Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 277
(1-445)
394/187- «Mudariye denilen Arabın büyük bir kabilesi, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ı tekzib
ettikleri için, onlara kath ile beddua etti. Yağmur kesildi, kaht u galâ baş gösterdi. Sonra Mudariye
kavminden olan Kabile-i Kureyş, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a iltimas ettiler. Dua etti; yağmur
geldi, kathlık kalktı.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 147
Me'hazler: Sahih-i Buharî 2/37, 6/156 ve 164; Eş-Şifa 1/328; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/663; El
Ezkâr - Nevevî sh: 272; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 2/324; Cem'-ül Fevaid 2/261; El-Hasais-ül Kübra
1/369; Delâil-ün Nübüvve - Ebu Nuaym 2/467; Feth-ül Barî 3/164 ve 10/129
Zabıt şekli: Buharî'nin hadîsi:
Kısaca meâli: İbn-i Mes'ud der ki: "Peygamber (A.S.M.) Kureyş'i İslâm'a davet etti. Onlar hiç
tınmadılar. Sonra Peygamber (A.S.M.) şöyle beddua etti: "Ey Allah'ım! Yusuf Aleyhisselâm'ın yedi senesi
gibi, Kureyş'i yedi sene kıtlıkla cezalandır." Yağmursuzluk başladı, kahtlık baş gösterdi. Hattâ öyle bir hâl
aldı ki ölmüş cenazeler ve derileri bile yiyecek kadar açlığa giriftar oldular... Bilâhare Kureyş'in bazı ileri
gelenleri Peygamber'e geldiler, dediler ki: "Hani sen, akrabaya merhamet edin diyorsun. İşte senin
milletin açlıktan bitiyor. Neden onlara yağmur için dua etmiyorsun?" Bunun üzerine Peygamber (A.S.M.)
dua etti. Yağmur geldi ve kahtlık kalktı.
395/188- «Utbe İbn-i Ebî Leheb hakkında şöyle beddua etti:
Yani: "Yâ Rab! Ona bir itini musallat et."»
Risalede yeri: Mektubat sh: 147
Me'hazler: 227 no.lu kısımda bu rivayetin bazı me'hazleriyle, zabıt şekli verilmiştir. Burada nümûne
için sadece bir-iki me'haz vereceğiz.
El-Hasais-ül Kübra 1/366-367; Eş-Şifa 1/329; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/664; Mu'cem-üt Taberanî
El-Kebir 22/106 ifadesiyledir; Delâil-ün Nübüvve - Ebu Nuaym 2/454-455
Zabıt şekli: Mu'cem-üt Taberanî'nin rivayeti şöyledir: "Ben Allah'tan istiyorum ki; ona bir itini
musallat etsin."
396/189- «Muhallim İbn-i Cüsame'dir ki, Âmir İbn-i Azbat'ı gadr ile katletmişti. Halbukî Âmir'i,
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm onu cihad ve harb için kumandan edip, bir bölük ile göndermişti.
Muhallim de beraberdi. Bu gadrin haberi, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a yetiştiği vakit hiddet
etmiş. diye beddua buyurmuş. (Yani. Ey Allah'ım! Sen Muhallim'i affetme.) Yedi gün sonra o Muhallim
öldü. Kabre koydular, kabir dışarıya attı. Kaç def'a koydularsa yer kabul etmedi. Sonra mecbur oldular; iki
taş ortasında muhkemce bir duvar yapılmış, o surette yer altında setredilmiş.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 147
Me'hazler: Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 4/305-308 bir kaç rivayet tarikiyle; El-Hasais-ül Kübra
Suyutî 2/312 ve 314; Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/329; Nesim-ür Riyad Şerh-üş Şifa - Hafacî 3/142; keza Aliyy-ül
Karî 1/665; Cem'-ül Fevaid 1/741; Sîret-ü İbn-i Hişşam 4/247; El-Bidaye Ven-Nihaye - İbn-i Kesir 4/224
226
Ve bu rivayete benzer bir hâdise olarak; bir nasranînin müslüman olduktan sonra tekrar irtidad etmesi
ve öldüğünde kabre konulduğu zaman, kabrin onu kabul etmeyip dışarı atmasına dair bir hadîs-i sahih,
Sahih-i Buharî 4/246'dadır.
Zabıt şekli: Rivayet, Eş-Şifa ve şerhlerinde ve ayrıca El-Hasais-ül Kübra ve Delâil-ün Nübüvve - Ebu
Nuaym'de aynen Hazret-i Üstad'ın kaydettiği tarzda geçmektedir.
397/190- «Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm görüyordu bir adam sol eliyle yemek yer. Ferman etmiş: "Sağ elinle ye." demiş. O adam demiş: "Sağ elimle yapamıyorum."
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm demiş: diye beddua etmiş. "Kaldıramayacaksın." İşte ondan
sonra o adam sağ elini hiç kaldıramamış.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 147
Me'hazler: Sahih-i Müslim 3/1599 hadîs no: 2021, Selem İbn-ül Ekva'dan rivayet; Sahih-i İbn-i
Hibban 8/152, yine aynı kanaldan iki rivayet tarikiyle; Şerh-üs Sünne - Begavî 11/274; Cem'-ül Fevaid
1/768, Şeyheyn ve Tirmizî'den nakil; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 6/138 ve 243; El-Hasais-ül Kübra
2/171, 3/87; Eş-Şifa 1/328-329; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/666; Mu'cem-üt Taberanî El-Kebir 7/6235
ve 6236; El-Müntehab - Abd bin Humeyd hadîs no: 352 ve 388 (Hâfız Abd bin Humeyd diyor: Bu adam,
yani Tebük'te Peygamber'in emri olduğu halde, "Sağ elimle yapamıyorum" diyen adam, Bişr bin Raî'dir.)
Müsned-i Ahmed 4/45 ve 46; Sahih-i Müslim hadîs no: 1099; Daremî 2/97; El-Kâmil Fid-Duafa' - İbn-i
Ady 5/1914
Zabıt şekli: Seleme İbn-ül Ekva'dan, iki tarikle bu rivayet gelmiş.
Birisinde: O adamı. Bişr İbn-i Râî El-Anez olduğunu, diğer rivayette isim verilmemiştir. Fakat bu
adam, kibrinden, Peygamber'e karşı itihzavârî bir tarzda yüzünü gözünü oynatmak suretiyle itaraz
ettiğinden, Resulullah da ona beddua etmiş. O da elini bir daha ağzına ulaştıramamış, diye El-Hasais ve
Delâil-ün Nübüvve eserlerinde yazılıdır. Sahih-i Müslim hadîsinde ise, Sübey'at-ül Eslemî'yi, Resul-i
Ekrem evvelâ ikaz etmiş, sonra da beddua etmiş diye yazılı.
Ses Yok