Şualar | OnBirinci Şuâ | 265
(205-299)

kâinatın netice-i hilkati hesabına gadab-ı İlâhîyi ve hiddet-i Rabbânîyeyi gösterecek hadsiz ve nihayetsiz ve dehşetli ve geniş bir inkılâbın tesisinde binler netice kuvvetinde ba’zı cümleleri ve hadsiz delillerin neticesi olan bir kısım âyetleri tekrar etmek, değil bir kusur, belki gâyet kuvvetli bir i’caz ve gâyet yüksek bir belâgat ve mukteza-yı hale gâyet mutâbık bir cezâlettir, bir fesâhattir. Meselâ: Birtek âyet olup yüz on dört def’a tekrar edilen

cümlesi, Risâle-i Nur’un On Dördüncü Lem’asında beyân edildiği gibi; arşı ferşe bağlayan ve kâinatı ışıklandıran ve her dakika herkes ona muhtaç olan öyle bir hakîkattır ki, milyonlar def’a tekrar edilse yine ihtiyaç vardır. Değil yalnız ekmek gibi her gün, belki hava ve ziyâ gibi her dakika ona ihtiyaç ve iştiyak vardır. Hem meselâ: Sûre-i ’de sekiz def’a tekrar edilen şu

âyeti, o sûrede hikâye edilen peygamberlerin necatlarını ve kavimlerinin azablarını, kâinatın netice-i hilkati hesabına ve rubûbiyet-i âmmenin nâmına o binler hakîkat kuvvetinde olan âyeti tekrar ederek, izzet-i Rabbânîyye, o zâlim kavimlerin azabını ve rahîmiy-yet-i İlâhîyye dahi enbiyanın necatlarını iktiza ettiğini ders vermek için binler def’a tekrar olsa yine ihtiyaç ve iştiyak var ve îcazlı ve i’cazlı bir ulvî belâgattır.

Hem meselâ; Sûre-i Rahman’da tekrar edilen

âyeti ile Sûre-i Mürselât’ta

âyeti, cin ve nev’-i beşere, kâinatı kızdıran ve arz ve semâvâtı hiddete getiren ve hilkat-i âlemin neticelerini bozan ve haşmet-i saltanat-ı İlâhîyeye karşı inkâr ve istihfafla mukabele eden küfür ve küfranlarını ve zulümlerini ve bütün mahlûkatın hukuklarına tecâvüzlerini asırlara ve arza ve semâvâta tehdidkârane haykıran bu iki âyet, böyle binler hakîkatlarla alâkadar ve binler mes’ele kuvvetinde olan bir ders-i umûmîde binler def’a tekrar edilse yine lüzum var ve celâlli bir îcaz ve cemâlli bir i’caz-ı belâgattır.

Dinle
-