Lemalar | Otuzuncu Lema | 304
(304-356)
Otuzuncu Lema

Otuz Birinci Mektub’un Otuzuncu Lem’ası ve Eskişehir Hapishânesinin Bir Meyvesi, “Altı Nükte”dir.

Denizli Medrese-i Yusufiyesinin bir ders-i âzamı “Meyve Risâlesi” olduğu ve Afyon Medrese-i Yusufiyesinin kıymetdar bir ders-i ekmeli “Elhüc-cetü’z-zehra” olması gibi.. Eskişehir Medrese-i Yusufiyesinin gâyet kuvvetli bir ders-i âzamı da, İsm-i Â’zamı taşıyan “Altı ismin” altı nüktesini beyân eden bu Otuzuncu Lem’adır.

(İsm-i Â’zam’dan Hayy-ı Kayyûm’a dâir parçada pek derin ve geniş mes’eleleri herkes birden bilemez ve zevk etmez, fakat hissesiz de kalmaz.)

Birinci Nükte

İsm-i Kuddûs’ün bir nüktesine dâirdir

(Bu Kuddûs Nüktesi, Otuzuncu Söz’ün Zeylinin Zeyli olması münâsibdir.)


Âyetinin bir nüktesi ve bir İsm-i Â’zam veyahud İsm-i Â’zam’ın altı nurundan bir nuru olan “KUDDÛS” isminin bir cilvesi Şâbân-ı Şerîf’in âhirinde, Eskişehir Hapishânesi’nde bana göründü. Hem Mevcûdiyet-i İlâhîyyeyi kemâl-i zuhurla, hem Vahdet-i Rabbânîyeyi kemâl-i vuzuhla gösterdi. Şöyle ki, gördüm: Bu kâinat ve bu Küre-i Arz, dâim işler bir büyük fabrika ve her vakit dolar boşalır bir han, bir misafirhânedir. Halbuki böyle işlek fabrikalar, hanlar ve misafirhâneler; müzahrefatla, enkazlarla, süprüntülerle çok kirleniyorlar, bulaşık oluyorlar ve ufûnetli maddeler her tarafında terâküm ediyorlar.

Ses Yok