Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 226
(1-445)
İşte araştırmamızda Üstad'ın hitab ettiği zâtlardan birisi, Fuzûlî-i Bağdadî olduğu onun şu beytinden anlaşılıyor:
"Güneş mahcûbdur şem-i rühundan yandırır çarhı, çıkarmak ister ânı şule-i âhım hicabından..." (Divan-ı Fuzûlî, Destan-ı Leyla ve Mecnun Sâkîname sh: 66)
Mes'elenin aslındaki hükmün hadîs me'hazleri: Cem'-ül Fevaid 2/61; Kenz-ül Ummal 3/152, Yani güneşe dokuz tane melâike müekkel edilmiştir; El-Kâmil Fid-Duafa' - İbn-i Ady 6/2318 ifadesiyledir; El-Gunye - Geylanî 2/130 Peygamber (A.S.M.) hicret için Mekke'den çıktığı zaman, Kureyş'ten korunmak için Cebel-i Hira'ya teveccüh ettiğinde, Cibril-i Emin geldi, şu duayı ona öğretti: ...... Faraza Geylanî Hazretleri'nin naklettiği bu rivayet, hadîs kitaplarında bulunmazsa da, elbette Gavs-ı Geylanî gibi bir zâtın onu nakletmesi, sıhhati için -kim ne derse desin- kâfi delildir.
188- Şam kıt'ası bir çekirdek gibi, Haşir Meydanına mebde' olacağı...
Risalade yeri: Mektubat sh: 38 (Onuncu Mektub)
Me'hazler: Müstedrek-ül Hâkim 2/440 (İmam-ı Zehebî sıhhatini ikrar etmiş); Fezail-üş Şam 2/180; Cem'-ül Fevaid 2/748; El-Feth-ül Kebir 1/432 (İbn-i Hanbel, Tirmizî ve Hâkim'den nakil)
Zabıt şekli: Müstedrek'in hadîsi:
Meâli: Hakîm bin Muaviye babasından rivayet ederek demiş ki: Resulullah ferman etti: "Sizler şu tarafta -ve parmağıyla Şam cihetini göstererek- kimisi yürüyerek, kimisi bindiği halde, kimisi de yüzü üstüne sürünerek gidip haşrolacaksınız."
189- Risalede yeri: Mektubat sh: 48
Me'haz: El-Keşkûl - M. Baaheddin El-Âmilî 2/200
Zabıt şekli: Uzun bir şiirdir. Üstad'ın aldığı kısım, en âhirki beyitlerindendir. Şiirin sahibi, Emir Ebu Ferras El-Hamdanî olduğunu yazmış. O beyitten hemen sonra gelen beyt ise şöyledir:
Mânası: (Yani, Risalede geçen beytin manası) Biz öyle insanlarız ki, bizim ile yüksek hasletler asarına girilemez. Âlemlerin ötesi mi olmuş, yahut kabir mi olmuş, bizim için sadırdır.
190- Hazret-i Ömer bin Hattab minber üstündeyken bir aylık mesafede harbeden kumandanına dediği mes'ele...
Risalede yeri: Mektubat sh: 52 ve daha sair Risalelerde varsa...
Me'hazler: Şerh- Cevheret-üt Tevhid - Bacurî sh: 340-341(İbn-i Hacer bu rivayete hasendir demiş); Tarih-ül Hulefa - Suyutî sh: 128; Ed-Dürer-ül Müntesire - Suyutî sh: 182; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî ve Kutb-ul Halebî'den nakil; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/370; Delâil-ün Nübüvve - Ebu Nuaym 2/579/580; El-İsabe - İbn-i Hacer 2/3; El-Makasıd-ı Hasen - Sahavî sh: 474 (İmam-ı Sahavî bu rivayeti bir çok kaynaklardan naklettikten sonra, bu kaynakların bir çoğunun rivayet yolları hasen olduğunu yazmış. Hattâ İbn-i Teymiye de sıhhatine hükmetmiş, ancak velâyeti inkâr mesleği icabı "Olsa olsa bu sesi, cinnîler kumandana işittirmişlerdir" demiş); Tarih-i Taberî 5/371; Müntehab-ı Kenz-ül Ummal 4/380
191- «Hazret-i Yakub'dan sorulmuş ki: "Ne için Mısır'dan gelen gömleğin kokusunu işittin de, yakınında bulunan Ken'an Kuyusundaki Yusuf'u görmedin?"
Farsça metinli cevabı:
Risalede yeri: Mektubat sh: 52
Me'hazler: Türkçe Tercümesi Gülistan Sa'di-i Şirazî sh: 88 hikâye no: 51 ve bütün tasavvuf kitapları...
Meâli: Risale-i Nur'un ilgili yerlerinde vardır.
192- « » ve «Kader konuşursa, ihtiyar-ı beşer susar.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 53 ve daha sair Risalelerde bulunursa...
Me'hazler: Müstedrek-ül Hâkim 2/350 ve 405; El-Metalib-ül Âliye 3/234; Müsned-i Ahmed 5/234; Mecma-uz Zevaid 10/146; Emaliy-üş Secere 1/240; Tarih-i Bağdad - Hatib-i Bağdadî 9/459, 10/313; Tefsir-i Taberî 26/42 Ebu Hüreyre'den rivayet: Feyz-ül Kadir hadîs no: 7396; Kenz-ül Ummal hadîs no: 3312; El-Feth-ül Kebir 3/37 ve 366; Ed-Dürer-ül Müntesire sh: 10, 35 ve 179; Tefsir-i İbn-i Kesir 3/309; İs'af-ur Ragibîn sh: 179, İmam-ı Ali'den nakil; Mu'cem-üt Taberanî El-Kebir 20/201; El-Kâmil Fid-Duafa' - İbn-i Ady 2/448, Şuab-ül İman - Beyhakî 1/554
Zabıt şekli: Tefsir-i İbn-i Kesir'de bir hadîs: ifadesiyle, İmam-ı Ali ise bu hadîsi en güzel şekilde şöyle dile getirmiştir:
Meâlleri: 1- "Kader nâzil olduğu zaman, göz kör olur, dikkat de dağılır."
2- "Takdirat gelip çattı mı, tedbirler kaybolup giderler."
193- Risalede yeri: Mektubat sh: 53
Me'hazler: Nehc-ül Enam - Molla Halil-i Siirdî sh: 18
Zabıt şekli:
Hazret-i Üstad, mânasını alarak kendisi söylemiş. Lafızca değişik olmakla beraber, mânaca aynıdır.
Meâli: Hazret-i Üstad onun mânasına ilgili yerde yazmıştır.
"Güneş mahcûbdur şem-i rühundan yandırır çarhı, çıkarmak ister ânı şule-i âhım hicabından..." (Divan-ı Fuzûlî, Destan-ı Leyla ve Mecnun Sâkîname sh: 66)
Mes'elenin aslındaki hükmün hadîs me'hazleri: Cem'-ül Fevaid 2/61; Kenz-ül Ummal 3/152, Yani güneşe dokuz tane melâike müekkel edilmiştir; El-Kâmil Fid-Duafa' - İbn-i Ady 6/2318 ifadesiyledir; El-Gunye - Geylanî 2/130 Peygamber (A.S.M.) hicret için Mekke'den çıktığı zaman, Kureyş'ten korunmak için Cebel-i Hira'ya teveccüh ettiğinde, Cibril-i Emin geldi, şu duayı ona öğretti: ...... Faraza Geylanî Hazretleri'nin naklettiği bu rivayet, hadîs kitaplarında bulunmazsa da, elbette Gavs-ı Geylanî gibi bir zâtın onu nakletmesi, sıhhati için -kim ne derse desin- kâfi delildir.
188- Şam kıt'ası bir çekirdek gibi, Haşir Meydanına mebde' olacağı...
Risalade yeri: Mektubat sh: 38 (Onuncu Mektub)
Me'hazler: Müstedrek-ül Hâkim 2/440 (İmam-ı Zehebî sıhhatini ikrar etmiş); Fezail-üş Şam 2/180; Cem'-ül Fevaid 2/748; El-Feth-ül Kebir 1/432 (İbn-i Hanbel, Tirmizî ve Hâkim'den nakil)
Zabıt şekli: Müstedrek'in hadîsi:
Meâli: Hakîm bin Muaviye babasından rivayet ederek demiş ki: Resulullah ferman etti: "Sizler şu tarafta -ve parmağıyla Şam cihetini göstererek- kimisi yürüyerek, kimisi bindiği halde, kimisi de yüzü üstüne sürünerek gidip haşrolacaksınız."
189- Risalede yeri: Mektubat sh: 48
Me'haz: El-Keşkûl - M. Baaheddin El-Âmilî 2/200
Zabıt şekli: Uzun bir şiirdir. Üstad'ın aldığı kısım, en âhirki beyitlerindendir. Şiirin sahibi, Emir Ebu Ferras El-Hamdanî olduğunu yazmış. O beyitten hemen sonra gelen beyt ise şöyledir:
Mânası: (Yani, Risalede geçen beytin manası) Biz öyle insanlarız ki, bizim ile yüksek hasletler asarına girilemez. Âlemlerin ötesi mi olmuş, yahut kabir mi olmuş, bizim için sadırdır.
190- Hazret-i Ömer bin Hattab minber üstündeyken bir aylık mesafede harbeden kumandanına dediği mes'ele...
Risalede yeri: Mektubat sh: 52 ve daha sair Risalelerde varsa...
Me'hazler: Şerh- Cevheret-üt Tevhid - Bacurî sh: 340-341(İbn-i Hacer bu rivayete hasendir demiş); Tarih-ül Hulefa - Suyutî sh: 128; Ed-Dürer-ül Müntesire - Suyutî sh: 182; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî ve Kutb-ul Halebî'den nakil; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/370; Delâil-ün Nübüvve - Ebu Nuaym 2/579/580; El-İsabe - İbn-i Hacer 2/3; El-Makasıd-ı Hasen - Sahavî sh: 474 (İmam-ı Sahavî bu rivayeti bir çok kaynaklardan naklettikten sonra, bu kaynakların bir çoğunun rivayet yolları hasen olduğunu yazmış. Hattâ İbn-i Teymiye de sıhhatine hükmetmiş, ancak velâyeti inkâr mesleği icabı "Olsa olsa bu sesi, cinnîler kumandana işittirmişlerdir" demiş); Tarih-i Taberî 5/371; Müntehab-ı Kenz-ül Ummal 4/380
191- «Hazret-i Yakub'dan sorulmuş ki: "Ne için Mısır'dan gelen gömleğin kokusunu işittin de, yakınında bulunan Ken'an Kuyusundaki Yusuf'u görmedin?"
Farsça metinli cevabı:
Risalede yeri: Mektubat sh: 52
Me'hazler: Türkçe Tercümesi Gülistan Sa'di-i Şirazî sh: 88 hikâye no: 51 ve bütün tasavvuf kitapları...
Meâli: Risale-i Nur'un ilgili yerlerinde vardır.
192- « » ve «Kader konuşursa, ihtiyar-ı beşer susar.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 53 ve daha sair Risalelerde bulunursa...
Me'hazler: Müstedrek-ül Hâkim 2/350 ve 405; El-Metalib-ül Âliye 3/234; Müsned-i Ahmed 5/234; Mecma-uz Zevaid 10/146; Emaliy-üş Secere 1/240; Tarih-i Bağdad - Hatib-i Bağdadî 9/459, 10/313; Tefsir-i Taberî 26/42 Ebu Hüreyre'den rivayet: Feyz-ül Kadir hadîs no: 7396; Kenz-ül Ummal hadîs no: 3312; El-Feth-ül Kebir 3/37 ve 366; Ed-Dürer-ül Müntesire sh: 10, 35 ve 179; Tefsir-i İbn-i Kesir 3/309; İs'af-ur Ragibîn sh: 179, İmam-ı Ali'den nakil; Mu'cem-üt Taberanî El-Kebir 20/201; El-Kâmil Fid-Duafa' - İbn-i Ady 2/448, Şuab-ül İman - Beyhakî 1/554
Zabıt şekli: Tefsir-i İbn-i Kesir'de bir hadîs: ifadesiyle, İmam-ı Ali ise bu hadîsi en güzel şekilde şöyle dile getirmiştir:
Meâlleri: 1- "Kader nâzil olduğu zaman, göz kör olur, dikkat de dağılır."
2- "Takdirat gelip çattı mı, tedbirler kaybolup giderler."
193- Risalede yeri: Mektubat sh: 53
Me'hazler: Nehc-ül Enam - Molla Halil-i Siirdî sh: 18
Zabıt şekli:
Hazret-i Üstad, mânasını alarak kendisi söylemiş. Lafızca değişik olmakla beraber, mânaca aynıdır.
Meâli: Hazret-i Üstad onun mânasına ilgili yerde yazmıştır.
Ses Yok