Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 294
(1-445)
460/253- «Ülema-i Yehûddan İbn-i Bünyamin ve Muhayrik ve Kâ'b-ul Ahbar gibi çok ülema-i Yehûd,
evsaf-ı Nebeviyeyi kitaplarında gördüklerinden imana gelmişler, sair imana gelmeyenleri de ilzam
etmişler.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 164
Me'hazler: Eş-Şifa 1/364; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/739; Sıfat-üs Safve -Ebu-l Ferec İbn-i Cevzî
1/87; Hüccetullah Ale-l Âlemîn - Nebhanî sh: 87, 88 ve 135; Delâil-ün Nübüvve - Beyhakî 3/161-163;
Delâil-ün Nübüvve -Ebu Nuaym 1/78-79
Zabıt şekli: Resul-i Ekrem'in hayatında müslüman olmuş ülema-i Yehûddan Muhayrık'ın çok güzel
olan halleri anlatılmıştır. Ve keza Abdullah bin Sûriya'nın, Hz. Peygamber'in risaletini itiraf etmesi
hâdisesi... Fakat Huyey bin Ahtab ve Ebu Yâsir ise, evsaf-ı Nebeviye'yi kat'î bildikleri halde, inadlarından
iman etmemiş olmaları ve saire...
461/254- «Bahsi geçen meşhur Bahîra-i Rahib ki; Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Şam tarafına
amucasıyla gittiği vakit oniki yaşında idi. Bahîra-i Rahib, onun hatırı için Kureyşîleri davet etmiş. Baktı
ki, kafileye gölge eden bir parça bulut, daha kafile yerinde gölge ediyor. "Demek aradığım adam orada
kalmış!" Sonra adam göndermiş, onu da getirmiş. Ebu Talib'e demiş: Sen dön Mekke'ye git! Yahudiler hasûddurlar; bunun evsafı Tevrat'ta mezkûrdur, hiyanet ederler.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 164
Me'hazler: Bahîra-i Rahib'le ilgili me'hazlerin bir çoğu 345 nolu bölümde verildiği için, burada sadece
nümûne için bir-ikisini veriyoruz: Delâil-ün Nübüvve - Beyhakîk 2/24, 5/382; Eş-Şifa - Kadı İyaz 1/364;
Hüccetullah Ale-l Âlemîn Nebhanî sh: 158
Zabıt şekli: Bunun zabıt şekli de 345 nolu bölümde güzelce verilmiş olduğundan havale edilerek
burada kısa kesildi.
463/256- «Dağatır isminde meşhur bir Nasranî âlimi; evsafını görmüş, iman etmiş; Rumlar içinde îlân
etmiş, şehid edilmiş.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 164
Me'hazler: (Bu bölümü. me'hazleri 458 no.lu kısımda geçtiği için, ayrıca bir şey yazılmadı.)
Zabıt şekli: Dıhyet-ul Kelbî, Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) mektubunu Hırakl'e vermek üzere Bahreyn'e
götürdüğü zaman, Dağatır ismindeki zât müslüman olmuş, Rumlar onu şehid etmişlerdir. İmam-ı Zehebî
onun ismini "Terid-u Esma-is Sahabe" kitabında Tabiî olarak kaydetmiştir.
464/257- «Nasranî rüesasından Hâris İbn-i Ebî Şümer-il Gassanî ve Şam'ın büyük dinî reisleri ve
melikleri, yani Sahib-i İlya (*) ve Hirakl ve İbn-i Natur ve Cârud gibi meşhur zâtlar, kitaplarında evsafını
görümüşler ve iman etmişler. Yalnız Hirakl, dünya saltanatı için imanını izhar etmemiş.»
Risalede yeri: Mektubat sh: 164
Me'hazler: Sahih-i Buharî 1/7; Şerh-üş Şifa - Aliyy-ül Karî 1/744; Hüccetullah Ale-l Âlemîn - Nebhanî
sh: 121 (Cârud İbn-ül Ulâ'nın mühim haberleri); ve keza Hüccetullah sh: 150-151; El-Mevabih-ül
Ledünniye 6/198; Mu'cem-üt Taberanî El-Kebir 3/2108; El-Kâmil Fid-Duafa' - İbn-i Ady 3/1094; Delâil
ün Nübüvve - Ebu Nuaym 1/101-102
Zabıt şekli: Burada da bir kaç zâtın hikâye ve hâdiseleri beraberce kaydedilmiş olmasından, hepsinin
ayrı ayrı tafsilâtla hikâyelerini kaydetmek mümkün olmamaktadır. Sadece Cârud bin El-Ulâ'nın bir-iki şiir
ve hallerini yazacağız:
İmam-ı Beyhakî İbn-i Abbas'tan şöyle rivayet etmiş ki: "Cârud İbn-ül Ulâ Medine'ye gelerek
müslüman oldu ve Resul-i Ekrem'e hitaben şöyle dedi:
Yani: "Seni Hak ile gönderen Allah'a yemin olsun ki: Ben senin evsafını İncil'de bulduğum gibi, İbn-ül
Betûl de, yani Hazret-i İsa (A.S.) da seni müjdelemiştir."
Cârud İbn-ül Ulâ'nın şu gelecek manidar şiiri ise, onun kemâl-i imanına delâlet eder:
Bu şiirin meâlini tam verseydik, uzun olacaktı. Mânasının hülâsası şudur ki: "Ben Allah'ın Hak
olduğuna şehadet getiriyorum. O benim için kalb sebatı ihsan etti ki, onunla iman ve hareket kazandım.
Ayrıca Resulullah'ın Peygamberliğine iman ettiğim bilinsin ki, ben Hanif dini olan İslâmiyeti, yeryüzünde
bulunduğum müddetçe yaşayacağım, yaşatacağım... ilh."
___________________________
(*) "İlya", Mekke ile Şam arasıında, eskiden Busra diye bilinen bir yere yakın olan bir yere yakın olan
bir belde idi. Oranın meliki İbn-i Natur idi, ki Dıhyet-ül Kelbî Peygamber'in mektubunu Hırakl'e vermek
üzere ona götürüp vermiş idi. (A.B.)
Ses Yok