belki medeniyeti ona, o semâvî kanunlara bir hizmetkâr, bir yardımcı edeceğini KUR’ÂN-I MU’CİZ-ÜL BEYÂN’ın işârât ve rumuzundan anlaşıldığı gibi RAHMET-İ İLÂHÎYE’den şimdiki uyanmış beşer bekliyor, yalvarıyor, arıyor!
S a i d N u r s î
1372 senesi Şevval’in 13. Perşembe günü Üstadımız Samsun Mahkemesi münâsebetiyle İstanbul Mahkemesi’nde mahkemenin suâllerine aynen bu şekvayı îzahatla okudular.
Üstadımız iki sene evvel Ramazanda beş vecihle kanunsuz bir taarruza ma’rûz kaldığı zaman dindar meb’uslara ve hey’et-i vükelâya bir şekva sûretinde hizmetkârına ve bir iki talebesine bu gelen şekvayı söylemiş. Hizmetçisi de Ankara’daki bir iki Nur talebesine göndermiş ki: O şekvayı dindar meb’uslara verip hey’et-i vükelâya göstersin. Onlara göstermişler. Ba’zılar neşrini münâsib görmüşler, Büyük Cihad’a gönderilmiş. İşte iki seneden ziyâde, beş vecihle kanunsuz, kanun nâmına Üstadımıza azab verdiler. Şiddetli fakr u ihtiyaciyle beraber yüz yirmi lira yalnız bir şâhidlik Makaleyi kim göndermiş? diye, verdirmeye mecbûr ettiler. Halbuki veren de mahkemede kendi ikrariyle söylemiş.
(Büyük Cihad) Gazetesinin 20.6.1952 tarih 67 no.lu nüshasında neşredilmiştir.
Nur Talebeleri nâmına
Zübeyr