Tarihçe-i Hayat | Sekizinci Kısım - Isparta Hayatı | 624
(612-740)

Risâle-i Nur’un bu asırdaki makbûliyetine işâret eden deliller fazlasiyle mevcut olduğuna göre, insaf sâhibi her mü’min kardeşimiz, onun tabiî bir yardımcısıdır.

Hem mâdem, Risâle-i Nur bu asra has husûsiyetler taşıyor, hem mâdem, binlerce âlimlerin takdirleriyle karşılanıyor; hem mâdem, Kur’ânın dellâllığını yapan kahraman Üstad, eşine rastlanmayacak bir mükemmeliyetle, dürüst adımlarla, hakîki prensiplerle, bütün hayatını îman ve İslâmiyete vakfetmiş, dünyevî hiçbir menfaat aramadan sırf Allah rızası uğruna çalışmıştır; hem mâdem, bütün kuvvetiyle Nur talebeleri de, îman ve İslâmiyete Ehl-i Sünnet dâiresinde hizmet için hayatlarını dahi çekinmeden veriyor ve süflî menfaat peşinde değildirler ve mâdem yüz binlerce Nur talebeleri bütün tazyik ve tehditlere rağmen bu hakîkati fiilen isbat etmişler; hem her talebe, bugün cereyan eden bâtıl felsefenin akidelerine, hakîki, mantıkî cevaplar vermek üzere yetişmişler ve yetişiyorlar; hem her ihtiyacımıza Kur’ân cevap veriyor, onda lâzım olan her hakîkat sarih olarak vardır ve mâdem Kur’ân, en güzel şekilde ders veren Allah’ın hediyesi, bir nuru ve rahmetidir.. öyle ise, bu hazine-i rahmeti ve menba-ı hakîkatı ders veren ve hakîki sûrette gençliğin ve avâmın anlayabileceği bir şekilde bildiren Risâle-i Nur’u, dikkat ve tefekkürle ve devamlı olarak müsait vakitlerimizi boşa gidermeden okumak ve yazmak en büyük ibâdet ve zevk kaynağıdır. Hal ve istikbalin ve biz gençlerin, çok leziz ve iştiyakla alacağı gâyet nâfi ve vâfi bir ilâç ve bir tiryaktır, bir ma’nevî kurtarıcıdır. Bu kat’i hakîkatlar meydanda iken, ona bütün kuvvetimizle sarılmamak, baştan aşağı Risâle-i Nur’u tetkik etmemek, alâkadar olmamak ancak gafletin eseri olabilir.

Hem, kim hakîkat peşinde koşuyorsa, Risâle-i Nur’dan ders alması lâzımdır. Ve Nur yolunda giden her münevver, hakîki saadete kavuşacak ve yeryüzünün mâhiyetini derkedecektir diye, biz Ankara Nur talebeleri dahi ittifak ediyoruz. Ebedî hayat hazinesini gösteren Kur’ân-ı Hakîmin nuru olan Risâle-i Nur, elbette bir zaman dünyayı çınlatan nurlu sesini yükseltecektir.

Mâdem İslâm âlimleri -Hadîs-i Şerife göre- dünya ikbal ve heveslerinin peşinde koşmadıkça, peygamberlerin en emin vârisleridirler. Biz de Risâle-i Nur’u, onun tam vârisi biliyoruz.

Ses Yok