İslâmiyetin ikinci bir kanun-u esasîsi şu Hadîs-i Şeriftir:
hakîkatiyle me’muriyet bir hizmetkârlıktır; bir hâkimiyet ve benlik için tahakküm âleti değil. Bu zamanda terbiye-i İslâmiyenin noksaniyetiyle ve ubûdiyetin za’fiyetiyle benlik, enâniyet kuvvet bulmuş. Me’muriyeti, hizmetkârlıktan çıkarıp, bir hâkimiyet ve müstebidâne bir tahakküm ve mütekebbirâne bir mertebe tarzına getirdiğinden, abdestsiz, kıblesiz namaz kılmak gibi; adalet olmaz esasiyle de bozulur ve hukuk-u ibad da zîr ü zeber olur. Hukuk-u ibad, hukukullah hükmüne geçemiyor ki hak olabilsin; belki nefsanî haksızlıklara vesile olur.
Şimdi, Adnan Menderes gibi, İslâmiyet’in ve dînin icaplarını yerine getireceğiz diye ve mezkûr iki kanun-u esasîyeye karşı muhalefet edip tam zıddına olarak iki dehşetli cereyan, gâyet büyük rüşvet ile halkları aldatmak ve ecnebilerin müdahalesine yol açmak vaziyetinde hücum etmek ihtimali kuvvetlidir.
Birisi: Birinci Kanun-u Esasîye muhalif olarak, bir câni yüzünden kırk ma’sûmu kesmiş; bir köyü de yakmış. Bu derecede bir istibdâd-ı mutlak, her nefsin zevkine geçecek me’muriyete bir hâkimiyet sûretinde rüşvet vererek, dindar hürriyetperverlere hücum ediliyor.
İkinci Hücum da: İslâmiyet milliyet-i kudsiyesini bırakıp -evvelkisi gibi- bir câni yüzünden yüz ma’sûmun hakkını çiğneyebilen, zâhiren bir milliyetçilik ve hakîkatta ırkçılık damariyle, hem hürriyetperver, dindar Demokratlara, hem bütün bu vatandaki yüzde yetmişi sâir unsurlardan bulunanlara, hem hükümet aleyhine, hem biçâre Türkler aleyhine, hem Demokratın tâkip ettiği siyaset aleyhine çalışarak ve serseri ve enâniyetli nefislere gâyet zevkli bir rüşvet olarak, bir ırkçılık kardeşliği veriyor. O zevkli kardeşliğin içinde o zevkli faideden bin def’a daha ziyade hakîki kardeşleri düşmanlığa çevirmek gibi acib tehlikeyi, o sarhoşluğu ile hissedemiyor. Meselâ: İslâmiyet milliyeti ile dört yüz milyon hakîki kardeşin, her gün
duâ-yı umûmîsi ile ma’nevî yardım görmek yerine, ırkçılık dört yüz milyon mübârek kardeşleri, dört yüz serseriye ve lâubalilere yalnız dünyevî ve pek cüz’î bir menfaati için terk ettiriyor.