— Mâdem, fâni dünya hayatı, küçücük ve menfi milliyetin muvakkat menfaati ve selâmeti için bu hârika fedakârlığı yapan Ermeni fedâileri karşımızda görünürler; elbette hayat-ı bâkiyeye ve pek büyük İslâm milliyet-i kudsiyesinin müsbet menfaatlerine çalışan ve “Ecel birdir” îtikad eden talebeler, o fedâilerden geri kalmazlar. (Hâşiye) Lüzum olsa o kat’i ecelini ve zâhiri birkaç sene mevhum ömrünü, milyonlar sene bir ömre ve milyarlar dindaşların selâmetine ve menfaatine tereddütsüz, müftehirâne fedâ ederler!..
SAİD NURSÎ
Aziz Sıddık Vefadâr ve Şefkatli Kardeşlerim,
İki gündür; hem başımda, hem âsâbımda te’sirli bir nezle ağrısı var. Böyle hâllerde bir derece dostlarla görüşmekten teselli ve ünsiyet almağa ihtiyacım içinde, acib tecrid ve yalnızlık vahşeti beni sıktı. Böyle bir nevi şekva kalbe geldi: “Neden bu tâzib oluyor, hizmetimize fâidesi nedir?” Birden bu sabah kalbe ihtar edildi ki: “Siz, bu şiddetli imtihana girmek ve inceden inceye sizi kaç def’a altın mı, bakır mı? diye mihenge vurmak ve her cihetde sizi insafsızca tecrübe etmek ve nefislerinizin hisseleri ve desîseleri var mı, yok mu? üç-dört eleklerle elenmek; hâlîsane, sırf hak ve hakîkat nâmına olan hizmetinize pekçok lüzumu vardı ki, kader-i İlâhî ve inâyet-i Rabbânîye müsaade ediyor. Çünkü: Böyle meydan-ı imtihanda inatçı ve bahâneci, insafsız muârızların karşısında teşhir edilmesinden herkes anladı ki; hiç bir hile, hiç bir enâniyet, hiç bir garaz, hiç bir dünyevî ve uhrevî ve şahsî menfaat karışmayarak, tam hâlis hak ve hakîkattan geliyor. Eğer perde altında kalsaydı çok ma’nalar verilebilirdi. Daha avam-ı ehl-i îman îtimad etmezdi; belki, bizi kandırırlar; ve havas kısmı dahi vesvese ederdi; belki ba’zı ehl-i makamat gibi kendilerini satmak, îtimad kazanmak için böyle yapıyorlar! diye, daha tam kanaat etmezlerdi. Şimdi imtihandan sonra, en muannid vesveseli dahi teslime mecbûr oluyor. Zahmetiniz bir, kârınız bindir!” İnşâallah.
SAİD NURSÎ
Hâşiye: Kardeşlerim nâmına âcizane diyorum ki: Lüzum olursa, inşâallah çok ileri geçeceğiz. Bizler dinde olduğu gibi kahramanlıkta da ecdâdımızın vârisleri olduğumuzu göstereceğiz.