Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 245
(1-445)
270/63- «Hem ferman etmiş ki: Risalede yeri: Mektuba4 sh: 108
Me'hazler: Sahih-i Buharî 1/140; Sahih-i Müslim 4/2218 ve 2238; Mecma-uz Zevaid 8/72 ve 73; Müsned-ül Firdevs 5/101; Züher-ül Firdevs - İbn-i Hacer 4/210; Kenz-ül Ummal hadîs no: 13134; ElHasais-ül Kübra 2/480-483, on iki çeşid rivayetlerle; Tarih-üs Hülefa - Suyutî sh: 117-119; Şerh-üş Şifa Aliyy-ül Karî 1/668; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/386
Zabıt şekli: Buharî'nin hadîsi: Hazret-i Huzeyfe'den: "Biz Ömer'in yanında oturmuştuk. Hazret-i Ömer sordu, "Hanginiz fitneler hususunda Resulullah'ın sözlerini muhafaza ediyor?" Dedim: "Ben..." "Bu mes'elede sen cür'etlisin" dedi. Dedim: "Adamın ehil, mal, evlâd ve komşusunun fitnesinde; onun namaz, oruç, sadaka, emr-i bil-ma'ruf ve nehy-i ani-l münkeri karşı gelerek, onun keffareti olur." Dedi: "Benim istediğim bu değil, denizin dalgalandığı gibi dalgalanacak olan fitneleri anlatmanı istiyorum." Dedim: "Ya Emir-el Mü'minîn! O fitnelerden sana ait birşey yoktur. Çünki seninle onun arasında kapalı bir kapı vardır." Hazret-i Ömer dedi: "Acaba o kapı kırılacak mı, yoksa bayağı açılacak mı?" Dedim: "Kırılacak... " Dedi: "Öyle ise, artık o daha hiç kapanmayacaktır."
Ve hadîsin sonunda Huzeyfe'ye sormuşlar: "Ömer (R.A.) o kapının kendisi olduğunu biliyor mu idi?.." Demiş: "Evet, bu gündüzün arkasında gece olacağı gibi kat'î biliyordu. Çünki O'na ben dosdoğru ve içinde hiç eğrilik ve yanlışlık olmayan hadîsi anlatmıştım."
271/64- «Sehl bin Amr, daha imana gelmeden Sahabelere esir olmuş...
Hazret-i Ömer (R.A.) Resul-i Ekrem'e demiş ki: "İzin ver, ben bunun dişlerini çekeceğim. Çünkü o, fesahatıyla küffar-ı Kureyşi harbimize teşvik ediyordu. Resul-i Ekrem (A.S.M.) ferman etmiş ki: »
Risalede yeri: Mektubat sh: 108
Me'hazler: Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/704; Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/344; yine Şerh-üş Şifa - Hafacî 3/218; El-İsabe - İbn-i Hacer 2/93-94 hadîs no: 2573; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/367; El-Hasais-ül Kübra 2/458-459 dört tane ayrı ayrı tarikle...
Zabıt şekli: Me'hazlerde aynen Hazret-i Üstad'ın ifade ettiği gibi kayıdlı olduğundan tekrarlanmıdı.
Meâli: Sadece rivayetin içindeki Arabçasının meâlidir: Resul-i Ekrem Hazret-i Ömer'e ferman etmiş ki: "Bir gün gelir, bu öyle bir makama çıkacak ki; seni mesrur edecek."
272/65- «Süraka'ya ferman etmiş ki: »
(Not: Hadîsteki Süraka, Hicret günü Kureyş müşrikleri tarafından büyük bir mal ve meblağ va'da edilerek; Resul-i Ekrem'i öldürmesi için yollanmış ve o da Peygamber'i takibe çıkmış olan Süraka bin Mâlik El-Medelcî'dir ki, Feth-i Mekke günü müslüman olmuş, Peygamber'in Sahabeleri arasına katılmıştır.)
Risalede yeri: Mektubat sh: 108
Me'hazler: El-Hasais-ül Kübra - Suyutî 2/413-414; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/703; El-İsabe FiTemyiz-is Sahabe - İbn-i Hacer hadîs no: 3115; Cem'-ül Fevaid 2/466
Zabıt şekli: Süraka İslâm diniyle müşerref olduktan sonra, bir gün Resul-i Ekrem (A.S.M.) onun çok cesîm bilek ve pazularına bakmış demiş ki:
Yani: "Ben sanki seni, Kisra'nın iki bileziğini, kuşağını ve tacını giymişsin gibi görüyorum."
273/66- «İran Hazret-i Ömer'in (R.A.) hilâfetinde fethedilip, Kisra mahvedildi. Onun zînetleri ve şahane bilezikleri Medine'ye geldi. Hazret-i Ömer (R.A.) onları Süraka'ya giydirdi ve dedi: »
Risalede yeri: Mektubat sh: 108
Me'hazler: Bir üstteki numaradaki me'hazler aynı bu numaranın da me'hazleridir. Ayrıca me'haz vermeye gerek duymadım. Yalnız bir nümune için Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/344 eserine bakılabilir.
Zabıt şekli: İran fetholup, hazineler ve bilezikler Medine'ye gelince, Hazret-i Ömer Süraka'yı çağırtmış ve ona kisranın eşyalarını giydirmiş ve demiş:
İkinci rivayette ise, onları Süraka'ya taktırdıktan sonra:
demiş.
Yani: "Allah'a hamdolsun ki, Kisra bin Hürmüz'ün ellerindeki bilezikleri bugün Süraka bin Mâlik olan Benî-Medlec'in bedevî Arablarından birisine giydirdi." İkinci rivayetin hadîsinde ise: "Allah'a şükrolsun bu ikisini (bilezikleri) Kisra İbn-i Hürmüz'ün ellerinden çıkardı ve şimdi onlar A'rabî olan Süraka'ya giydirdi."
274/67- «Hem ferman etmiş ki: »
Risalede yeri: Mektubat sh: 108
Me'hazler: Sahih-i Buharî 4/77 ve 104; Sahih-i Müslim 4/2236-2237 üç tarikle; Şerh-üs Sünne 13/308-309; Mişkât-ül Masabih hadîs no: 5418; El-Musannef - San'anî 2/387; Müşkil-ül Âsâr - Tahavî 1/231; El-Feth-ül Kebir 1/162, Buharî ve Müslim'den nakil; El-Hasais-ül Kübra 2/412-414, altı yolla; Tuhfet-ül Ahvezî 6/462 ve 663; Eş-Şifa 1/337, Kenz-ül Ummal 11/368-370; Cem'-ül Fevaid 2/466; ElBidaye Ven-Nihaye - İbn-i Kesir 4/271; Mu'cem-üt Taberanî El-Evsat 2/1850
Zabıt şekli: Sahih-i Müslim'in bir hadîsi:
Meâli: Ebu Hüreyre'den rivayet: Resulullah ferman etmiş ki: "Artık Kisra öldü, ondan sonra Kisra gelmeyecektir..."
Me'hazler: Sahih-i Buharî 1/140; Sahih-i Müslim 4/2218 ve 2238; Mecma-uz Zevaid 8/72 ve 73; Müsned-ül Firdevs 5/101; Züher-ül Firdevs - İbn-i Hacer 4/210; Kenz-ül Ummal hadîs no: 13134; ElHasais-ül Kübra 2/480-483, on iki çeşid rivayetlerle; Tarih-üs Hülefa - Suyutî sh: 117-119; Şerh-üş Şifa Aliyy-ül Karî 1/668; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/386
Zabıt şekli: Buharî'nin hadîsi: Hazret-i Huzeyfe'den: "Biz Ömer'in yanında oturmuştuk. Hazret-i Ömer sordu, "Hanginiz fitneler hususunda Resulullah'ın sözlerini muhafaza ediyor?" Dedim: "Ben..." "Bu mes'elede sen cür'etlisin" dedi. Dedim: "Adamın ehil, mal, evlâd ve komşusunun fitnesinde; onun namaz, oruç, sadaka, emr-i bil-ma'ruf ve nehy-i ani-l münkeri karşı gelerek, onun keffareti olur." Dedi: "Benim istediğim bu değil, denizin dalgalandığı gibi dalgalanacak olan fitneleri anlatmanı istiyorum." Dedim: "Ya Emir-el Mü'minîn! O fitnelerden sana ait birşey yoktur. Çünki seninle onun arasında kapalı bir kapı vardır." Hazret-i Ömer dedi: "Acaba o kapı kırılacak mı, yoksa bayağı açılacak mı?" Dedim: "Kırılacak... " Dedi: "Öyle ise, artık o daha hiç kapanmayacaktır."
Ve hadîsin sonunda Huzeyfe'ye sormuşlar: "Ömer (R.A.) o kapının kendisi olduğunu biliyor mu idi?.." Demiş: "Evet, bu gündüzün arkasında gece olacağı gibi kat'î biliyordu. Çünki O'na ben dosdoğru ve içinde hiç eğrilik ve yanlışlık olmayan hadîsi anlatmıştım."
271/64- «Sehl bin Amr, daha imana gelmeden Sahabelere esir olmuş...
Hazret-i Ömer (R.A.) Resul-i Ekrem'e demiş ki: "İzin ver, ben bunun dişlerini çekeceğim. Çünkü o, fesahatıyla küffar-ı Kureyşi harbimize teşvik ediyordu. Resul-i Ekrem (A.S.M.) ferman etmiş ki: »
Risalede yeri: Mektubat sh: 108
Me'hazler: Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/704; Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/344; yine Şerh-üş Şifa - Hafacî 3/218; El-İsabe - İbn-i Hacer 2/93-94 hadîs no: 2573; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/367; El-Hasais-ül Kübra 2/458-459 dört tane ayrı ayrı tarikle...
Zabıt şekli: Me'hazlerde aynen Hazret-i Üstad'ın ifade ettiği gibi kayıdlı olduğundan tekrarlanmıdı.
Meâli: Sadece rivayetin içindeki Arabçasının meâlidir: Resul-i Ekrem Hazret-i Ömer'e ferman etmiş ki: "Bir gün gelir, bu öyle bir makama çıkacak ki; seni mesrur edecek."
272/65- «Süraka'ya ferman etmiş ki: »
(Not: Hadîsteki Süraka, Hicret günü Kureyş müşrikleri tarafından büyük bir mal ve meblağ va'da edilerek; Resul-i Ekrem'i öldürmesi için yollanmış ve o da Peygamber'i takibe çıkmış olan Süraka bin Mâlik El-Medelcî'dir ki, Feth-i Mekke günü müslüman olmuş, Peygamber'in Sahabeleri arasına katılmıştır.)
Risalede yeri: Mektubat sh: 108
Me'hazler: El-Hasais-ül Kübra - Suyutî 2/413-414; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/703; El-İsabe FiTemyiz-is Sahabe - İbn-i Hacer hadîs no: 3115; Cem'-ül Fevaid 2/466
Zabıt şekli: Süraka İslâm diniyle müşerref olduktan sonra, bir gün Resul-i Ekrem (A.S.M.) onun çok cesîm bilek ve pazularına bakmış demiş ki:
Yani: "Ben sanki seni, Kisra'nın iki bileziğini, kuşağını ve tacını giymişsin gibi görüyorum."
273/66- «İran Hazret-i Ömer'in (R.A.) hilâfetinde fethedilip, Kisra mahvedildi. Onun zînetleri ve şahane bilezikleri Medine'ye geldi. Hazret-i Ömer (R.A.) onları Süraka'ya giydirdi ve dedi: »
Risalede yeri: Mektubat sh: 108
Me'hazler: Bir üstteki numaradaki me'hazler aynı bu numaranın da me'hazleridir. Ayrıca me'haz vermeye gerek duymadım. Yalnız bir nümune için Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/344 eserine bakılabilir.
Zabıt şekli: İran fetholup, hazineler ve bilezikler Medine'ye gelince, Hazret-i Ömer Süraka'yı çağırtmış ve ona kisranın eşyalarını giydirmiş ve demiş:
İkinci rivayette ise, onları Süraka'ya taktırdıktan sonra:
demiş.
Yani: "Allah'a hamdolsun ki, Kisra bin Hürmüz'ün ellerindeki bilezikleri bugün Süraka bin Mâlik olan Benî-Medlec'in bedevî Arablarından birisine giydirdi." İkinci rivayetin hadîsinde ise: "Allah'a şükrolsun bu ikisini (bilezikleri) Kisra İbn-i Hürmüz'ün ellerinden çıkardı ve şimdi onlar A'rabî olan Süraka'ya giydirdi."
274/67- «Hem ferman etmiş ki: »
Risalede yeri: Mektubat sh: 108
Me'hazler: Sahih-i Buharî 4/77 ve 104; Sahih-i Müslim 4/2236-2237 üç tarikle; Şerh-üs Sünne 13/308-309; Mişkât-ül Masabih hadîs no: 5418; El-Musannef - San'anî 2/387; Müşkil-ül Âsâr - Tahavî 1/231; El-Feth-ül Kebir 1/162, Buharî ve Müslim'den nakil; El-Hasais-ül Kübra 2/412-414, altı yolla; Tuhfet-ül Ahvezî 6/462 ve 663; Eş-Şifa 1/337, Kenz-ül Ummal 11/368-370; Cem'-ül Fevaid 2/466; ElBidaye Ven-Nihaye - İbn-i Kesir 4/271; Mu'cem-üt Taberanî El-Evsat 2/1850
Zabıt şekli: Sahih-i Müslim'in bir hadîsi:
Meâli: Ebu Hüreyre'den rivayet: Resulullah ferman etmiş ki: "Artık Kisra öldü, ondan sonra Kisra gelmeyecektir..."
Ses Yok