beş günden sonra çok mübârek ve çok sevaplı ibâdet ayları olan Şuhûr-u Selâse gelecek. Herbir hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i şerifte yüzden geçer; Şaban-ı muazzamda üç yüzden ziyâde; ve Ramazan-ı Mübârekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere; Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar. Bu pekçok uhrevî faideleri kazandıran ticaret-i uhreviyenin bir kudsî pazarı ve ehl-i hakîkat ve ibâdet için mümtaz bir meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü ehl-i îmana te’min eden Şuhûr-u Selâseyi böyle bire on kâr veren Medrese-i Yusufiyede geçirmek, elbette büyük bir kârdır. Ne kadar zahmet çekilse, ayn-ı rahmettir. İbâdet cihetinde böyle olduğu gibi, Nur hizmeti dahi nisbeten kemiyet değilse de keyfiyet îtibariyle bire beştir. Çünkü, bu misâfirhâneye mütemadiyen giren ve çıkanlar, Nur’un derslerinin intişarına bir vasıtadır. Ba’zan bir adamın ihlâsı, yirmi adam kadar faide verir. Hem Nur’un sırr-ı ihlâsı siyasetkârane kahramanlık damarını taşıyan, Nur’un tesellilerine pekçok muhtaç bulunan mahpus biçâreler içinde intişarı için bir parça zahmet ve sıkıntı olsa da ehemmiyeti yok. Ve derd-i maişet ciheti ise; zaten bu üç ay âhiret pazarı olmasından herbiriniz çok şâkirdlerin bedeline, hatta ba’zınız bin adamın yerinde buraya girdiğinden, elbette sizin haricî işlerinize yardımları olur diye tamamiyle ferahlandım. Ve bayrama kadar burada bulunmak, büyük bir ni’mettir, bildim.
SAİD NURSÎ
................................................
Ba’zı emârelerle bildim ki; gizli düşmanlarımız, Nurların kıymetini düşürmek fikriyle, siyaset ma’nasını hatırlatan Mehdilik dâvasını tevehhüm ile, güya Nurlar buna bir âlettir diye, çok asılsız bahâneleri araştırıyorlar. Belki benim şahsıma karşı bu işkenceler, bu evhamlarından ileri geliyor. Ben, o gizli zâlim düşmanlara ve onları aleyhimizde dinleyenlere derim: Hâşâ.. sümme hâşâ! Hiç bir vakit böyle haddimden tecavüz edip îman hakîkatlarını şahsiyetime bir makam-ı şan u şeref kazandırmağa âlet etmediğime bu yetmiş beş, husûsan otuz senelik hayatım ve yüz otuz Nur Risâleleri ve benim ile tam arkadaşlık eden binler zâtlar şehadet ederler.