Tarihçe-i Hayat | Sekizinci Kısım - Isparta Hayatı | 701
(612-740)

İşte ey Risâle-i Nur gibi hadsiz hamd ü senalara şâyeste olan bir ni’met-i azîmeye nail olan Nur kardeşlerimiz! Böyle bir dâhî-yi âzamın, böyle bir mütefekkir-i ekberin, böyle bir müellif-i İslâmın ve ulûm-u evvelîn vel-âhirîne vâkıf böyle bir allâme-i asrın, böyle bir mücahid-i ekberin, böyle bir sâhib-i zühd ve takvânın hakâik-i îmaniyenin varlığında âdeta tecessüm eden böyle bir abd-i küllînin, Rıza-yı İlâhîden başka hiçbir şeye iltifat etmeyen ve âzamî ihlâsın mazharı olan böyle bir tilmiz-i Kur’ân ve hâdim-i İslâmın ve “Bir ferdin îmanını kurtarmak için Cehenneme de atılmaya hazırım” diyen böyle bir halâskâr-ı îmanın ve idam için sevkedildiği Divân-ı Harb-i Örfî’de: “Sen de mürtecisin” ittihamına karşı:

“Eğer Meşrûtiyet bir fırkanın istibdâdından ibâret ise, bütün ins ve cin şâhid olsun ki ben mürteciyim. Bin ruhum da olsa, Kur’ânın bir tek meselesine hepsini feda etmeye hazırım.” diyen ve beraatinden sonra da, teşekkür etmeyerek, Bayezit meydanındaki kalabalıkta: “Yaşasın zalimler için Cehennem... Yaşasın zalimler için Cehennem” diye bağırarak ilerleyen ve imha plâniyle verildiği mahkemelerde yirmi dört sene evvel:

“Ey mülhidler! Ey zındıklar! Said, elli bin nefer kuvvetinde demişsiniz... Yanlışsınız... Kur’âna ve îmana hizmetim cihetiyle elli bin değil, elli milyon kuvvetindeyim!... Titreyiniz! Haddiniz varsa ilişiniz!...”, “Benim ölümüm sizin başınızda bomba gibi patlayıp, başınızı dağıtacaktır. Toprağa atılan bir tohumun yüzer sünbüller vermesi gibi, bir Said yerine yüzler Said size o yüksek hakîkatı haykıracaktır.” Ve on beş sene evvel: “Saçlarım adedince başlarım bulunsa, her gün biri kesilse, bu hizmet-i îmaniyeden çekilmem.” Ve: “Dünyayı başıma ateş yapsanız, hakîkat-ı Kur’âniyeye feda olan bu başı zındıkaya eğmem” diyen ve elli sene evvel Âlem-i İslâmı sömüren, sömürgeci cebbar ve zalim bir İmparatorluğa karşı: “Tükürün o zalimlerin hayâsız yüzüne” diye matbuat lîsaniyle cevap veren ve Büyük Millet Meclisinde, Reise: “Kâinatta en yüksek hakîkat îmandır. Îmandan sonra namazdır. Namaz kılmayan haindir. Hainin hükmü merduttur. Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîminde, yüz yerde edasını emrettiği namazdan daha büyük bir hakîkat olsa idi, îmandan sonra onu emrederdi” diyen ve yazdığı bir beyânnameden sonra Mecliste cemâatle namaz kılınmasına başlanan ve Birinci Cihan Harbinde Gönüllü Alay Kumandanı olarak esir düştüğü Rusya’da Moskof Çarlığına karşı izzet-i İslâmiyeyi muhafaza edip, kurşuna dizileceği hengâmda:

Dinle
-