Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 250
(1-445)
291/84- «Nakl-i sahih ile, vefatından bir-iki ay evvel ferman etmiş ki: diye vefatını haber vermiş.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 112
Me'hazler: Sahih-i Buharî 1/126; Sahih-i Müslim 4/1854; Şerh-üs Sünne - Begavî 14/38; Et-Tac 3/306-307; Tirmizî - Tahkik-i Ahmed Şâkird hadîs no: 3661; Sahih-i İbn-i Hibban 8/200, 9/58
Zabıt şekli: Buharî'nin hadîsi:
Meâli: "Cenab-ı Allah bir kulu dünya ile kendi yanındaki arasında muhayyer bıraktı. O kul, Allah'ın yanındakini seçti."
292/85- «Hem Zeyd bin Suhan hakkında ferman etmiş ki: Zeyd'den evvel bir uvzu şehid edileceğini haber vermiş... Sonra Nihavend Harbi'nde onun bir eli kesildi.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 112 (Altıncı Nükte'nin son hadîsi)
Me'hazler: Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/343; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/702; Nesim-ür Riyad - Hafacî 3/204; Cem'-ül Fevaid 2/568; Mecma-uz Zevaid 9/398; El-Mettalib-ül Âliye 4/91, hadîs no: 4047; ElHasais-ül Kübra 2/471 ve 494; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/416
Zabıt şekli: Aliyy-ül Karî'nin Şerh-üş Şifa eserinde, rivayeti Beyhakî ve
İbn-i Ady'den iki tarzda getirmiştir. Birisi:
İkincisi: İmam-ı Ali'den şu şekilde gelmiştir:
Meâli (Yalnız ikinci rivayetin meâlini veriyoruz): "Kim istese ki; onun bazı âzalarının ondan evvel Cennet'e gideceği adama nazar etsin. İşte Zeyd bin Suhan'a nazar etsin."
(Not: Buraya kadar ihbar-ı bil-gayb hadîslerinin, Üstad'ın ifadesiyle seksen adet çeşidi sona ermiş oluyor. Seksenden biraz fazla var, bunlar risalenin başındaki Hadîs İlmi mevzularıyla alâkalı hadîslerdir. Bununla beraber ortalama seksen rakamı verilmiştir. Belki az eksik veya fazla da olabilir.)
YEDİNCİ NÜKTE - BEREKET-İ TAAM MU'CİZELERİ
Bereket-i Taam hadîsleri, mecmuu itibariyle mütevatir hadîslerdendir. (Bak: Nazm-ül Mütenasir FilHadîs-il Mütevatir sh: 136) Hem Delâil-ün Nübüvve - Ebu Nuaym eserinde; Bereket-i Taam rivayetleri mecmu'u ile onbeş tarik olduğunu kaydetmiştir. (Bak: 2/415-430)
293/86- «Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) Hazret-i Zeyneb ile tezevvücü velîmesinde Hz. Enes'in validesi Ümm-ü Süleym (R.A.) bir iki avuç hurmayı yağ ile kavurarak, bir kaba koyup Hazret-i Enes'le Peygamber'e gönderdi. Enes'e (R.A.) ferman etti ki: "Filân, filânı çağır! Hem kimse tesadüf etsen davet et!" Enes de (R.A.) kime rastgeldiyse çağırdı. Üçyüz kadar Sahabe gelip, Suffa ve Hücre-i Saadeti doldurdular. Ferman etti: Yani: "Onar onar halka olunuz.!." Sonra mübarek elini o az taam üzerine koydu, dua etti: "Buyurun!." dedi. Bütün o üçyüz adam yediler, tok olup kalktılar. Enes'e ferman etmiş: "Kaldır!" Enes demiş ki: "Bilmedim, taam kabını koyduğum vakit mi taam çoktu, yoksa kaldırdığım vakit mi çoktu, farkedemedim."»
Risalede yeri: Mektubat sh: 113 (Yedinci Nükte)
Me'hazler: Sahih-i Buharî 4/234 ve 235; Sahih-i Müslim hadîs no: 234; Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/294; ElHasais-ül Kübra 2/229; Cem'-ül Fevaid 2/253, 474 ve 481; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 3/465 ve daha geniş me'hazler için bak: Miftah-u Künûz-is Sünne sh: 455 Zabıt şekli: Hâdise aynen Hazret-i Üstad'ın kaydettiği tarzdadır. Yalnız bazı hadîsler yetmiş-seksen kişi diyor. Diğerleri ise, üçyüz kişidir diyor.
294/87- «Ehl-i keşfin tasdikıyla yetmiş defa Resul-i Ekrem (A.S.M.) temessül edip, yakaza halinde O'nun sohbetiyle müşerref olan Celâleddin-i Suyutî gibi allâme ve muahkkikler...»
Risalede yeri: Mektubat sh: 113 (Yedinci Nükte) ve Nur'un El-Hüccet-üz Zehra gibi sair Risalelerinde...
Me'haz: El-Feth-ül Kebir - Ş.Yusuf Nebhanî 1/7 Mukaddeme
Zabıt şekli: İmam-ı Suyutî'nin bir talebesi olan Şeyh Abdülkadir-i Şazelî demiş: "Ben İmam-ı Celâleddin-i Suyutî'ye sordum, "Efendim, siz kaç defa yakazaten Resulullah'la buluştunuz?"
İmam-ı Suyutî dedi: "Yetmişten fazla..."
Aynı me'hazde, Şeyh Abdulvahhab-ı Şa'ranî'nin El-Mizan-ül Kübra Mukaddemesi'nden naklen: Şeyh Abdulvahhab-ı Şa'ranî demiş: "Ben İmam-ı Celâleddin-i Suyutî'nin kalemiyle yazılmış bir kâğıdı onun talebelerinden Şeyh Abdülkadir-i Şazelî'nin yanında görmüştüm. O kâğıtta; bir zât, İmam-ı Suyutî'ye müracaat ederek, o sıra Mısır sultanı Kaytabay'ın yanında bir işinin halli için şefaatçı olmasını dilemiş. İmam-ı Suyutî ona yazmış ki: "Kardeşim, ben Resulullah ile şimdiye kadar yetmiş defa yakazaten görüştüğüm için, eğer sultanların yanlarına girmekle, Peygamber'in bana karşı hicablanması, yani görünmemesi korkusu olmasa idi, senin için saraya çıkar, sana şefaatçı olurdum." demiş.
295/88- «Mihmandar-ı Nebevî, Ebu Eyyub-il Ensarî, hânesine teşrif-i Nebevî hengâmında, Ebu Eyyub der ki: "Resul-i Ekrem ve Ebubekir-is Sıddık'a kâfi gelecek iki kişilik yemek yaptım. O'na ferman etti ki:
Otuz adam geldiler, yediler... Sonra ferman etti: Altmış daha davet ettim... Sonra ferman etti: Yetmiş daha davet ettim, geldiler yediler... Bütün gelenler o mu'cize karşısında İslâmiyete girerek biat ettiler. O iki kişilik taamdan yüzseksen adam yediler.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 114
Me'hazler: El-Bidaye Ven-Nihaye - İbn-i Kesir 6/111; Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/292; Nesim-ür Riyad Hafacî 3/33; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/604; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/94; El-Hasais-ül Kübra 2/232; Mecma-uz Zevaid 8/303; keza Kenz-ül Ummal 12/426; Mu'cem-üt Taberanî El-Kebir 4/4090
Zabıt şekli: Ebu Muhammed El-Hadramî tarikıyla Ebu Eyyub-il Ensarî'den: "Ben, Ebu Bekir (R.A.) ve Resulullah'a (A.S.M.) yetecek kadar bir yemek yaptırıp, önlerine koydum. Resulullah (A.S.M.) bana emretti: "Git bana Ensar'ın eşrafından otuz kişiyi davet et!" Resulullah'ın bu emri bana müşkil geldi. Kendi kendime dedim: "Bu yemeğe ilâve edecek bir şeyim yok." Resulullah, beni unuttu gibi biraz eğlendim kaldım. Bunun üzerine emrini tekrarladı ve "Git otuz kişiyi davet et!" dedi... İster istemez gittim, davet ettim. Geldiler. Gelenlere "Buyurun yeyin!" dedim. Başladılar yemeye ve doyuncaya kadar yediler. Sonra bütün gelenlerin hepsi O'nun Peygamberliğine şehadet etmek üzere iman ettiler ve henüz evden çıkmadan önce O'na biat ettiler...
Ve hadîs'in sonunda: "Benim o taamımdan yüzseksen adam, hepsi de Ensar'dan yediler ve doydular" diye ifadesi vardır.
Risalede yeri: Mektubat sh: 112
Me'hazler: Sahih-i Buharî 1/126; Sahih-i Müslim 4/1854; Şerh-üs Sünne - Begavî 14/38; Et-Tac 3/306-307; Tirmizî - Tahkik-i Ahmed Şâkird hadîs no: 3661; Sahih-i İbn-i Hibban 8/200, 9/58
Zabıt şekli: Buharî'nin hadîsi:
Meâli: "Cenab-ı Allah bir kulu dünya ile kendi yanındaki arasında muhayyer bıraktı. O kul, Allah'ın yanındakini seçti."
292/85- «Hem Zeyd bin Suhan hakkında ferman etmiş ki: Zeyd'den evvel bir uvzu şehid edileceğini haber vermiş... Sonra Nihavend Harbi'nde onun bir eli kesildi.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 112 (Altıncı Nükte'nin son hadîsi)
Me'hazler: Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/343; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/702; Nesim-ür Riyad - Hafacî 3/204; Cem'-ül Fevaid 2/568; Mecma-uz Zevaid 9/398; El-Mettalib-ül Âliye 4/91, hadîs no: 4047; ElHasais-ül Kübra 2/471 ve 494; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/416
Zabıt şekli: Aliyy-ül Karî'nin Şerh-üş Şifa eserinde, rivayeti Beyhakî ve
İbn-i Ady'den iki tarzda getirmiştir. Birisi:
İkincisi: İmam-ı Ali'den şu şekilde gelmiştir:
Meâli (Yalnız ikinci rivayetin meâlini veriyoruz): "Kim istese ki; onun bazı âzalarının ondan evvel Cennet'e gideceği adama nazar etsin. İşte Zeyd bin Suhan'a nazar etsin."
(Not: Buraya kadar ihbar-ı bil-gayb hadîslerinin, Üstad'ın ifadesiyle seksen adet çeşidi sona ermiş oluyor. Seksenden biraz fazla var, bunlar risalenin başındaki Hadîs İlmi mevzularıyla alâkalı hadîslerdir. Bununla beraber ortalama seksen rakamı verilmiştir. Belki az eksik veya fazla da olabilir.)
YEDİNCİ NÜKTE - BEREKET-İ TAAM MU'CİZELERİ
Bereket-i Taam hadîsleri, mecmuu itibariyle mütevatir hadîslerdendir. (Bak: Nazm-ül Mütenasir FilHadîs-il Mütevatir sh: 136) Hem Delâil-ün Nübüvve - Ebu Nuaym eserinde; Bereket-i Taam rivayetleri mecmu'u ile onbeş tarik olduğunu kaydetmiştir. (Bak: 2/415-430)
293/86- «Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) Hazret-i Zeyneb ile tezevvücü velîmesinde Hz. Enes'in validesi Ümm-ü Süleym (R.A.) bir iki avuç hurmayı yağ ile kavurarak, bir kaba koyup Hazret-i Enes'le Peygamber'e gönderdi. Enes'e (R.A.) ferman etti ki: "Filân, filânı çağır! Hem kimse tesadüf etsen davet et!" Enes de (R.A.) kime rastgeldiyse çağırdı. Üçyüz kadar Sahabe gelip, Suffa ve Hücre-i Saadeti doldurdular. Ferman etti: Yani: "Onar onar halka olunuz.!." Sonra mübarek elini o az taam üzerine koydu, dua etti: "Buyurun!." dedi. Bütün o üçyüz adam yediler, tok olup kalktılar. Enes'e ferman etmiş: "Kaldır!" Enes demiş ki: "Bilmedim, taam kabını koyduğum vakit mi taam çoktu, yoksa kaldırdığım vakit mi çoktu, farkedemedim."»
Risalede yeri: Mektubat sh: 113 (Yedinci Nükte)
Me'hazler: Sahih-i Buharî 4/234 ve 235; Sahih-i Müslim hadîs no: 234; Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/294; ElHasais-ül Kübra 2/229; Cem'-ül Fevaid 2/253, 474 ve 481; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 3/465 ve daha geniş me'hazler için bak: Miftah-u Künûz-is Sünne sh: 455 Zabıt şekli: Hâdise aynen Hazret-i Üstad'ın kaydettiği tarzdadır. Yalnız bazı hadîsler yetmiş-seksen kişi diyor. Diğerleri ise, üçyüz kişidir diyor.
294/87- «Ehl-i keşfin tasdikıyla yetmiş defa Resul-i Ekrem (A.S.M.) temessül edip, yakaza halinde O'nun sohbetiyle müşerref olan Celâleddin-i Suyutî gibi allâme ve muahkkikler...»
Risalede yeri: Mektubat sh: 113 (Yedinci Nükte) ve Nur'un El-Hüccet-üz Zehra gibi sair Risalelerinde...
Me'haz: El-Feth-ül Kebir - Ş.Yusuf Nebhanî 1/7 Mukaddeme
Zabıt şekli: İmam-ı Suyutî'nin bir talebesi olan Şeyh Abdülkadir-i Şazelî demiş: "Ben İmam-ı Celâleddin-i Suyutî'ye sordum, "Efendim, siz kaç defa yakazaten Resulullah'la buluştunuz?"
İmam-ı Suyutî dedi: "Yetmişten fazla..."
Aynı me'hazde, Şeyh Abdulvahhab-ı Şa'ranî'nin El-Mizan-ül Kübra Mukaddemesi'nden naklen: Şeyh Abdulvahhab-ı Şa'ranî demiş: "Ben İmam-ı Celâleddin-i Suyutî'nin kalemiyle yazılmış bir kâğıdı onun talebelerinden Şeyh Abdülkadir-i Şazelî'nin yanında görmüştüm. O kâğıtta; bir zât, İmam-ı Suyutî'ye müracaat ederek, o sıra Mısır sultanı Kaytabay'ın yanında bir işinin halli için şefaatçı olmasını dilemiş. İmam-ı Suyutî ona yazmış ki: "Kardeşim, ben Resulullah ile şimdiye kadar yetmiş defa yakazaten görüştüğüm için, eğer sultanların yanlarına girmekle, Peygamber'in bana karşı hicablanması, yani görünmemesi korkusu olmasa idi, senin için saraya çıkar, sana şefaatçı olurdum." demiş.
295/88- «Mihmandar-ı Nebevî, Ebu Eyyub-il Ensarî, hânesine teşrif-i Nebevî hengâmında, Ebu Eyyub der ki: "Resul-i Ekrem ve Ebubekir-is Sıddık'a kâfi gelecek iki kişilik yemek yaptım. O'na ferman etti ki:
Otuz adam geldiler, yediler... Sonra ferman etti: Altmış daha davet ettim... Sonra ferman etti: Yetmiş daha davet ettim, geldiler yediler... Bütün gelenler o mu'cize karşısında İslâmiyete girerek biat ettiler. O iki kişilik taamdan yüzseksen adam yediler.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 114
Me'hazler: El-Bidaye Ven-Nihaye - İbn-i Kesir 6/111; Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/292; Nesim-ür Riyad Hafacî 3/33; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/604; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/94; El-Hasais-ül Kübra 2/232; Mecma-uz Zevaid 8/303; keza Kenz-ül Ummal 12/426; Mu'cem-üt Taberanî El-Kebir 4/4090
Zabıt şekli: Ebu Muhammed El-Hadramî tarikıyla Ebu Eyyub-il Ensarî'den: "Ben, Ebu Bekir (R.A.) ve Resulullah'a (A.S.M.) yetecek kadar bir yemek yaptırıp, önlerine koydum. Resulullah (A.S.M.) bana emretti: "Git bana Ensar'ın eşrafından otuz kişiyi davet et!" Resulullah'ın bu emri bana müşkil geldi. Kendi kendime dedim: "Bu yemeğe ilâve edecek bir şeyim yok." Resulullah, beni unuttu gibi biraz eğlendim kaldım. Bunun üzerine emrini tekrarladı ve "Git otuz kişiyi davet et!" dedi... İster istemez gittim, davet ettim. Geldiler. Gelenlere "Buyurun yeyin!" dedim. Başladılar yemeye ve doyuncaya kadar yediler. Sonra bütün gelenlerin hepsi O'nun Peygamberliğine şehadet etmek üzere iman ettiler ve henüz evden çıkmadan önce O'na biat ettiler...
Ve hadîs'in sonunda: "Benim o taamımdan yüzseksen adam, hepsi de Ensar'dan yediler ve doydular" diye ifadesi vardır.
Ses Yok