Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 197
(1-445)
58- «Bir misal-i latif, bir temsil-i manevî rivayet ediliyor ki; Hazret-i Azrail (A.S.) Cenab-ı Hakk'a demiş ki: "Kabz-ı ervah vazifesinde senin ibadın benden şekva edecekler, benden küsecekler." Cenab-ı Hak lisan-ı hikmetle demiş ki: "Seninle ibadımın ortasında musibetler, hastalıklar perdesini bırakacağım, tâ şekvaları onlara gidip, senden küsmesinher."»
Risalede yeri: Sözler sh: 294; Lem'alar sh: 331; El-Mesneviy-ül Arabî sh: 52; Tercüme Mesnevî (Abdülmecid) sh: 11; Tercüme Mesnevî (Abdülkadir) sh: 21
Me'hazler: Tefsir Ed-Dürr-ül Mensur - Suyutî 5/173- 174; Tefsir-i Ruh-ul Beyan İsmail Hakkı Burusevî 7/114
Zabıt şekli: Ed-Dürr-ül Mensur'da şöyledir: İbn-i Ebi-d Dünya ve Merûzî'nin "Cenaiz" bölümünde, keza Ebu-ş Şeyh, Câbir bin Zeyd'den (R.A.) ve Ebu Nuaym Hilyet-ül Evliya'da A'meş'den nakleder ki: Daha önceleri Azrail (A.S.) açıkça görünür bir şekilde insana gelir, dermiş ki: "Hazır ol, senin ruhunu alacağım." İnsanlar ise, böylelikle ölümü Azrail'den bildiklerinden, ona buğz eder, söverlerdi. Azrail (A.S.) bu durumu Allah'a şekva etti. Allah onun duasını kabul etti. Azrail'i ve ölümü gizledi ve ölüm ile Azrail arasında hastalıkları koydu..."
59- Risalede yeri: Sözler sh: 295; Üçüncü Şua Münâcat Risalesinde Türkçe manasıyla; El-Mesneviy-ül Arabî sh: 436; Tercüme Mesnevî (Abdülmecid) sh: 256; Tercüme Mesnevî (Abdülkadir) sh: 628
Me'hazler: (Not: Bu bir hadîs-i şerif değil, fakat hakikatlı ve mutabık bir hükümdür.)
İhya-u Ulûm-id Din 4/221; Şerh-ül Hikem-il Ataiyye Tâcüddin Atâullah-il İskenderî sh: 119
Zabıt şekli: İhya'da aynendir. Şerh-ül Hikem-il Atâiyye'de:
Meâli: 1- (Yani, risaledekinin meâli) "Şiddet-i zuhurundan gizlenen zâtı takdis ediyoruz."
2- "Allah şiddet-i zuhurundan dolayı perdelenmiş ve nurunun azametinden dolayı da gözlerden gizlenmiştir."
60- Sivrisineğin Nemrud'u geberttiği, karıncanın ise Fir'avnun sarayını harab ettiği...
Risalede yeri: Sözler sh: 298; Mektubat sh: 256 (Yirminci Mektub'un Onuncu Kelimesine Zeyil Risalesinde); Şuâlar sh: 25
Me'hazler: Hayat-ül Hayavan-ül Kübra - Allâme Dümeyrî 1/182, sivrisineğin Nemrudu geberttiğini izahıyla yazmaktadır. Ancak karınca hakkındaki rivayet bulunamadı. Zaten bu rivayet bir hadîs-i şerif olmayıp, tarihî bir hâdisedir. Bazı İslâm tarihçileri kaydetmiş olabilirler. Biz de üstünde fazla durmadık. Sivrisinek rivayeti ise, büyük İslâm tarihleri olan Tarih-i Taberî, Tarih-i İbn-i Esir, Tarih-i İbn-i Kesir gibi kitaplarda da var olduğu halde tesbit edip de sayfa numaralarını vermeye gerek duymadım.
61- Risalede yeri: Sözler sh: 302 ve 593; Mektubat sh: 16; Osmanlıca Lem'alar sh: 656
Me'hazler: (Bu söz dahi aynı lafzıyla hadîs metinlerinde bulunamadı. Ancak bütün hadîs kitaplarında, Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) bir şeye taaccüb ettiği zaman: "Sübhanallah" dediğini yazarlar. Buna göre bu söz ve bu mâna, hadîs olmasa da, hadîstendir denilebilir.)
Bu sözü kitaplarında kaydedenler; ezcümle şunlardır: El-Ezkâr - Nevevî sh: 292; Nehc-ül Belâga İmam-ı Ali (R.A.) sh: 428, İmam-ı Ali'nin gelecek şu sözü, bu mes'ele ve hükmü aydınlatmıştır:
hükmü, elbette bahsimizdeki mânayı te'kid eder. Hem o sözün menba'-ı Risaletten muktebes olduğunu da göstermektedir.
İmam-ı Ali'nin sözünün meâli: "Cenab-ı Allah saltanatının âsârında kudretinin acaibini öyle bir tarzda gösterir ki, akılları hayrette bırakır."
62- «Bir rivayette İsm-i A'zam mertebesi taşıyan Risalede yeri: Sözler sh: 310; Mektubat sh: 222; Şuâlar 598; El-Mesneviy-ül Arabî sh: 175; Tercüme Mesnevî (Abdülkadir) sh: 258, Barla Lâhikası sh: 170
(Not: Risale-i Nur'un El-Mesneviy-ül Arabî kitabında metniyledir ki, bu hadîs; Buharî ve Müslim gibi birinci sınıf hadîs kitaplarındaki hadîs-i şeriflerinde geçen şekliyle alınmıştır. Amma Nur'un sair Risalelerinde ise, o kelâmın onbir kelimeyi ihtiva eden tarzıyla alınmıştır ki, diğer hadîs kitaplarında öyle geçmektedir.)
Me'hazler: Sahih-i Buharî 1/214; Türkçe Terceme Buharî hadîs no: 595, 825 ve 2157; Sahih-i İbn-i Hibban 1/272, 3/136 ve 227 ve 229, 4/170, 8/294; Şerh-üs Sünne 5/53, 75 ve 132 üç hadîs-i şerif tarzları âhirki hadîste cümlesi de vardır; Cem'-ül Fevaid 1/314 ve 1/636-637 iki hadîs-i şerif, âhirki hadîste cümlesi de vardır. Keza aynı eser 1/675'de cümlesi de mevcuddur; Mecma-uz Zevaid 4/86-113 birçok hadîs tarzları, 10/85, 114 cümlesi bulunmaktadır. Mişkât-ül Masabih hadîs no: 961; El-Feth-ül Kebir 2/189, 220 yine El-Feth-ül Kebir 1/82, 83 cümleleri vardır; Amelü-l Yevmi Ve-l Leyle - Tirmizî sh: 189, 197 ve 385 bu hususda birçok hadîsler; El-Ezkâr - Nevevî sh: 70; Et-Tergib Vet-Terhib - Menzerî 2/486 bu kelâmın İsm-i Azam mertebesini taşıdığı, hadîslerle ispatlanmıştır; Tuhfet-ül Ahvezî Şerh-i Tirmizî 9/366 ve 368 çarşıya girildiğinde cümlesiyle birlikte okunacağını; Mişkât-ül Masabih 1/767 aynı hadîs vardır; Kenz-ül Ummal 1/136 ve 146; El-Kâmil Fid-Duafa' - İbn-i Ady 1/407 ve 3/1165, ifadesiyle gelen hadîs-i şerifler...
Ses Yok