Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 196
(1-445)
52-Risalede yeri. Sözler sh: 277 ve daha başka Risalelerde aynı mânadaki hükümler...
Me'hazler: Sahih-i Buharî 1/16; Şerh-üs Siyer-ül Kebir - İmam-ı Muhammed 1/238; Cem'-ül Fevaid 1/34 Nesaî'den nakil; Sahih-i İbn-i Hibban 1/280; El-Feth-ül Kebir 2/180; Kenz-ul Ummal 3/33, 36, 47 ve 6/42 ve 47; Hukuk-u İslâmiye Ömer Nasuhî 1/254; Mu'cem-üt Taberanî El-Kebir 17/372 ve nihayet bir çok me'hazler için Miftah-u Künûz-is Sünne sh: 197
Zabıt şekli: Buharî'nin hadîsi:
Meâli: "Din kolaylıktır. Kim ki, dinde şiddet gösterirse, o şiddet ona galebe çalar."
53-. Tahayyül-ü küfür, küfür olmadığı gibi tevehhüm-ü küfür dahi küfür değildir. Tasavvur-u dalâlet dalâlet olmadığı gibi, tahayyül-ü dalâlet dahi dalâlet değildir.»
Risalede yeri: Sözler sh: 277, 278 (Yirmibirinci Söz'ün İkinci Makamının Beşinci Vechi); Mektubat sh: 39 (Onbirinci Mektub'un Birinci Mebhası)
Me'hazler: Sahih-i Buharî 1/148; Sahih-i Müslim 1/117; Şerh-üs Sünne 1/108 ve 213; Cem'-ül Fevaid 1/207; Müşkil-ül Âsâr - Tahavî 2/249
Zabıt şekli: Buharî'nin hadîsi:
Meâli: "Cenab-ı Allah, ümmetimin vesvese ettiği, yahut gizlice nefsiyle konuştuğu işlerinden muâhaze etmemiş ve affetmiştir. Tâ ki, bunu amel ve fiil ile, yahut ta sözüyle fiiliyata dökmediği müddetçe..."
54- Risalede yeri: Sözler sh: 278 (Yirmibirinci Söz'ün İkinci Makamı)
Me'hazler: (Not: Bu cümle bir hadîs-i şerif değil, Şeriatın bir kaidesidir.)
Hukuk-u İslâmiye ve Istılahat-ı Fıkhiye Ömer Nasuhî Bilmen 1/279
Zabıt şekli: ifadeleriyle kayıdlıdır.
Aynı eser 1/256'da: "Şekk yakîni bozmaz" kaidesi ve izahı da vardır.
55- Sinn-i bülûğ onbeş yaş olduğu hakkında, Risale-i Nur'daki metin şöyledir: «Onbeş gün, sinn-i teklif olan onbeş seneye işarettir.»
Risalede yeri: Sözler sh: 287 (Hâşiyede); Mektubat sh: 281 ve Nur'un sair Risalelerinde bulunabilen aynı hükümler...
Me'hazler: Sahih-i Buharî 3/232; El-Feth-ül Kebir 3/135 ve 232
Zabıt şekli: Buharî'deki hadîs:
Meâli: "Çocuk onbeş yaşına girdiğinde, şer'î hadler üzerinde ikame edilmiş olur."
56- «Mevlâna Câmî'nin dediği gibi; hiç yazı yazmayan o ümmî Zât (A.S.M.), parmak kalemiyle sahife-i semavîde bir elif yazmış, bir kırkı iki elli yapmış.»
Risalede yeri: Sözler sh: 289 (Hâşiyede) (Yirmiikinci Söz'ün Birinci Makamı)
Me'hazler: Tefsir-i Ruh-ul Beyan, İsmail Hakkı Burûsevî 9/264
Zabıt şekli: Mevlanâ Camî'nin Farsça olan şiiri şöyledir:
Meâli: Hülâsaten Üstad'ın kaydettiği tarzdadır.
57- «Büyük bir nur lambası Güneş'tir ki; Arz'ın şarktan geri dönmesiyle yeniden Güneş'in görünmesi, kucağında Peygamber'in (A.S.M.) yatmasıyla ikindi namazını kılmayan İmam-ı Ali (R.A.) o mu'cizeye binaen ikindi namazını edâen kılmış.»
Risalede yeri: Sözler sh: 289 (Hâşiyede) (Yirmikinci Söz'ün Birinci Makamı)
Me'hazler: Müşkil-ül Âsâr - Tahavî 2/8 ve 9, (İmam-ı Tahavî şu hadîs veya hâdiseyi genişçe ele alarak, birçok sahih kaynaklardan deliller getirmiş ve sıhhatını ispat etmiştir.) Keza, Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/240, (Kadı İyaz da hadîs için sahihtir demiştir.); El-Hasais-ül Kübra - Suyutî 2/342; İs'af-ür Ragıbîn sh: 177; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/579 ve 584; Mecma-uz Zevaid 1/296; El-Mevahibül Ledünniye - Kastalanî 5/114-118 (uzun ve ispatlı izahlarla sıhhatı gösterilmiştir.) Kenz-ül Ummal 11/524, 12/349; Keşf-ül Hafâ - Aclunî 1/520-528 (Aclunî de, İmam-ı Tahavî gibi hadîsi genişçe ele almış, etrafında müsbet ve menfî kanaatları serdetmiştir); Mu'cem-üt Taberanî El-Kebir 24/382-391; Ed-Duafa' Akilî 3/328 ve nihayet İbn-i Mende ve İbn-i Şahin, Esma Binti Amis'ten; İbn-i Merdeveyh, Ebu Hüreyre'den ve Taberanî Mu'cem-ul Kebir'inde hasen bir senedle: Güneş'in Resulullah'ın (A.S.M.) hayatında iki defa tevakkuf ettiğini.. birisi, Hendek Harbi'nde ve diğeri de Mi'rac Gecesi sabahında.. ve güneş hiçbir kimse için tevakkuf etmedi, yalnız Resul-i Ekrem (A.S.M.) için, bir de Yuşa bin Nûn (A.S.) Peygamber'in cebbarlarla harbettiği zaman, harb neticelenmeden güneş batacakken, gecede harb olmayacaktı. Ertesi günü ise, cumartesi olduğundan, Musa (A.S.)'ın şeriatında, harbin caiz olmayacağı için, Allah'a yalvarmış, güneşi bir müddet durdurmasını istemiş.. ve nihayet güneş tevakkuf etmiş, harb dahi kendisinin lehine galibiyetle neticelenmiştir. İşte bu izahlar, Keşf-ül Hafâ, El-Mevahib-ül Ledünniye eserlerinde mevcuddur.
Keza El-Havi Lil-Fetavî 2/191 ve El-Husûn-ul Hamîdiye sh: 66 ve Tefsir-i Ruh-ul Beyan - Burusevî 2/127, 5/172'de aynı izah ve tahkikler vardır. Bu durumda hadîse ilişenlerin sözleri geçersiz, indî ve taassubî mütalâalarla olduğu anlaşılmıştır.
Ses Yok