Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 310
(1-445)
556- Risalede yeri: Mektubat sh: 265
Me'hazler: (Bu bir hadîs değil, fakat ayn-ı hakikat bir şiir olarak dillerde gezmektedir.)
Edeb-üd Dünya Ved-Din sh: 10; şiir, Abdullah bin Ca'fer bin Ebi Talib'in (yani Hazret-i Ali'nin
kardeşi oğlu Abdullah'ın) uzun bir şiirinden bir parça olduğunu kaydetmektedir.
Meâli: "Rıza gözü, ayıp ve kusurları görmez. Amma kem gözler ise hep kusur ve ayıpları arar,
araştırır."
557- «Eğer hasmını mağlûb etmek istersen, fenalığına karşı iyilikle mukabele et!.. En selâmetli ve en
çabuk hasmını mağlûb edecek afv ve safh ile ve ulüvv-ü cenablıkla mukabele etsen, zulümden ve zarardan
kurtulursun.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 265, 266 ve daha Nur'un sair risalelerinde varsa.
Me'hazler: (Nur'un bu hikmet-feşan hükmü ve âyet ve hadîslerden mürekkeb şu ifadeleri, bir hadîs-i
şerifin öz metni olarak bulunamadı ise de, lâkin İmam-ı Ali'nin (R.A.) bir sözünün meâli olarak bulundu.)
Edeb-üd Dünya Ved-Din sh: 111
Zabıt şekli: (İmam-ı Ali)
Meâli: "Düşmanına karşı gâlib ve güçlü duruma geldiğin zaman, o güç ve gâlibiyetin bir şükrü olarak
onu affet!"
558- «Yani: İki cihanın rahat ve selâmetini iki harf tefsir eder, kazandırır. Dostlarına karşı mürüvetkârane
muaşeret.. ve düşmanlarına karşı sulhkârâne muamele etmektir.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 267 ve daha Nur'un sair Risalelerinde aynı mânalar varsa...
Me'hazler: (Hazret-i Üstad bu mânayı Hâfız Şirazî'nin Divanından Farisî bir beyt olarak almış ve
Türkçe mânasını da kaydetmiştir. Ancak ben, Şirazî'nin Divanından değil, Edeb-üd Dünya ve-d Din
kitabında ve Tefsir-i Ruh-ul Beyan'da aynı mânaya yakın hadîs metinleri ve hükümler bulunduğu için,
onları kaydediyorum.)
Edeb-üd Dünya ve-d Din sh: 143; Tefsir-i Ruh-ul Beyan - Burusevî 5/172; Amel-ül Yevmi ve-l Leyle
İbn-üs Seniyy sh: 158; Keşf-ül Hafâ- Aclunî 1/223
Bu gelecek hadîs-i şerifle mürüvet mes'elesini şöyle tarif etmiştir:
Yani: "İnsanlarla muamelesinde onlara zulmetmez, konuştuğunda yalan söylemez, va'dlerde
bulunduğunda hulfetmez olan bir insan; mürüvvetini tekmil etmiş, adaletini ispatlamış ve uhuvvetini
perçinleştirmiş olur."
Keşf-ül Hafâ kitabı ve Ruh-ul Beyan tefsirinde ise, hem Farisî bir beyt mevcuddur, hem şu hadîs-i şerif
vardır:Yani: "Cenab-ı Allah bana farzların ikamesi için emreylediği gibi, insanlarla müdara içinde muamele etmeni de emretti."
Musalâha mes'elesi ise: Başta Buharî Kitab-üs Sulh bölümünde sulhun ehemmiyetini ve en hayırlı iş
olduğunu yazdığı gibi, bütün hadîs kitaplarında da bulunmaktadır.
559- Risalede yeri: Mektubat sh: 268; ve daha Nur'un sair yerlerinde de varsa...
Me'hazler: El-Feth-ül Kebir 1656, El-Hâfız Nasr-ül Makdisî'nin "El-Hüccet" eserinden, Beyhakî'nin
"Risalet-ül Eş'ariye"sinden ve keza Halimî ve Kadı Hüseyin, İmam-ül Haremeyn'den nakil ile; Ukûd-ül
Cevahir-il Münife- Zebidî sh: 10; Nevadir-ül Usûl -Hâkim-i Tirmizî sh: 121; El-Mizan-ül Kübra - Şa'ranî
1/7, 40; Teysir-ül Vüsûl 1/8, İmam-ı Mâlik'ten nakil; Ed-Dürer-ül Müntesire - Suyutî sh:8; İhya-u Ulûm
id Din - Gazalî 1/27; İthaf-üs Sâdet-il Müttakîn Zebidî 1/323-324, Allâme Zebidî Hazretleri, hadîsi uzun uzadıya tahlil etmiş, bir çok muhaddislerin müsbet-menfî görüşlerini kaydetmiş ve nihayetinde Hattabî'nin "Garib-ül Hadîs" eserinde bu hadîsi istitraden kaydederek şöyle dediğini yazmış: "Bu hadîse iki şahıs itiraz etmiştir. Bunlardan birisi: İbadî mezhebinden.. birisi de: Mülhid bir kişitir. Bu adamların isimleri ise, birincisi; İshak-ül Musilî, ikincisi;
Amr bin Bahr-ül Cahiz'dir." diye kaydettikten sonra; "Hattabî Hazretlerinin yanında bu hadîsin bir aslı,
yani bir senedi bulunduğunu anlıyorum." demiştir.
Zabıt şekli: (Hadîs bir kaç lafızla gelmiştir. Hem bir çok hadîsler gibi, bu hadîsin üzerinde de bazı
tartışmalar olmuştur. Amma onun sıhhati, yani mânasının doğruluğu bir çok hadîs imamlarınca kabul ve
teslim edilmiştir.)
lafzıyla da vardır.
Meâli: "Beni ümmetimin ihtilâfı, (yahut Ashabımın ihtilâfı) rahmettir."
Me'hazler: (Bu bir hadîs değil, fakat ayn-ı hakikat bir şiir olarak dillerde gezmektedir.)
Edeb-üd Dünya Ved-Din sh: 10; şiir, Abdullah bin Ca'fer bin Ebi Talib'in (yani Hazret-i Ali'nin
kardeşi oğlu Abdullah'ın) uzun bir şiirinden bir parça olduğunu kaydetmektedir.
Meâli: "Rıza gözü, ayıp ve kusurları görmez. Amma kem gözler ise hep kusur ve ayıpları arar,
araştırır."
557- «Eğer hasmını mağlûb etmek istersen, fenalığına karşı iyilikle mukabele et!.. En selâmetli ve en
çabuk hasmını mağlûb edecek afv ve safh ile ve ulüvv-ü cenablıkla mukabele etsen, zulümden ve zarardan
kurtulursun.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 265, 266 ve daha Nur'un sair risalelerinde varsa.
Me'hazler: (Nur'un bu hikmet-feşan hükmü ve âyet ve hadîslerden mürekkeb şu ifadeleri, bir hadîs-i
şerifin öz metni olarak bulunamadı ise de, lâkin İmam-ı Ali'nin (R.A.) bir sözünün meâli olarak bulundu.)
Edeb-üd Dünya Ved-Din sh: 111
Zabıt şekli: (İmam-ı Ali)
Meâli: "Düşmanına karşı gâlib ve güçlü duruma geldiğin zaman, o güç ve gâlibiyetin bir şükrü olarak
onu affet!"
558- «Yani: İki cihanın rahat ve selâmetini iki harf tefsir eder, kazandırır. Dostlarına karşı mürüvetkârane
muaşeret.. ve düşmanlarına karşı sulhkârâne muamele etmektir.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 267 ve daha Nur'un sair Risalelerinde aynı mânalar varsa...
Me'hazler: (Hazret-i Üstad bu mânayı Hâfız Şirazî'nin Divanından Farisî bir beyt olarak almış ve
Türkçe mânasını da kaydetmiştir. Ancak ben, Şirazî'nin Divanından değil, Edeb-üd Dünya ve-d Din
kitabında ve Tefsir-i Ruh-ul Beyan'da aynı mânaya yakın hadîs metinleri ve hükümler bulunduğu için,
onları kaydediyorum.)
Edeb-üd Dünya ve-d Din sh: 143; Tefsir-i Ruh-ul Beyan - Burusevî 5/172; Amel-ül Yevmi ve-l Leyle
İbn-üs Seniyy sh: 158; Keşf-ül Hafâ- Aclunî 1/223
Bu gelecek hadîs-i şerifle mürüvet mes'elesini şöyle tarif etmiştir:
Yani: "İnsanlarla muamelesinde onlara zulmetmez, konuştuğunda yalan söylemez, va'dlerde
bulunduğunda hulfetmez olan bir insan; mürüvvetini tekmil etmiş, adaletini ispatlamış ve uhuvvetini
perçinleştirmiş olur."
Keşf-ül Hafâ kitabı ve Ruh-ul Beyan tefsirinde ise, hem Farisî bir beyt mevcuddur, hem şu hadîs-i şerif
vardır:Yani: "Cenab-ı Allah bana farzların ikamesi için emreylediği gibi, insanlarla müdara içinde muamele etmeni de emretti."
Musalâha mes'elesi ise: Başta Buharî Kitab-üs Sulh bölümünde sulhun ehemmiyetini ve en hayırlı iş
olduğunu yazdığı gibi, bütün hadîs kitaplarında da bulunmaktadır.
559- Risalede yeri: Mektubat sh: 268; ve daha Nur'un sair yerlerinde de varsa...
Me'hazler: El-Feth-ül Kebir 1656, El-Hâfız Nasr-ül Makdisî'nin "El-Hüccet" eserinden, Beyhakî'nin
"Risalet-ül Eş'ariye"sinden ve keza Halimî ve Kadı Hüseyin, İmam-ül Haremeyn'den nakil ile; Ukûd-ül
Cevahir-il Münife- Zebidî sh: 10; Nevadir-ül Usûl -Hâkim-i Tirmizî sh: 121; El-Mizan-ül Kübra - Şa'ranî
1/7, 40; Teysir-ül Vüsûl 1/8, İmam-ı Mâlik'ten nakil; Ed-Dürer-ül Müntesire - Suyutî sh:8; İhya-u Ulûm
id Din - Gazalî 1/27; İthaf-üs Sâdet-il Müttakîn Zebidî 1/323-324, Allâme Zebidî Hazretleri, hadîsi uzun uzadıya tahlil etmiş, bir çok muhaddislerin müsbet-menfî görüşlerini kaydetmiş ve nihayetinde Hattabî'nin "Garib-ül Hadîs" eserinde bu hadîsi istitraden kaydederek şöyle dediğini yazmış: "Bu hadîse iki şahıs itiraz etmiştir. Bunlardan birisi: İbadî mezhebinden.. birisi de: Mülhid bir kişitir. Bu adamların isimleri ise, birincisi; İshak-ül Musilî, ikincisi;
Amr bin Bahr-ül Cahiz'dir." diye kaydettikten sonra; "Hattabî Hazretlerinin yanında bu hadîsin bir aslı,
yani bir senedi bulunduğunu anlıyorum." demiştir.
Zabıt şekli: (Hadîs bir kaç lafızla gelmiştir. Hem bir çok hadîsler gibi, bu hadîsin üzerinde de bazı
tartışmalar olmuştur. Amma onun sıhhati, yani mânasının doğruluğu bir çok hadîs imamlarınca kabul ve
teslim edilmiştir.)
lafzıyla da vardır.
Meâli: "Beni ümmetimin ihtilâfı, (yahut Ashabımın ihtilâfı) rahmettir."
Ses Yok