Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 260
(1-445)
Resul-i Ekrem (A.S.M.) dedi: "Allah herşeye kadirdir. Eğer Cenab-ı Allah sizin dediklerinizi benim
duamla yaparsa, siz o zaman hakikaten hakka şehadet edecek misiniz?" Onlar "Evet!.." dediler.
Resul-i Ekrem (A.S.M.) dedi: "Allah'ın izniyle sizin istediğinizi size göstereceğim... Amma biliyorum
ki; sizler hayra dönecek niyette değilsiniz... Hem sizin bazılarınız yakın bir gelecekte, çukurlara
doldurulacaksınız. Bazılarınız da hizbleri, yani arab kabilelerini kışkırtacak ve aleyhime sevk edeceksiniz.
Resul-i Ekrem (A.S.M.) bunları dedikten sonra, ağacı çağırdı, dedi: "Ey ağaç! Eğer Allah'a ve âhiret
gününe iman ediyorsan.. ve benim de Allah'ın Peygamber'i olduğumu biliyor isen; kök ve damarlarınla
beraber yerinden sökül, yanıma gel ve dur!"
İmam-ı Ali diyor: " O'nu hak ile Peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki; o ağaç, kök ve
damarlarını yerden sökerek, şiddetli bir gürültü ile kuşun kanat çırpışı gibi- geldi, Peygamber'in tam yanında durdu. En üst dalını Peygamber'in başı üstünde
tuttu. Ben Resulullah'ın sağ tarafında duruyordum, ağacın bazı dalları benim omuzuma konuldu."
Kureyş müşrikleri manzarayı bu şekilde görünce; burunları yukarıda olarak, inad ve kibir içinde
dediler ki: "Haydi şimdi ağaca emret de; yarısını yerinde bıraksın, öbür yarısını da senin yanında getirsin."
Resul-i Ekrem (A.S.M.) ağaca onların istediği tarzda emretti; yine ağaç eskisinden daha şiddetli gürültiler
çıkararak Peygamber'in emrini aynen yerine getirdi.
Bu defa Kureyş, küfür ve tuğyan içinde dediler ki: "Emret, şu senin yanındaki yarı ağaç, öbür yarının
yanına gitsin?"
Resul-i Ekrem (A.S.M.) ağaca o tarzda emretti. O yarı ağaç gitti yerindeki öbür yarısıyla birleşti ve
kaynaştı. İmam-ı Ali diyor: Ben bu manzarayı görünce bağırarak dedim: "Lâilaheillallah..." ve "En evvel
sana ben iman ediyorum ya Resulallah!.."
Müşrikler ise, hepsi birden dediler: (Hâşâ) "Sâhir ve kezzab!.."
duamla yaparsa, siz o zaman hakikaten hakka şehadet edecek misiniz?" Onlar "Evet!.." dediler.
Resul-i Ekrem (A.S.M.) dedi: "Allah'ın izniyle sizin istediğinizi size göstereceğim... Amma biliyorum
ki; sizler hayra dönecek niyette değilsiniz... Hem sizin bazılarınız yakın bir gelecekte, çukurlara
doldurulacaksınız. Bazılarınız da hizbleri, yani arab kabilelerini kışkırtacak ve aleyhime sevk edeceksiniz.
Resul-i Ekrem (A.S.M.) bunları dedikten sonra, ağacı çağırdı, dedi: "Ey ağaç! Eğer Allah'a ve âhiret
gününe iman ediyorsan.. ve benim de Allah'ın Peygamber'i olduğumu biliyor isen; kök ve damarlarınla
beraber yerinden sökül, yanıma gel ve dur!"
İmam-ı Ali diyor: " O'nu hak ile Peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki; o ağaç, kök ve
damarlarını yerden sökerek, şiddetli bir gürültü ile kuşun kanat çırpışı gibi- geldi, Peygamber'in tam yanında durdu. En üst dalını Peygamber'in başı üstünde
tuttu. Ben Resulullah'ın sağ tarafında duruyordum, ağacın bazı dalları benim omuzuma konuldu."
Kureyş müşrikleri manzarayı bu şekilde görünce; burunları yukarıda olarak, inad ve kibir içinde
dediler ki: "Haydi şimdi ağaca emret de; yarısını yerinde bıraksın, öbür yarısını da senin yanında getirsin."
Resul-i Ekrem (A.S.M.) ağaca onların istediği tarzda emretti; yine ağaç eskisinden daha şiddetli gürültiler
çıkararak Peygamber'in emrini aynen yerine getirdi.
Bu defa Kureyş, küfür ve tuğyan içinde dediler ki: "Emret, şu senin yanındaki yarı ağaç, öbür yarının
yanına gitsin?"
Resul-i Ekrem (A.S.M.) ağaca o tarzda emretti. O yarı ağaç gitti yerindeki öbür yarısıyla birleşti ve
kaynaştı. İmam-ı Ali diyor: Ben bu manzarayı görünce bağırarak dedim: "Lâilaheillallah..." ve "En evvel
sana ben iman ediyorum ya Resulallah!.."
Müşrikler ise, hepsi birden dediler: (Hâşâ) "Sâhir ve kezzab!.."
Ses Yok