Tarihçe-i Hayat | Sekizinci Kısım - Isparta Hayatı | 676
(612-740)

İşte, bu kudsî hakîkatin hâmili ve naşiri olan ve hakîkatta bu günkü beşeriyetin medâr-ı iftiharı bulunan bu azîz zât, din düşmanlarının plâniyle -vaktiyle- bu beldeye gönderilmiş, Anadolu’da te’sis ettirilen rejimin aleyhinde bulunmasına, fiilî müdahalesine mümanaat olunmuştu. Heyhat! Esasen kendisi siyasetten çekilmişti; ehl-i dünyanın dünyasına karışmıyordu; O, istikbali nurlandıracak bir hakîkatın te’lif ve neşrine çalışıyordu. Kâinatın sahibi ve hâdiselerin mutasarrıfı olan Allah; onun hâmisi, muîni ve yardımcısı idi.

İşte, otuz sene sonra tekrar Barla’ya döndüğü zaman, hizmet-i îmaniyesinde nail olduğu büyük ikramları, inayetleri düşünerek, müşahede ederek mesrur oldu ve sürurundan ağlıyordu, secde-i şükrana varıyordu.

Hâl-i hazırda Üstad Isparta’da ikâmet eder. Ba’zan Emirdağı’na, ba’zan Barla’ya gider. Buraları, Risâle-i Nur’un te’lif ve inkişaf merkezleri olduğu için ruhen çok alâkadardır. Hem, kendisi doksan yaşına yaklaştığı ve birçok def’alar zehirlendiği için, rahatsızdır. Hastalığı târif edilmiyecek derecede ağırdır ve şiddetlidir. Ruhen, hissiyatı kuvvetli; ve âlem, ba’hûsus Âlem-i İslâm, bilhassa Risâle-i Nur dâiresi, vücûd-u ma’nevîsi hükmünde olduğundan, her iki vücûdundaki ızdırap şedittir. Gerçi talebelerinin duâları ve neşr-i envar-ı îmaniye o ızdırabına bir merhem ve deva ise de, yine de pek vâsi’ şefkatı i’tibâriyle zaman zaman ızdırabı şiddetlenmektedir. Bu i’tibârla, tebdil-i havaya çok muhtaçtır. Bir yerde fazla kalamıyor. Tebdil-i havaya çıktığı zaman hastalığı kısmen azalıyor, rahat nefes alabiliyor.

Üstad, Risâle-i Nur kesretle intişar ettiğinden ve her yerde pek çok Nur Talebeleri mevcut olduğundan halklarla konuşmayı tamamiyle terk etmiştir. “Risâle-i Nur, benimle sohbetten on derece ziyâde faidelidir.” deyip ziyaretçi de kabul etmemektedir. Hatta yanındaki talebeleriyle dahi zarûret halinde konuşmaktadır.

Artık hayatının son safhasına geldiğini söylemekte, daima içinde yaşadığı ayı çıkarabileceğinden şüphe eder bir vaziyette ecelini beklemektedir. Nurların neşriyatından memnun ve müteşekkirdir.

Dinle
-