Ezcümle: Küreviyet-i arz ki, fünûnun en birinci derecesi olan coğrafyanın en birinci basamağıdır. İleride gelecek altı mes’eleye münafî zannettiklerinden, bu bedihî mes’elede mükâbere etmekten çekinmediler.
Ey benim şu kitabıma îman-ı nazar ile nazar eden zât! ma’lûmun olsun! Bu kitabla istediğim hizmet budur: İslâmiyette olan tarîk-ı müstakîmi göstermekle ehl-i tefrit olan a’dayı dînin teşkikatını red ve yüzlerine vurmakla beraber; tarîk-ı müstakîmin öteki canibini ve sadîk-ı ahmak ünvanına lâyık olan ehl-i ifrat ve zâhirperestlerin tevehhümlerini tard ve asılsızlığını göstermek ve asıl rehber-i hakîkat ve âlem-i İslâmiyetin ikbal ve istikbâline yol açan ve sırat-ı müstakîmde kemâl-i ümid-i zafer ile çalışân muhakkikîn-i İslâm ve âkıl sıddıklara yardım etmek ve kuvvet vermektir.
Elhasıl: Maksadım: Ol elmas kılınca saykal vurmaktır.
Eğer sual edersen: Senin bu telaşın ve ulûm-u mütearife hükmüne geçen şeylere bürhan getirmeye ne lüzum vardır? Zîra telâhuk-u efkâr ve tecarübün keşfiyatıyla meydan-ı bedahete gelen mesâile bürhan getirmek, ma’lûmu ilâm demektir?..
Cevaben derim: Maatteessüf benim ile şu zamanın kıt’asında iştirak eden cümlesi, eğer çendan, sûreten on üçüncü asrın evlâdıdırlar, fakat fikir ve terakki cihetiyle kurûn-u vustânın yadigârlarıdırlar. Gûya muasırlarımız, üçüncü asrın nihayetinden on üçüncü asra kadar geçmiş olan asırların fihristesi veyahut enmûzeci veyahut melez bir kavimdirler. Hatta bu zamanın çok bedihiyatı, onlarca mevhumat sayılır.
Bu kitab üç makale ile üç kitab üzerine mürettebdir. Birinci Makale, unsur-u hakîkatın veyahut ba’zı mukaddemat ve mesâil ile İslâmiyete saykal vurmanın beyânındadır. İkinci Makale, unsur-u belâğatı keşfeder. Üçüncüsü, unsur-u akide ile ecvibe-i Japoniye beyânındadır.