Tarihçe-i Hayat | Altıncı Kısım - Emirdağ Hayatı | 538
(453-540)

Merhum Hasan Feyzî, Nurlardan aldığı Hakîkat dersini, Nurlara işâret ederek güzel tanzim etmiş. Lâhikaya girsin.

SAİD NURSÎ


Güzel oku! Her zerrede coşkun birer ma’na var,

Derd ehline bu ma’nada canlar sunan edâ var.

Vermek için parlaklığı, gamlı gönül evine,

Bir bak hele, her cilâdan üstün olan cilâ var.

* * *

Derin, güzel düşünce ile incelersen bunu sen,

Zaiflemiş ruhlar için dağlar gibi gıdâ var.

Hem dilersen, tükenmeyen sermaye-i serveti,

Aç gözünü Nurlara bak, işte sana tûfan gibi gına var.

* * *

Beni tanı, yürü kulum, yürü diye bizlere,

Her nefeste şefkat ile Rabbimizden nidâ var.

Duymuş isen bu nidâyı her zerrenin dilinden,

Müjde olsun, artık sana Cennet denen safâ var!

* * *

Uzaklara bakma! “Nurlara bak, yürü!” alem Onun âyinesi;

Görmez misin, her yüzünde aynı renkte ziya var.

Bir güneştir her zerrede cilve yapıp parlayan;

Bilmez misin, sende dahi o edâdan edâ var.

* * *

Eller açıp yürü bugün kana kana Risâle-i Nurdan ışık al!

Aşka uyan, nura kanan her zerrede rehâ var,

Hüner değil; dostu, düşman; yârı, ağyâr eylemek;

Yâdı biliş yapasın ki, ancak dostta vefa var.

* * *

Hünerdir ki; yaprak, atlas; toprak, elmas olmalı!

Çünkü bir bak, ne yaprakta ne toprakta beka var.

Kısa görüp denizleri damlalara çevirme;

Hakîkatta, her damlada gizli birer derya var.

* * *

Damla iken aslın senin, dağı taşı aşarsın,

Hem gökleri keşfedersin, sende ey Nur, böyle dehâ var.

Bir noktayı bir cihan yap, o cihana hâkim ol,

Zîra senin bir noktanda, güneş kadar zekâ var!

Dinle
-