Meyve Risalesi | Yedinci Mesele | 46
(35-59)

ve o hadsiz kemâl-i hikmet, hadsiz kusurlu abesiyete ve faydasız israfata dönmesi; ve o gayet şirin inâyet, gayet acı ihânetlere değişmesi; ve o gayet mizanlı ve hakkaniyetli adâlet, gayet şiddetli zulümlere kalbolması; ve o gayet derecede haşmetli ve kuvvetli Saltanat-ı sermediye sukut etmesi; ve haşrin gelmemesiyle bütün haşmeti kaybolması; ve Kemâlât-ı Rubûbiyyeti acz ve kusur ile lekedar olması; hiçbir cihet-i imkânı yok, hiçbir akıl ihtimal vermez, yüz muhal içinde birden bulunur, dâire-i imkân haricinde bâtıl ve mümteni’dir. Çünki; nâzenin ve nâzdar beslediği ve akıl ve kalb gibi cihâzatla saadet-i ebediyeye ve âhirette beka-i dâimîye iştiyak hissini verdiği halde onu ebedi idam etmek, ne kadar gadirli bir merhametsizlik, ve onun yalnız dimağına yüzer hikmetler ve faydalar taktığı halde onu dirilmemek üzere bütün cihâzâtını ve binler faideleri bulunan istidâdâtını âkibetsiz bir ölümle faidesiz, neticesiz, hikmetsiz, bütün bütün israf etmek ne derece hilâf-ı hikmet; ve binler vaid ve ahidlerini yerine getirmemek ile hâşâ aczini ve cehlini göstermek; ne kadar o haşmet-i Saltanata ve o kemâl-i Rubûbiyyete zıttır, her zîşuur anlar. Bunlara kıyasen inâyet ve adâleti tatbik eyle...

Ses Yok