“Minhâcü’s-sünne” bu risâleye lâyık görülmüştür.
(“Mes’ele-i İmâmet” bir mes’ele-i fer’iyye olduğu halde, ziyâde ehemmiyet verildiğinden bir mesâil-i îmaniye sırasına girip, İlm-i Kelâmda ve usûlü’d-dinde medâr-ı nazar olduğu cihetle, Kur’ân’a ve îmana âid hizmet-i esasiyemize münâsebeti bulunduğundan cüz’î bahsedildi.)
Şu âyet-i azîmenin çok hakâik-i azîmesinden bir iki hakîkatına “İki Makam” ile işâret edeceğiz.
“Dört Nükte”dir.
BİRİNCİ NÜKTE: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın ümme-tine karşı kemâl-i şefkat ve merhametini ifade ediyor. Evet rivayet-i sahîha ile mahşerin dehşetinden herkes hatta enbiya dahi “nefsî, nefsî” dedikleri zaman, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm “ümmetî, ümme-tî” diye re’fet ve şefkatini göstereceği gibi, yeni dünyaya geldiği zaman ehl-i keşfin tasdikiyle vâlidesi onun münâcatından “ümmetî, ümmetî” işitmiş.