Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 223
(1-445)
Meselâ: İmam-ı Şafiî Hazretleri kelâm ilminin tümüne itiraz ettiği meşhurdur. Fakat İmam-ı Gazalî (R.A.) mes'eleyi, yani İlmi Kelâmın özünü, Kur'anın bir çok âyetlerinden ve Peygamber'in (A.S.M.) ve İmam-ı Ali'nin hadîs ve sözlerinden deliller getirerek; İlm-i Kelâmı, yani vaki' şübhelere karşı müstahkem bir akide İlm-i Kelâmının farz-ı bil-kifaye olabileceğini ispat etmiştir. (İhya-u Ulûm-id Din 1/103)
Ve nihayet, Hz. Üstad'ın "Beş hayat tabakası vardır" hükmü için denir:
1- Hızır ve İlyas Aleyhimesselâmın hayatı, şu üstünde olduğumuz fasılda isbat edildi.
2- İdris ve İsa Aleyhimesselâmın hayatı, 170. numarada isbat edilmektedir. Geri kalan üç tabaka-i hayattan ikisi, Kur'anın nassıyla sâbittir. En son tabaka ise; bizim dünya hayatımızdır ki, o da göz önündedir.
Bu mes'ele, gayr-ı ihtiyarî ve bir cihette ister istemez hayli uzadı. Okuyuculardan özür dileriz.
170- «İdris ve İsa Aleyhimesselâm'ın hayatları mes'elesi...»
Risalede yeri: Mektubat sh: 6
Me'hazler: (Not: Hazret-i İdris ve İsa'nın hayatları, yani şimdi de yaşamakta oldukları hakkında hadîs kitaplarından delil ve me'haz aramaya gerek yoktur. Çünki Kur'anın nassıyla her ikisinin de göklerde hayatta oldukları sâbittir. Hem Hazret-i İsa'nın (A.S.) âhirzamanda nüzûlü hakkında gelen bütün hadîsler, aynı zamanda onun hayatı hakkında da vâriddirler. Bu mes'eleye dair bir kısım me'hazler, 165 no.lu bölümde geçmiştir.
Hazret-i İsa'nın ölmediğini, belki başka birisi onun sûretinde yahudilere göründüğünü ve onlar o benziyen adamı öldürdüklerini, İsa (A.S.) ise, Allah tarafından göklere kaldırıldığını ve âhirzamanda vefatından evvel bir kısım ehl-i kitap ona iman edeceklerini ifade eden şu âyetlerdir:
(Nisa Sûresi, âyet: 153 ve 154)
İdris (A.S.) ise, yine âyette:
(Meryem Sûresi, âyet: 56 ve 57)
Âyette İdris (A.S.) yüksek bir makama kaldırıldığını ifade ederler. Hadîslerde ise, bu âyetlerin tefsirleri olarak birçok tafsilat vermişlerdir. Ancak buraya onları ayrıca kaydetmeye gerek duymadım. İsteyenler, yazılan âyetlerin tefsirlerine, bilhassa İmam-ı Suyutî'nin Ed-Dürr-ül Mensur kitabına bakabilirler.
171- Şehidler, ölümdeki firak acısını hissetmiyorlar...
Risalede yeri: Mektubat sh: 6
Me'hazler: Mevarid-üz Zam'an 2/36; El-Feth-ül Kebir 3/126, Tirmizî ve İbn-i Mace'den nakil, Mu'cem-üt Taberanî El-Evsat 1/282
Zabıt şekli: veyahut
Meâlleri: "Şehid, katlin darbesinin acısını duymaz." "Şehid ölüm üzüntüsünü hissetmez."
172- «Ölüm tebdil-i mekândır, ıtlak-ı ruhdur, vazifeden terhistir.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 7, 8 ve daha sair risalelerde varsa...
Me'hazler: (Not: Ölümün tebdil-i mekân olduğu hakkında âyet ve hadîslerde; Kabir âlemi, haşir meydanı, Cennet ve Cehennem menzilleri gibi dünyadan ayrıldıktan sonra va'dedilmiş menzil ve mekânlar hakkındaki âyet ve hadîslerin hepsi de bunu öyle gösterir.) Hadîslerden bir kısım me'hazler: Müsned-ül Firdevs 3/231:
... lafzıyladır;
Müşkil-ül Âsâr - Tahavî 1/107:
Şerh-üs Sünne - Begavî 5/417: ...
Keza aynı hadîsler, Cem'-ül Fevaid 1/37; Müstedrek-ül Hâkim 3/371; Râmuz-ül Ehadîs sh: 15, Beyhakî'den nakil; yine Müstedrek 4/319; El-Müntehab - Abd bin Humeyd sh: 308 hadîsi ve aynı hadîs Cem'-ül Fevaid 1/336
Hadîslerden bir kısmının meâlleri: "Ölüm, mü'minin hediyesidir." "Kabir, âhiretin menzillerinden ilk menzildir."
173- «Cehennem yerin altındadır.. ve matvîdir.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 9; Arabî İşarat-ül İ'caz sh: 232, 233; Tercüme İşarat-ül İ'caz sh: 128, 129; Âsâr-ı Bediiye sh: 210; Saykal-ül İslâm sh: 54 ve daha sair Risalelerde varsa...
Me'hazler: Müstedrek-ül Hakîm 4/568, 569 ve 594; El-Faslu Ve-l Milel - İbn-i Hazem 2/130; Ed-Dürrül Mensur 4/57; Keşf-ül Hafâ 1/281; Ed-Dürer-ül Müntesire - Suyutî ve Müsned-i Ahmed'den nakil; Müsned-ül Firdevs 2/114; Kenz-ül Ummal hadîs no: 39773; El-Bidaye Ven-Nihaye - İbn-i Kesir 2/172; Râmuz-ül Ehadîs sh: 272; Ez-Zühd - İbn-ül Mübarek 2/118 hadîs no: 398; Şuab-ül İman - Beyhakî 2/244
Zabıt şekli: Müsned-i Ahmed'deki hadîs: veyahut
Meâli: "Cehennem yedinci yerin altındadır." Veyahut: "Cennet göklerde, Cehennem ise yerin içindedir."
174- «Cehennem ikidir, suğra ve kübra... İleride suğra, kübraya inkılâb edecek...»
Risalede yeri: Mektubat sh: 9
Me'hazler: (Not: Aynı bu lafızla bir hadîsin metni bulunamadı. Ancak Cehennem hakkında gelen ve yerin altında olduğunu bildiren hadîslerin mecmuundan çıkarılmış bir hüküm ve ilmî bir tahkik olduğu anlaşılıyor. Çünki yerin altında bulunan Cehennem ile, Mi'rac gecesinde Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) kendi gözleriyle gördüğü âhiretteki Cehennem ayrı ayrıdırlar. Hadîsler, bu iki Cehennem'den ayrı ayrı bahsetmişlerdir. Küre-i Arz, kıyamet hengâmında içindeki Cehennemle birlikte mahşer meydanına döküleceği, sahih hadîslerin ifadelerinden anlaşılmaktadır.)
Ses Yok