni-i Hakîm ve Hâlik-ı Rahîm! Bütün eşcar ve nebatatın, bütün yaprak ve çiçek ve meyvelerin dilleriyle ve adediyle; Seni kusurdan, aczden, şerikten takdis ederek hamd-ü sena ederim.

Ey Fâtır-ı Kadîr! Ey Müdebbir-i Hakîm! Ey Mürebbi-i Rahîm! Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın tâlimiyle ve Kur’ân-ı Hakîm’in dersiyle anladım ve îman ettim ki, nasıl nebatat ve eşcar Seni tanıyorlar, Senin Sıfât-ı Kudsiyeni ve Esmâ-i Hüsnânı bildiriyorlar.. öyle de: Zîhayatlardan ruhlu kısmı olan insan ve hayvanattan hiçbirisi yoktur ki, cisminde, gâyet muntazam saatler gibi işliyen ve işlettirilen dâhilî ve haricî âzalariyle ve bedeninde gâyet ince bir nizam ve gâyet hassas bir mîzan ve gâyet mühim faideler ile yerleştirilen âlât ve duygulariyle ve cesedinde, gâyet san’atlı bir yapılış ve gâyet hikmetli bir tefriş ve gâyet dikkatli bir müvâzene içinde konulan cihâzât-ı bedeniyesiyle, Senin vücûb-u vücûduna ve sıfatlarının tahakkukuna şehâdet etmesin. Çünkü: Bu kadar basîrane nazik san’at ve şuurkârane ince hikmet ve müdebbirane tam müvâzeneye, elbette kör kuvvet ve şuursuz tabiat ve serseri tesadüf karışamazlar..

Dinle
-