Meyve Risalesi | Onbirinci Mesele | 146
(130-169)

Tetimme: Nasılki vahdet ve ehadiyyet sırrıyla kâinatın her tarafında aynı kudret, aynı isim, aynı hikmet, aynı san’at bulunmasiyle Hâlik’ın vahdet ve tasarrufu ve îcad ve Rubûbiyyeti ve Hallâkıyyet ve kudsiyyeti, cüz’î, küllî herbir masnu’un hâl dili ile ilân ediliyor. Aynen öyle de; her tarafta melekleri halkedip her mahlûkun lisân-ı hâl ile şuursuz yaptıkları tesbihatı, meleklerin ubûdiyetkârane dilleriyle yaptırıyor. Meleklerin hiçbir cihette hilaf-ı emir hareketleri yoktur. Hâlis bir ubûdiyyetten başka hiçbir îcad ve emirsiz hiçbir müdahale, hattâ izinsiz şefaatları dahi olmaz. Tam

sırrına mazhardırlar.
* * *


Ses Yok