Tarihçe-i Hayat | Altıncı Kısım - Emirdağ Hayatı | 533
(453-540)
MERHUM HASAN FEYZİNİN RİSÂLE-İ NUR HAKKINDAKİ MANZUMESİ


Âyetinin verâset-i Ahmediye (A.S.M.) cihetinde, ma’na-yı işârî noktasında, bu asırda o Rahmetenlilâleminin bir âyinesi ve Hakîkat-ı Kur’âniyenin bir hakîki tefsiri olan Risâle-i Nur, o küllî rahmetin bir cilvesi, bir nümûnesi olmasından; Hakîkat-ı Muhammediye’nin (A.S.M.) bir kısım evsâfı, ma’na-yı mecâzî ile cüz’î bir vârisine verilebilir diye, bu parlak kasîdeye ilişmedim. Yalnız Hakîkat-ı Ahmediye (A.S.M.) ile âyinesinin farkına işâreten bâzı kelimeler ilâve edildi.

SAİD NURSÎ


Huzur bulur bu gün seninle âlem;

Ey bu asırda rahmet-i âlem Risâle-i Nur!

Sürur bulur bugün seninle âdem,

Ey bir rahmet-i âlem Risal-i Nur!

.

Bu hasta gönüller çoktan perîşan;

Varsa sende eğer Lokman’dan nişan;

Bir şifa sun, gel ey mahbûb-u zîşan,

Ey cilve-i rahmet-i âlem Risâle-i Nur!

.

Gelmez mi sonu bu uzun hecenin,

Geçmez mi gamı bu yaslı gecenin,

Zâri arttı, sabrı bitti nicenin,

Ey cilve-i rahmet-i âlem Risâle-i Nur!

.

Fahr-i Âlem, Arştan bu yere indi;

Şâh-ı velâyet gelip Düldüle bindi;

Zülfikâra bugün, artık nur dendi,

Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risâle-i Nur!

................................................

Dinle
-