Muhakemat | Birinci Makale | 6
(4-66)

Ve yüzer senelerden beri sevkü’lceyş ile kuvvet bulan hayâlât ve evhamın müdafaasına beni gayrete getiren i’tikâdım ve yakînimdir ki: Hak neşv ü nema bulacaktır, eğer çendan toprakta gizlense... Ve tarafdar ve mültezimleri muzaffer olacaklardır, eğer çendan zaman ve zemînin merhametsizliğinden az ve zayıf olsalar...

Hem de i’tikadımdır ki: İstikbale hüküm sürecek ve her kıt’asında hâkim-i mutlak olacak yalnız hakîkat-ı İslâmiyettir. Evet, saâdet-saray-ı istikbâlde tahtnişin hakâik ve maarif yalnız İslâmiyet olacaktır. Onu fethedecek yalnız odur; emâreler görünüyorlar... Zîra mâzi kıt’asında, vahşetâbâd sahralarında haymenişin taassub ve taklid; veyahut cehlistan ülkesinde menzilnişin müzahrefat ve istibdâd olanlara, Şerîat-ı Garra’nın galebe-i mutlak ve istilâ-i tammına sed ve mâni olan sekiz emir, üç hakîkatle zîr ü zeber olmuşlardır ve oluyorlar. O mâniler ise: Ecnebilerde taklid ve cehâlet ve taassub ve kıssîslerin riyâseti. Ve bizdeki mâni ise; istibdâd-ı mütenevvi ve ahlâksızlık ve müşevveşiyet-i ahvâl ve atâleti intac eden ye’stir ki, şems-i İslâmiyetin küsufa yüz tutmasına sebeb olmuşlardır.

Sekizinci ve en birinci mâni ve belâ budur: Biz ile ecnebiler; ba’zı zevahir-i İslâmiyet ve ba’zı mesâil-i fünûn ortasında hayal-i bâtıl (!) ile tevehhüm eylediğimiz müsademet ve münakazattır. Âferin maarifin himmet-i feyyâzânesine ve fünûnun himmet-i merdânesine ki; meyl-i taharrî-i hakîkat ve muhabbet-i insaniyet ve meyl-i insaf olan hakâiki techiz ederek o mânilere gönderip zîr ü zeber etmiş ve ediyor.

Evet, en büyük sebeb ki: Bizi dünya rahatından ve ecnebileri âhiret saâdetinden mahrum eden, şems-i İslâmiyeti münkesif ettiren, sû-i tefehhüm ile tevehhümü müsademet ve muhalefettir. Feyali’laceb!... Köle efendisine ve hizmetkâr reisine ve veled pederine nasıl düşman ve muarız olabilir? Halbuki İslâmiyet, fünûnun seyyidi ve mürşidi ve ulûm-u hakîkiyenin reis ve pederidir. Fakat vâ esefâ bu sû-i tefehhüm ve şu tevehhümü bâtıl, şimdiye kadar hükmünü icra ederek vesvesesiyle ye’si ilka edip bâb-ı medeniyet ve maarifi Ekrad ve emsâllerine kapattırdı. Zîra ba’zı zevahir-i dîniyeyi, fünûnun ba’zı mesâiline muarız tahayyül ederek ürktüler.

Ses Yok