Mutlaka her hareket ve hizmette maddî bir ücret ve şahsî menfaatler mülâhaza etmek, Türk’ün millî tarihinin şeref ve haysiyeti ile kabil-i te’lif olamaz. Bizler, ancak Rıza-yı İlâhî için çalışıyoruz. Bizzat hizmetinde bulunmakla aldığımız telezzüz kardeş ve vatandaşlarımıza, İslâmiyete ve insaniyete yardımda bulunabilmek mazhariyetinden gelen ebedî hayatımıza ait sürur ve ümit, bizim bu babda aldığımız ve alacağımız yegâne hakîki mukabele ve ücrettir.
Risâle-i Nur, nasıl bir tefsirdir?
Tefsir iki kısımdır. Birisi: Ma’lûm tefsirlerdir ki, Kur’ânın ibâresini ve kelime ve cümlelerinin ma’nalarını beyân ve îzah ve isbat ederler. İkinci kısım tefsir ise: Kur’ânın îmanî olan hakîkatlarını kuvvetli hüccetlerle beyân ve isbat ve îzah etmektir. Bu kısmın çok ehemmiyeti var. Zâhir ma’lûm tefsirler, bu kısmı ba’zan mücmel bir tarzda dercediyorlar; fakat Risâle-i Nur, doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esas tutmuş, emsalsiz bir tarzda muannid feylesofları da susturan bir ma’nevî tefsirdir.
Risâle-i Nur sübjektif nazariye ve mütâlâalardan uzak bir şekilde, her asırda milyonlarca insana rehberlik yapan mukaddes kitabımız olan Kur’ânın hakîkatlarını rasyonel ve objektif bir şekilde îzah edip insaniyetin istifadesine arzedilen bir külliyattır.
Risâle-i Nur!.. Kur’ân Âyetlerinin nurlu bir tefsiri.. Baştan başa îman ve tevhid hakîkatlarıyla müberhen.. Her sınıf halkın anlayışına göre hazırlanmış... Müsbet ilimlerle mücehhez.. Vesveseli şüphecileri ikna ediyor... En avamdan en havassa kadar herkese hitap edip, en muannid feylesofları dahi teslime mecbûr ediyor...
Risâle-i Nur!.. Nurlu bir külliyat... Yüz otuz eser... Büyüklü küçüklü risâleler halinde... Asrın ihtiyaçlarına tam cevap verir... Aklı ve kalbi tatmin eder... Kur’ân-ı Kerîm’in yirminci asırdaki -lâfzî değil- ma’nevî tefsiri...
İsbat ediyor!.. Akla gelen bütün istihfamları... Zerreden Güneşe kadar îman mertebelerini... Vahdaniyet-i İlâhîyyeyi... Nübüvvetin hakikatını.