Meyve Risalesi | Yedinci Mesele | 45
(35-59)


Âyeti, azametli bir îcaz ile der:

Nasılki; iki kışlada yatan ve duran muti askerler bir kumandanın çağırmasıyle silâh başına ve vazife başına boru sesiyle gelmeleri gibi; aynen öyle de, bu iki kışlanın misâlinde ve emre itaatında koca semavat ve Küre-i Arz, Sultan-ı Ezelînin askerlerine iki muti kışla gibi ne vakit Hazret-i İsrâfil Aleyhisselâm’ın borusu ile o kışlalarda ölüm ile yatanlar çağrılsa, derhal cesed libaslarını giyip dışarı fırlamalarını isbat edip gösteren her baharda arz kışlası içindekiler, melek-i ra’dın borusuyla aynı vaziyeti göstermesiyle nihâyetsiz azameti anlaşılan bir Saltanat-ı Rubûbiyet; elbette ve elbette ve her halde ve hiç şüphe getirmez ki, (Onuncu Sözde isbatına binâen) o rahmet ve hikmet ve inâyet ve adâlet ve Saltanat-ı Sermediyyenin gayet kat’i istedikleri dâr-ı âhiret ve dâire-i haşir ve neşrin açılmamasıyla o nihâyetsiz Cemâl-i Rahmet, nihâyetsiz bir çirkin merhametsizliğe inkılâb etmesi;

Ses Yok