Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 7
(1-445)
MÜHİM NOKTALARDAN ÜÇÜNCÜ HUSUS:
Âyetten bir parça veyahut belli bir mevzuu ifade eden bir cümlesini veya bir-iki kelimesini almak mes'elesidir. Risale-i Nur'da çoğu kere Hazret-i Üstad, birkaç mes'eleyi câmi' olan uzun bir âyetten, anlatmak sadedinde olduğu mes'elesine dair yalnız bir parça, bazan bir cümle, bazan da bir-iki kelimesini alır. Geçmişte de büyük müfessir, allâme ve müçtehid zatlar da aynı şeyi yapmışlardır. Bu hususta delil getirmeye gerek yoktur. Azıcık mütalaalarda bulunmuş kimseler bunu bilirler.
Bununla beraber, Hazret-i Üstad'ın âyetlerden mezkûr tarzda parçalar almasının bazı mâna ve hikmetleri de var gibidir. Zira şimdiki mevcut mushaflarda uzun birer âyet olarak görünenler, başka rivayetlerle gelen tariklerde birer ikişer âyet de olabiliyorlar. Bu noktadan Hazret-i Üstad'ın aldığı birer cümle halindeki âyet metinleri, bazan birer âyet olabilirler. Ama biz şimde burada bu hususun isbatı cihetine girecek değiliz. Zira mes'ele uzayacaktır. Sadece bir nümune olarak Tefsir-i Celâleyn'in aldığı mushafın âyetlerine bakılabilir. Bu mushafta bazan uzun âyetlerin ortalarına fazladan durak işaretleri konulmuştur.
Bu hususun bir başka ciheti de, Üstad Hazretleri bazan Haşir ve Kıyamet mes'eleleri gibi mevzuların kitabî delili olarak âyetler getirirken, ayrı ayrı surelerdeki âyetleri, yan-yana ve iç-içe kaydeder. Kâtib ve müstensihler de, ayrı ayrı surelerdeki bu âyetleri, bir surenin yan-yana olan âyetleri ve sıra itibariyle bitişik âyetlermiş gibi kaydetmişlerdir. Misal vermek gerekirse, Onuncu Söz Haşir Risalesi'nin Hâtimesinin son kısmı ve Dokuzuncu Şuâ'nın başındaki âyetler gibi...
Biz Nur'un sıra itibariyle âyetlerinin me'hazlerini vermeye çalışırken, o gibi yerlerdeki âyetleri, Nurlar'daki tertip gibi yine sıraya koyarak kaydetmekle beraber, ayrı ayrı olan sûrelerin âyetlerini de bir arada ve yan yana değil, müstakil olarak yazdık. Okuyucu bu noktaları nazara alırsa, mes'elenin anlaşılması daha kolay olur.
Hem Hazret-i Üstad, bazan Haşir ve Kıyamet hâdiselerini gayet beliğ ve son derece dehşetli ve azametli tarzda ifade eden bazı surelerin başından sadece bir-iki âyet alarak, gerisini havale eder. gibi sureler... Bunları kaydederken de, aynen Üstad'ın yaptığı gibi yaptık.

MÜHİM NOKTALARDAN DÖRDÜNCÜ HUSUS:
Âyetlerin sıralama tesbiti:
Âyetlerin yer ve numaraları tesbit etme işinde, meselâ eğer Nurlarda âyetin bir cümlesi veya birkaç kelimesi ise, Nurlardakinin aynısın başa alacak, altınada da âyetin tamamını kaydedeceğiz. Şâyet Nur'un bazı yerlerindeki âyetin tamamı, başka yerlerinde bir kısmı ise, olduğu gibi âyetin tamamı yazılacaktır.
2- Bir aynı âyet, Nurların tamamının nerelerinde bulunduğu, kitap ismi ve sahife numaralı verilerek gösterilecektir.
3- Risale-i Nur'da âyetlerin risaleler itibariyle sıralaması şöyledir: 1- Sözler Mecmuası, 2- Mektubat, 3Lem'alar, 4- Şuâlar, 5- Arabî İşarat-ül İ'caz (Irak baskısı), 6- Türkçe tercüme İşarat-ül İ'caz (Abdülmecid), 7- El Mesneviy-ül Arabî (Irak baskısı), 8- Türkçe tercüme Mesnevî-i Nuriye (Abdülmecid), 9- Türkçe tercüme Mesnevî-i Nuriye (Abdülkadir), 10- Barla Lâhikası, 11- Kastamonu Lâhikası, 12- Emirdağ-1 ve 2 Lâhikaları, 13- Nur'un İlk Kapısı, 14- Âsâr-ı Bediiye, 15- Tarihçe-i Hayat, 16- Hutbe-i Şâmiye, 17Gençlik Rehberi, 18- Mufassal Tarihçe (Abdülkadir) ve şâz olarak da, neşredilmemiş bazı kitap ve risaleler...
4- İsimleri yazılan Nur Mecmuaları ve kitapları dışında kalan Osmanlıca ve yeni harfle Asâ-yı Musa, Zülfikar, Sikke-i Tasdik ve diğer irili ufaklı kitapların tamamı, adları yazılı mecmua ve kitaplardan alındıkları için, ayrıca kaydedilmediler. Bunlardan Münazarat ile İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi eserleri tamamen Âsâr-ı Bediiye Mecmuası içinde bulunduklarından, müstakil olarak kaydedilmesine gerek duyulmadı. Konferans Risalesi ise, baş tarafı, yani asıl konferans kısmı, Sözler Mecmuasının âhirinde bulunduğu, içindeki sair parça ve mektuplar ise, Risale-i Nur'un lâhikalarında mevcut olduğu için, keza müstakil olarak nazara alınıp ta, âyetleri tesbit edilmedi.
Ses Yok