İkinci Misâl: Buhârî ve Müslim, kütüb-ü sahîha haber veriyorlar ki: Gazve-i Hayber’de, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Aliyy-i Haydarî’yi bayraktar tâyin ettiği halde, Ali’nin gözleri hastalıktan çok ağrıyordu. Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, tiryâk gibi tükürüğünü gözüne sürdüğü dakikada, şifâ bularak hiçbir şey kalmadı. Sabahleyin Hayber Kal’asının pek ağır demir kapısını çekip, elinde kalkan gibi tutup, Kal’a-i Hayber’i fethetti. Hem o vâkıada, Seleme İbn-i Ekvâ’ın bacağına kılınç vurulmuş, yarılmış. Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ona nefes edip, birden ayağı şifa bulmuş.
Üçüncü Misâl: Başta Nesâî olarak erbab-ı Siyer, Osman İbn-i Huneyf’ten haber veriyorlar ki: Osman diyor ki: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın yanına bir a’mâ geldi, dedi: “Benim gözlerimin açılması için duâ et.” Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ona ferman etti:
O gitti, öyle yaptı, geldi.. gözü açılmış, güzel görüyormuş, gördük.
Dördüncü Misâl: Büyük bir imam olan İbn-i Veheb, haber veriyor ki: Gazve-i Bedr’in on dört şehidinden birisi olan Muavviz İbn-i Afra’, Ebû Cehil ile döğüşürken; Ebû Cehil-i Laîn, o kahramanın bir elini kesmiş, o da öteki eliyle elini tutup, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın yanına gelmiş. Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm onun elini yine yerine yapıştırdı, tükürüğünü ona sürdü; birden şifa buldu; yine harbe gitti, şehid oluncaya kadar harbetti. Hem yine İmâm-ı Celîl İbn-i Veheb, haber veriyor ki: O gazvede Hubeyb İbn-i Yesaf’ın omuz başına bir kılınç vurulmuş ki, bir şakkı ayrılmış gibi dehşetli bir yara açılmış. Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, onun kolunu omuzuna eliyle yapıştırmış, nefes etmiş; şifa bulmuş. İşte şu iki vâkıa, çendan âhâdîdir ve haber-i vâhiddir; fakat İbn-i Veheb gibi bir imam tashih etse, Gazve-i Bedir gibi bir menba’-ı mu’cizât olan bir gazvede olsa, hem bu iki vâkıayı andıracak çok misâller bulunsa; elbette şu iki vâkıa, kat’i ve vaki’dir denilebilir.
İşte ehâdîs-i sahîha ile sübut bulan belki bin misâl var ki, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın mübârek eli ona şifa olmuş.