Tarihçe-i Hayat | Altıncı Kısım - Emirdağ Hayatı | 498
(453-540)

Ve nurlara çalışmakla, her birerleriniz, maddî ve ma’nevî felâh ve saadete nail olacaksınız! Böyle olan milyonlarla Nur Talebeleri bu hakîkate şahiddirler.

Ey Nurcular! Allah’ın sizlere ihsan ettiği ezelî lûtfuna karşı secde-i şükrandan başınızı kaldırmayınız! Gecenin soğuğuna aldırmayınız! Sizlere lûtfu hiç bir hususta esirgemeyen Rabb-ı Rahim’e, gecenin bu mübârek saatlerinde kalkarak vazîfe-i şükrü eda ediniz. Ve ba’zıların düştüğü, istikbâli düşünmek derdiyle maişeti sarsan hâdiseler karşısında titremeyiniz.. korkmayınız! Nûr’un kudsî keramât ve imdadını müşahede ediniz! Dünya fânidir. Binler sene yaşamak olsa, bâki olan hayat-ı uhreviyenin yanında hiç-ender-hiç mesabesindedir. Fakat, fâni olmakla beraber, bâki hayatın bâki meyvelerini verecek bir mezraasıdır, Fırtınaların şiddeti, havanın dehşeti sizleri sarsmasın, korkutmasın. Bu mübârek mezraaya, en mübârek ve nurânî ve verimli ve bereketli olan Nur tohumlarını ekiniz! Zîra, “eken biçer” atalarımızdan kalma mübârek bir sözdür.

Ey Nurcular! Din düşmanlarının hücumlarından kat’iyyen sarsılmayınız.. fütûr getirmeyiniz.. çalışınız, çalışınız, çalışınız! Ve kat’iyyen inanınız ki, Nur’un şefaatı, Nûr’un duâsı, Nûr’un himmeti sizleri kurtaracaktır!..

Kardeşiniz
Mustafa Osman


* * *


Aziz Sıddık Kardeşlerim,

Geçen kışta bana karşı su’-i kasdların, inâyet-i İlâhîyye ile ve duânız yardımiyle gelen sabır ve tahammülüm neticesinde akîm kalan plânı pek geniş bir tarzda olduğuna delil ise; bu yakında reis-i cumhur, Afyon’da demiş: “Bu vilâyette dîni cihette bir karışıklık çıkacağını zannederdik. ”

Dinle
-