Millet ve devletçe İslâmiyet ve saadet yolunda atılan her adımı takdir ve tasviple karşılamakta. Hak yolunda yürüyen, İslâmî şeâiri ihya edenlere duâ etmektedir. Aynı zamanda, Âlem-i İslâmın maddeten ve ma’nen selâmet ve saadetini dilemekte ve bu yolda girişilen dahil ve hariçteki gayretlerden hadsiz derecede sevinç ve memnuniyet duymaktadır.
Risâle-i Nur’u Kur’ân-ı Hakîmin bu zamana mahsus bir mu’cizesi bilmekte, bu vatanı komünizm tehlikesinden Risâle-i Nur’daki hakîkat-ı Kur’âniye muhafaza ettiğini beyân etmekte ve Âlem-i İslâmla hakiki kardeşliğe ve uhuvvete ve ittifaka medâr olacağını, dünyevî ve uhrevî saadetimizin bu hakîkata yapışmamızda bulunduğunu duyurmaktadır.
Risâle-i Nur’un Anadolu’dan başka diğer Müslüman memleketlerde yayılmasının elzem olduğu kanaatindedir. Siyasî gayret ve faaliyetlerden evvel, Risâle-i Nur’un neşrolmasının daha menfaattar olacağını ihbar etmektedir.