Siracınnûr | Onikinci Münacat | 177
(177-179)
ON YEDİNCİ LEM’ANIN ON İKİNCİ NOTASINDA-Kİ MÜELLİFİN HAZİN MÜNÂCATI

ON İKİNCİ NOTA: Ey bu notaları dinliyen dostlarım ! Biliniz ki; ben hilâf-ı âdet olarak, gizlemesi lâzım gelen Rabbime karşı kalbimin tazarru ve niyaz ve münâcatını bazen yazdığımın sebebi; ölüm, dilimi susturduğu za-manlarda, dilime bedel kitabımın söylemesinin kabulünü Rahmet-i İlâhîyyeden rica etmektir.

Evet, kısa bir ömürde, hadsiz günahlarıma keffaret olacak, muvakkat lîsanımın tevbe ve nedametleri kâfi gelmiyor. Sâbit ve bir derece daim olan kitabın lîsanı daha ziyâde o işe yarar. İşte ön üç sene (Hâşiye) evvel, dağdağalı bir fırtına-i ruhiye neticesinde, Eski Said’in gülmeleri, Yeni Said’in ağlamalarına inkılâb edeceği hengâmda; gençliğin gaflet uykusun-dan ihtiyarlık sabahiyle uyandığım bir anda, şu münâcat ve niyaz, arabî yazılmıştır. Bir kısmının Türkçe meâli şudur ki:

Ey Rabb-ı Rahîmim! ve ey Hâlık-ı Kerîmim! Benim sû-i ihtiyarımla ömrüm ve gençliğim zâyi’ olup gitti. Ve o ömür ve gençliğin meyvele-rinden elimde kalan, elem verici günahlar, zillet verici elemler, dalâlet verici vesveseler kalmıştır. Ve bu ağır yük ve hastalıklı kalb ve hacâletli yüzümle kabre yakınlaşıyorum. Bilmüşahade göre göre gâyet sür’atle, sağa ve sola inhiraf etmiyerek, ihtiyarsız bir tarzda vefat eden ahbab ve akran ve akaribim gibi kabir kapısına yanaşıyorum. O kabir, bu dâr-ı fâni-den, firak-ı ebedî ile ebedü’l-âbâd yolunda kurulmuş, açılmış evvelki men-zil ve birinci kapıdır.

----------------------------------------------
Hâşiye: Şimdi kırksene oldu.

Ses Yok