Meyve Risalesi | Onbirinci Mesele | 137
(130-169)

Risale-i Nur’daki bütün mîzanlar ve müvâzeneler, îmânın saadet-i dünyeviyeye ve uhreviyeye medar meyvelerini beyan ederler. Ve o küllî ve büyük meyveler,bu dünyada gösterdikleri saadet-i hayatiye ve lezzet-i ömür cihetiyle her mü’minin îmanı ona bir saadet-i ebediyeyi kazandıracak; belki sünbül verecek ve o surette inkişaf edecek diye haber verirler. Ve o küllî ve pek çok mevyelerinden "Beş Meyve" si, Meyve-i Mi’rac olarak Otuzbirinci Söz’ün âhirinde; ve "Beş Meyve" si Yirmidördüncü Söz’ün Beşinci Dal’ında nümune olarak yazılmış. Erkân-ı îmâniyenin ayrı ayrı pekçok, belki hadsiz meyveleri olduğu gibi, mecmu’unun birden çok meyvelerinden bir meyvesi koca Cennet, ve biri de saadet-i ebediye ve biri de, belki en tatlısı da Rü’yet-i İlâhiyyedir diye, başta demiştik. Ve Otuzikinci Sözün âhirindeki muvazenede îmânın saadet-i dâreyne medar bir kısım semereleri güzel izah edilmiş. "Îmân-ı bil’kader" rüknünün kıymettar meyveleri bu dünyada bulunduğuna bir delil, umum lisanında

darb-ı mesel olmuştur.

Ses Yok