Zülfikar Risalesi | 29. Mektubun Sekizinci kısmının İkinci | 4
(1-16)

ÜÇÜNCÜ MİSAL

Sûre-i İhlâs’ın ebced-i  makam-ı hurufisi bin üçdür. Böyle büyük yekûndaki tevafuka zarar vermeyen küçük küsurattan kat-ı nazar; Sûre-i Nur, Hac, Enfal, Nahl, İsra, Kehf, Enbiya, Mü’minun, Zümer , Yunus, Neml, Yusuf, Şuara, Ta Ha olan on dört sûrelerin her birinin bin küsur kelimat adetlerine tevafuku ile beraber; huruf cihetinde Sûre-i seb’e, Hakka, Mümtehine, Sûre-i insan, Tur, Secde, Zâriat, Rahman , Tahrim, Talak, Duhan sûrelerinin her birinin bin küsür adet huruflarına mânidar tevafuk, elbette bir sülüs-ü Kur’ân  addedilen Sûre-i İhlâsın hikmettar bir nüktesidir. Ve bu tevafukun bir sırrı azimi var ve şuursuz hikmetsiz tesadüfün işi değildir. Belki şuaatı i’caziyenin in’ikasıdır.

 

ÜÇÜNCÜ REMİZ OLAN ÜÇÜNCÜ NÜKTE-İ KENZİYE VE ÜÇÜNCÜ RİSALE

En evvel nazil olan Sûre-i Alak’ın sırrı tevafukuna dair dört letafet-i i’caziyesine işaret ediyor. Her letaifinden küçük bir nümûne

BİRİNCİSİ:

Şöyleki: En evvel nazil olan şu sûre suver-i Kuraniyenin bir fihristesi hükmünde olduğunu sırr-ı tevafukla gösteriyor. Şöyleki bu sûrede hemze kırk beş def’a tekrar ile لام ın kırk beş def’a tekrarına tevafukla beraber, kırk bir sûrenin başlarına parmağını basıyor. Ve başlarındaki elifi gösteriyor. ياء on altı def’a tekerrüriyle باء nin on altı def’a tekerrürüne tevafukla beraber, on dört sûrelerin başlarındaki ياء ya parmağını basıp işaret ediyor. Lisan-ı mâna ile ‘’ benden sonra bunlar gelecekler’’ diye ifade ediyor.

ق sekiz tekerrürüyle س in Haşiye* sekiz tekerrürüne tevafuk etmekle beraber, her ikisi sekiz sûrenin başlarına işaret edip’’ onların fihristeleriyiz’’ diye ifade ediyorlar. ط üç tekrarıyla ص dan üç adedine tevafukla beraber; üç sûrenin başına bakıyor ve haber veriyor.

واو altı tekerrürüyle kendi makam-ı ebcedisi olan altı adedine tevafukla beraber; vav-ı kasemiye ile başlayan on iki sûrenin başlarına işaret edip gösterdiği gibi, tekerrürü makam-ı ebcedisine darb edilse otuz altı olup, واو ile başlayan on altı sûrenin başlarında otuz altı vav-ı kasemiyeyi tevafukla göstermesi, mühim esrara medar olduğunu gösterir. Ve bir intizam-ı gaybi tahtında olduğunu isbat eder. Ve Sûre-i Alak’ın en evvel gelmiş ve umum sûrelerden haber vermiş ifade ediyor.



* ( Yâ sin) deki (sin) ism-i hecaisiyle bulunmasından , başı (sin) li sûrelerden sayılmış

Ses Yok