Siracınnûr | Denizli Müdafaanamesi | 245
(180-248)

îman ve Kur’ân dersinde hâlis bir dostluk ve hakîkat yolunda bir arkadaşlık ve vatanına ve milletine zararlı şeylere karşı bir tesanüd taşıyan Risâle-i Nur şâkirdlerinin pek çok takdir ve tahsine şâyan ders-i îmanda toplanmalarına, “cem’iyyet-i siyasiye” nâmını verenler, elbette ve herhalde ya gâyet fena bir sûrette aldanmış veya gâyet gaddar bir anarşisttir ki, hem insaniyete vahşiyane düşmanlık eder, hem İslâmiyet’e nemrudâne adâvet eder, hem hayat-ı içtimâîyeye anarşiliğin en bozuk ve mütereddi tavriyle husumet eder ve bu vatana ve millete ve hâkimiyet-i İslâmiyeye ve dîni mukaddesata karşı mürtedâne, mütemerridâne, anûdâne mücadele eder.

Veya ecnebi hesabına, bu milletin can damarını kesmeye ve bozmaya çalışan el-hannas bir zındıktır ki, hükümeti iğfal ve adliyeyi şaşırtır, tâ o şeytanlara, fir’avnlara, anarşistlere -karşı şimdiye kadar isti’mal- ettiğimiz ma’nevî silâhlarımızı kardeşlerimize ve vatanımıza çevirsin veya kırdırsın.

Mevkuf

Said Nursî


* * *

Efendiler! Otuz-kırk seneden beri ecnebi hesabına ve küfür ve ilhâd nâmına bu milleti ifsad ve bu vatanı parçalamak fikriyle Kur’ân hakîkatına ve îman hakîkatlarına her vesîle ile hücum eden ve çok şekillere giren bir gizli ifsad komitesine karşı, bu mes’elemizde kendilerine perde yaptıkları insafsız ve dikkatsiz me’murlara ve bu mahkemeyi şaşırtan onların Müslüman kisvesindeki propagandacılarına hitaben, fakat sizin huzurunuzda zâhiren sizin ile birkaç söz konuşacağıma müsaade ediniz.

(Fakat ikinci gün beraat kararı, o dehşetli konuşmayı geriye bıraktı.)

Tecrid-i mutlakta ve

haps-i münferidde

Mevkuf

Said Nursî


Ses Yok