kuvve-i hâfızasında gayet mükemmel yaz-dıran ve bütün mülkünde ve devâir-i sal-tanatında her ameli ve her hâdiseyi mütead-did fotoğraflarla alarak muhafaza eden, ve rubûbiyyetin en ehemmiyetli bir esası olan adâlet, hikmet ve rahmetin tecellileri ve tahakkukları için koca Cennet ve Cehennem’i ve sırat ve mîzan-ı ekberi yaratan bir Hâkim-i Hakîm ve bir Alîm-i Rahîm, insanların, kâinatı alakadar eden amellerini yazdır-masın; ve mücâzat ve mükâfat için fiillerini kaydettirmesin; ve seyyiat ve hasenatlarını kaderin levhalarında yazmasın. Hâşâ! Ka-derin, levh-i mahfuzunda yazılan harfleri adedince hâşâ!...
Demek îmân-ı Billâh hakikatı, hüccet-leriyle; hem melâikeye îmân, hem kadere îman hakikatlerini dahi kat’i isbat eder. Güneş, gündüzü ve gündüz, güneşi gösterdiği gibi, îmânın rükünleri birbirini isbat ederler.
İkinci Nokta: Başta Kur’an, bütün sema-vî kitaplar ve suhuflar; ve başta Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm olarak, bütün pey-gamberler (aleyhimüsselâm) bütün dâvaları beş-altı esas üzerine dönüyorlar. Mütemadi-yen o esasları ders vermeye ve isbat etmeye çalışıyorlar.