Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 314
(1-445)
576- Risalede yeri: Mektubat sh: 280 ve Nur'un sair yerlerinde varsa...
Me'hazler: El-Feth-ül Kebir 3/267, Hatib-i Bağdadî'den nakil; Feyz-ül Kadir - Menavî 6/298 hadîs
no: 9318; Keşf-ül Hafâ - Aclunî 2/21, Deylemî ve Müsned-üş Şihab'da hadîsi Kuzaî ve İbn-ü Ebi-d
Dünya'dan naklettiklerini kaydetmiştir.
Zabıt şekli:
Meâli: "Nusret sabırla ve genişlik musibetle beraberdir." İkinci hadîsin meâli: "Sabıt genişliklerin
anahtarıdır. Dünyadan zühd ise, ebedin zenginliğidir."
577- «Hazret-i Peygamber (A.S.M.) Nübüvvetten evvel nasıl ibadet ederdi?
Elcevab: Hazret-i İbrahim'in (A.S.) Arabistan'da çok perdeler altında cereyan eden bakiye-i dini ile;
fakat farziyet ve mecburiyet sûretiyle değil, belki ihtiyarı ile ve mendubiyet sûretiyle ibadet ederdi.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 281
Me'hazler: El-Fetavi-l Hadîsiye - İbn-i Hacer-il Heysemî sh: 11; El-Havî Lil-Fetavî - Suyutî 2/413;
ayrıca "Hadîsler Cetveli" 606 numaralı bölüme de bakılabilir.
Zabıt şekli: (Not: Bu mes'ele ülema arasında -fakat tahminî kanaatlarla-ihtilâflı olmakla birlikte;
İmam-ı Suyutî, Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) ebeveyninin, Dîn-i Hanif-i İbrahim üzere olduklarını bir çok
tarihî rivayet ve delillerle isbat etmiştir. Buna göre ve ayrıca âyeti bu hususa bir derece işaret eder
denilebilir diye yazılmıştır.)
Buna göre, Hazret-i Üstad'ın o hükmü elbette ki en sahih ve ittifaklı tarafının muhkem görüşleridir.
Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) anne ve babasının ve ayrıca da Hazret-i İsmail dini üzere ibadet eden
Arabistan'da bir çok adamların ve Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) ecdadından bir çok kimselerin aynı hakikat
üzere olduklarının kesin tarihî delilleri meydanda olmasıyla; O, bunların yolundan giderek hususî şekilde
İbrahim ve İsmail (Aleyhimesselâmların) dinleri üzerine ibadet etmiş olduğu hakikatı kendiliğinden
meydana çıkar.
578- Risalede yeri: Mektubat sh: 282; Lem'alar sh: 253
Me'hazler: Mecma-uz Zevaid 10/270; El-Feth-ül Kebir 2/101, San'anî, Taberanî ve Beyhakî'nin
Sünen-ül Kübra eserlerinden nakil; El-Metalib-ül Âliye hadîs no: 2708; Cem'-ül Fevaid 2/704
(Taberanî'nin Mu'cem-ül Evsat ve Müsned-ül Bezzar'dan nakil); Müsned-ül Firdevs 2/176; İthaf-üs Sâdet
il Müttakîn - Zehibî 2/420; Edeb-üd Dünya Ve-d Din sh: 27 İhya-u Ulûm-id Din 1/143; Mu'cem-üt
Taberanî El-Kebir 22/202; El-Kâmil Fid-Duafa' - İbn-i Ady 1/253 ve 2/721
Zabıt şekli: Hadîs, aynı mâna, fakat ayrı ayrı lafızlarla gelmiştir. Meselâ: Edeb-üd Dünya Ve-d Din'de:
Meâli: "Sizin hayırlı gençleriniz onlardır ki, sizin ihtiyarlarınıza benzemeye çalışanlardır."
579- Risalede yeri: Mektubat sh: 285; Osmanlıca Lem'alar sh: 16
Me'hazler: Bu hüküm bir hadîs-i şerif'in öz metni olarak bulunamadı. Amma her halde ... gibi
âyetlerden iktibasen alınmış doğru ve hak bir sözdür. Zaten Hazret-i Üstad da, hadîstir demiyor.
Meâli: Risale-i Nur'da mânası vardır.
580- Risalede yeri: Mektubat sh: 288; Tercüme Mesnevî (Abdülmecid) sh: 124, 247; Tercüme Mesnevî
(Abdülkadir) sh: 248 ve 289
Me'hazler: Arabça olan bu beyt, İskenderiyeli meşhur Atâullah'ın Hikem'inden veya Muallim Cudi'den
olsa gerektir. Hazret-i Üstad, kimin beyti olduğunu yazmadığı ve bu iki zâtın Divanları bende mevcut
olmadığı için me'haz veremedim. Lâkin Amasyalı Mecdizâde Ahmed Emrî'nin uzun bir şiirinin bir beyti
şöyledir:
"İbretle nigâh eyle bütün nakş-i cihana, bunlar nazar-ı ehl-i basirette resail." (Hususî arşivimiz no: 89)
581- «Dua bir sırr-ı azîm-i ubudiyettir, belki ubudiyetin ruhu hükmündedir.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 299 ve daha Nur'un sair yerlerinde varsa...
Me'hazler: Müstedrek-ül Hâkim 1/491, Zehebî de sıhhatini ikrar etmiş; Cem'-ül Fevaid 2/615;
Müsned-ül Firdevs 2/224; Tirmizî hadîs no: 3371; Cem'-ül Cevami' - Suyutî hadîs no: 10679; Feyz-ül
Kadir Menavî hadîs no: 4256; Kenz-ül Ummal hadîs no: 3314; İthaf-üs Sâdet-il Müttakîn - Zebidî 5/129;
Mişkât-ül Masabih hadîs no: 1231; Tuhfet-ül Ahvezî Şerh-i Tirmizî 9/311; Bülûğ-ul Meram - İbn-i Hacer
sh: 283
Zabıt şekli: Tirmizî'nin hadîsi:
Tirmizî'nin ikinci hadîsi:
Meâli: Enes bin Mâlik'ten rivayet: Resul-i Ekrem (A.S.M.) ferman etmiş ki: "Dua ibadetin beyni veya
özüdür." Tirmizî'nin ikinci hadîsi ise, Nu'man bin Beşir'den rivayet edilmiş: Resul-i Ekrem (A.S.M.)
demiş ki: "Dua ibadetini tâ kendisidir." Ve sonra bu âyeti okudu:
Me'hazler: El-Feth-ül Kebir 3/267, Hatib-i Bağdadî'den nakil; Feyz-ül Kadir - Menavî 6/298 hadîs
no: 9318; Keşf-ül Hafâ - Aclunî 2/21, Deylemî ve Müsned-üş Şihab'da hadîsi Kuzaî ve İbn-ü Ebi-d
Dünya'dan naklettiklerini kaydetmiştir.
Zabıt şekli:
Meâli: "Nusret sabırla ve genişlik musibetle beraberdir." İkinci hadîsin meâli: "Sabıt genişliklerin
anahtarıdır. Dünyadan zühd ise, ebedin zenginliğidir."
577- «Hazret-i Peygamber (A.S.M.) Nübüvvetten evvel nasıl ibadet ederdi?
Elcevab: Hazret-i İbrahim'in (A.S.) Arabistan'da çok perdeler altında cereyan eden bakiye-i dini ile;
fakat farziyet ve mecburiyet sûretiyle değil, belki ihtiyarı ile ve mendubiyet sûretiyle ibadet ederdi.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 281
Me'hazler: El-Fetavi-l Hadîsiye - İbn-i Hacer-il Heysemî sh: 11; El-Havî Lil-Fetavî - Suyutî 2/413;
ayrıca "Hadîsler Cetveli" 606 numaralı bölüme de bakılabilir.
Zabıt şekli: (Not: Bu mes'ele ülema arasında -fakat tahminî kanaatlarla-ihtilâflı olmakla birlikte;
İmam-ı Suyutî, Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) ebeveyninin, Dîn-i Hanif-i İbrahim üzere olduklarını bir çok
tarihî rivayet ve delillerle isbat etmiştir. Buna göre ve ayrıca âyeti bu hususa bir derece işaret eder
denilebilir diye yazılmıştır.)
Buna göre, Hazret-i Üstad'ın o hükmü elbette ki en sahih ve ittifaklı tarafının muhkem görüşleridir.
Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) anne ve babasının ve ayrıca da Hazret-i İsmail dini üzere ibadet eden
Arabistan'da bir çok adamların ve Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) ecdadından bir çok kimselerin aynı hakikat
üzere olduklarının kesin tarihî delilleri meydanda olmasıyla; O, bunların yolundan giderek hususî şekilde
İbrahim ve İsmail (Aleyhimesselâmların) dinleri üzerine ibadet etmiş olduğu hakikatı kendiliğinden
meydana çıkar.
578- Risalede yeri: Mektubat sh: 282; Lem'alar sh: 253
Me'hazler: Mecma-uz Zevaid 10/270; El-Feth-ül Kebir 2/101, San'anî, Taberanî ve Beyhakî'nin
Sünen-ül Kübra eserlerinden nakil; El-Metalib-ül Âliye hadîs no: 2708; Cem'-ül Fevaid 2/704
(Taberanî'nin Mu'cem-ül Evsat ve Müsned-ül Bezzar'dan nakil); Müsned-ül Firdevs 2/176; İthaf-üs Sâdet
il Müttakîn - Zehibî 2/420; Edeb-üd Dünya Ve-d Din sh: 27 İhya-u Ulûm-id Din 1/143; Mu'cem-üt
Taberanî El-Kebir 22/202; El-Kâmil Fid-Duafa' - İbn-i Ady 1/253 ve 2/721
Zabıt şekli: Hadîs, aynı mâna, fakat ayrı ayrı lafızlarla gelmiştir. Meselâ: Edeb-üd Dünya Ve-d Din'de:
Meâli: "Sizin hayırlı gençleriniz onlardır ki, sizin ihtiyarlarınıza benzemeye çalışanlardır."
579- Risalede yeri: Mektubat sh: 285; Osmanlıca Lem'alar sh: 16
Me'hazler: Bu hüküm bir hadîs-i şerif'in öz metni olarak bulunamadı. Amma her halde ... gibi
âyetlerden iktibasen alınmış doğru ve hak bir sözdür. Zaten Hazret-i Üstad da, hadîstir demiyor.
Meâli: Risale-i Nur'da mânası vardır.
580- Risalede yeri: Mektubat sh: 288; Tercüme Mesnevî (Abdülmecid) sh: 124, 247; Tercüme Mesnevî
(Abdülkadir) sh: 248 ve 289
Me'hazler: Arabça olan bu beyt, İskenderiyeli meşhur Atâullah'ın Hikem'inden veya Muallim Cudi'den
olsa gerektir. Hazret-i Üstad, kimin beyti olduğunu yazmadığı ve bu iki zâtın Divanları bende mevcut
olmadığı için me'haz veremedim. Lâkin Amasyalı Mecdizâde Ahmed Emrî'nin uzun bir şiirinin bir beyti
şöyledir:
"İbretle nigâh eyle bütün nakş-i cihana, bunlar nazar-ı ehl-i basirette resail." (Hususî arşivimiz no: 89)
581- «Dua bir sırr-ı azîm-i ubudiyettir, belki ubudiyetin ruhu hükmündedir.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 299 ve daha Nur'un sair yerlerinde varsa...
Me'hazler: Müstedrek-ül Hâkim 1/491, Zehebî de sıhhatini ikrar etmiş; Cem'-ül Fevaid 2/615;
Müsned-ül Firdevs 2/224; Tirmizî hadîs no: 3371; Cem'-ül Cevami' - Suyutî hadîs no: 10679; Feyz-ül
Kadir Menavî hadîs no: 4256; Kenz-ül Ummal hadîs no: 3314; İthaf-üs Sâdet-il Müttakîn - Zebidî 5/129;
Mişkât-ül Masabih hadîs no: 1231; Tuhfet-ül Ahvezî Şerh-i Tirmizî 9/311; Bülûğ-ul Meram - İbn-i Hacer
sh: 283
Zabıt şekli: Tirmizî'nin hadîsi:
Tirmizî'nin ikinci hadîsi:
Meâli: Enes bin Mâlik'ten rivayet: Resul-i Ekrem (A.S.M.) ferman etmiş ki: "Dua ibadetin beyni veya
özüdür." Tirmizî'nin ikinci hadîsi ise, Nu'man bin Beşir'den rivayet edilmiş: Resul-i Ekrem (A.S.M.)
demiş ki: "Dua ibadetini tâ kendisidir." Ve sonra bu âyeti okudu:
Ses Yok