Tarihçe-i Hayat | Yedinci Kısım - Afyon Hayatı | 547
(541-611)

Hâlbuki Risâle-i Nur, müellifin şahsiyle bağlı değildir. Risâle-i Nur, Kur’ânın malıdır. Risâle-i Nur, başka eserlere benzemez. Risâle-i Nur, başlıbaşına hüccet ve bürhan hazinesidir; yâni bizatihî bürhan ve hüccettir. Risâle-i Nur okuyan, müellifin şahsına bakmaz; doğrudan doğruya eserin içindeki hakîkatlara, bürhan ve delillere hasr-ı nazar eder. Bu ve daha birçok hakîkatlara binaendir ki; Bediüzzaman’ın aleyhinde yapılan çok dehşetli resmî propagandalar dahi akîm kalmıştır. Ve akîm kalmaya da mahkûmdur.

Evet, bu Millet-i İslâmiye, vatan ve millete bu derece hadsiz istifade te’min eden, Kur’ân ve îman hizmetini görülmemiş bir feragat-i nefisle ve fedakârlıklarla yapan bu büyük müellif ve mütefekkirin, bu derece mahkemelerde sürüklendiğine, milyarlar teessüfler yağdırıyor. Vatan ve milletin maslahatı nâmına haber veriyoruz ki: Bu iş bir an evvel neticelendirilmeli ve mahkemelere son verilmelidir. Zîra Bediüzzaman’ın yaptığı Kur’ânî hizmet İslâm dünyası genişliğinde ve cihanşümûl bir çaptadır. Bediüzzaman Said Nursî hakkında takdim ettiğimiz gâyet yüksek hakîkatlar ve gâyet âlî kıymetler, delilsiz değildir; içinde mübalâğa yoktur. Şüphe edenler, henüz hayatta olan Bediüzzaman’ı yakından tanımakla ve Risâle-i Nur’u sebat ve devamla ve niyet-i hâlisane ile okumakla farkına varacaklardır ki; biz, bu tarihçe-i hayatta naklettiğimiz hakîkatları ifade ederken, söz ve ifadelerimiz çok sönük olmuştur. Hem kendilerinin, ihlâsla, bizden ziyâde idrak edecekleri kanaatleri, bütün beşeriyete ilân etmek iştiyakına da sahip olacaklardır.

Bütün dünya mahkemeleri, gizli din düşmanlarının yaptıkları ithamlara nazaran Bediüzzaman’ı mahkûm etmeye çalışsalar, o mahkemeler delile istinâd ettikçe, Bediüzzaman’ı mahkûm edemezler!

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, İslâmiyet düşmanları tarafından zehirlemelerin hastalıklariyle dâimî yatak içersinde gün geçirmekte ve şöyle demektedir: “Kabir kapısını bekliyorum.” Fakat biz Cenâb-ı Haktan bütün kudret ve kuvvetimizle duâ ve niyaz ediyoruz ki, o büyük din kahramanına daha çok uzun ömürleri lûtuf buyursun. Zîra o gibi Kur’ânın fedai ve muhlis bir hâdimine, o gibi yüksek bir dâhîye, o gibi büyük bir mütefekkire, o gibi bir hakîkat kahramanına, o gibi nazirsiz bir İslâm hakîmine, bütün Âlem-i İslâm ve bütün cihan muhtaçtır.

* * *
Dinle
-