Bu zâtın îfa ettiği binler külli hizmetten bir tek hizmet, yaşadığı müteaddit zamanlardan tek bir zamanda gösterdiği kahramanlık ve harika şecaati, te’lif ettiği âsarından bir tek eseri dahi onun için muazzam bir tarihçe-i hayat hazırlanmasına sebeb olabilirken; binler ayrı ayrı seciye, ahlâk-ı âliye, hizmet-i Kur’âniyye, şehâmet-i îmaniyye ile dolu ve yüz otuz kadar eserleriyle değil bir kasaba, bir vilâyet, bir memlekette; belki milletler, devletler muvacehesinde Âlem-i İslâm ve insaniyete şamil ve müessir hizmet-i külliyye ile mücehhez tarihçesi, elbette bu esere sığışmaz.. ve sığışamadı...
Hem Üstadın mesleğini, meşrebini ve husûsi ahvalini, pek çok seciye ve hasletleri şahsında ve hizmetinde toplayan şahsiyetini târif edemedik. Onun yaşadığı müteaddit hayat safhalarını yakından gören ve içinde bulunan talebe ve hizmetkârlarını birer birer dinlemek ve görüşmek lâzımdır ki, tarihçe-i hayatı bir derece mufassal hazırlanabilsin.
Bu eserin mütalâasiyle görülecek ki: Bugün, yalnız Anadolu ve Âlem-i İslâm için değil, bütün insaniyet için kayda değer büyük bir hakîkat meydana çıkmıştır. Bu hakîkat, umumun iştirakiyle külliyet kesbederek, “Risâle-i Nur hizmet-i îmaniyyesi”, ve “Bediüzzaman ve Nur talebeleri” diye adlandırılmaktadır. Bu hakîkatın ve bu cereyanın neden ibâret bulunduğu, menşe’i, gâye ve ideali ne olduğu, halk tabakalarındaki te’siri, ferd ve cemiyetin hayat-ı maddiye ve ma’nevîyesine, istikbâldeki milletçe emniyet ve saadetimizin te’minine âid te’siri, bu Tarihçe-i Hayatla tebârüz etmektedir.
Netice îtibariyle, zehirlemekten zevk alan akrep misillü ve anarşist ruhlu olmıyan herbir ferd, bu dâvanın karşısında ancak sevinç duyar.
Belki bize şöyle bir suâl sorulabilir:
“Acaba bu Tarihçe-i Hayatla Said Nursî beşerin efkârına insan üstü bir varlık olarak gösterilmek mi isteniyor?..”
Hayır!...
Dünyanın ve hayatın mâhiyetini bilen insanlar için, muvakkat âlâyişin, şan ve şöhretin hiç bir kıymeti yoktur. Hakîkatı müdrik bir insan, fânilerin sahte iltifatlarına kıymet vermez ve arkasına dönüp bakmaz. İşte Said Nursî bu noktadan da ma’nevî büyük bir kahramandır.