Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 119
(1-445)
6- Müstedrek-ül Hâkim adında, Kütüb-ü Sitte'den sonra çok kıymettar bir hadîs kitabı vardır. Bu kitapta İmam-ı Hâkim, sekiz bin kadar hadîsi kendi araştırması neticesi, Buharî ve Müslim'in şartları çerçevesinde sahih hadîsler olduğu halde, mezkûr iki kitaba alınmamıştır diye dava etmiş ve bu davasının isbatına çalışmıştır. Ancak Buharî ve Müslim'in hadîsleri hakkında sahihlik ittifakı hâsıl olduğu gibi, Müstedrek'te yer alan hadîsler hakkında o tarzda bir ittifak husul bulmamıştır. Amma İmam-ı Zehebî gibi büyük bir hadîs nekkadı ve dâhî imamı bu kitaptaki hadîs-i şerifleri tek-tek incelemiş ve bu hadîslerin yüzde otuzu Sahih-i Buharî ve Müslim'in şartlarına haiz sahih hadîsler olduğunu, yüzde kırkının da sair sahih hadîsler cinsinden olduğunu, geri kalan yüzde otuzunun ise, hasen hadîser, az bir kısmı da zaifler olduğunu ve bütün bu kitapta ancak şâz olarak bir-iki hadîs şüpheli bulunabileceğini kanaatına varmıştır. İmam-ı Zehebî'den sonra gelen meşhur İbn-i Salah, Zeyneddin-i Irakî ve İbn-i Hacer gibi büyük hadîs imamları da aynı bu kanaatı paylaşmışlardır.(*)
Amma gel görelim, eskide Ebu Said-il Malinî gibi bazı müteşeddidler bu kitabın umum hadîs-i şeriflerine toptan olarak zaiflik, bir kısmına da mevzuluk isnadında bulunmuş ve Buharî ve Müslim'in şartlarına haiz hiçbir hadîs içinde yoktur diyecek kadar ileri gitmişlerdir. Zamanımızda ise, bu gibi müteşeddid müteassıblara sırtını dayayan, ilim nezaketini bilmeyen Dr. Muhammed Halil Herras ise, bu kitap için: "Müstedrek değil, Müstetrek denilmeli" diye münasebetsiz bir fikir izhar etmiştir. Bu şahıs aynı zamanda Ezher Üniversitesi Usûlüddin külliyesinin de hocasıdır.. İşte aynı bu şahıs, İmam-ı Suyutî'nin ElHasais-ül Kübra eserini sözde tahkik etmeye kalkışmış ve birçok hadîslerine ilişmek cehaletinde bulunmuştur.
7- Acı ve yüzkarası bir nümune de, Türkiye Diyanet İşleri adına yayınlanan "Mevzu Hadîsler" isimli bir kitaptır. Bu kitap M. Yaşar Kandemir'indir. Diyanet Riyaseti yayınları arasında ve Türkiye Diyanet Dairesinin bir çeşit görüşü tarzında neşredildiği için, utanç verici bir durumdur. Kat'iyyetle diyebiliriz ki; eğer Ahmed Hamdi Aksekili, Hasan Hüsnü Erdem ve Ömer Nasuhî Bilmen gibi büyük âlimlerimiz Diyanetin başında, hayatta olsalardı, kesinlikle bu kitabın Diyanet Riyaseti Neşriyatı arasında yayılmasına müsaade etmeyeceklerdi.
Acib ve gülünç bazı örnekler arzedelim:
Birinci Örnek: Resul-i Ekrem (A.S.M.) Haccet-ül Veda'da Mekke'ye dönerken Gadir-ül Hum denilen mevki'de Hazret-i Ali'nin elini tutarak yukarı kaldırmış ve Meâli: "Ben kimin efendisi isem, Ali de onun efendisidir." olan meşhur ve mütevatir hadîsi körükörüne inkâr ediyor. (**) Delili de: "Efendim, bu Rafizîlerin uydurmasıdır. Çünki onlar iddia ederler ki; orada Peygamber (A.S.M.) Ali'yi kendinden sonra Halife ilân ettiği halde, Sahabeleri bunu gizlemişlerdir." diye olan sözleridir.
Halbuki, buradaki mühim olan şey, Rafizîlerin iddiaları değil, Ehl-i Sünnet olan büyük muhaddis imamlarca öyle bir hadîsin vürûd edip etmediğinin tesbiti mes'elesidir. Rafizîlerin iddiaları bahanesi içinde, sahihin sahihi ve mütevatir olan hadîs-i şerif kamufle edilerek inkâr edilmek istenmiştir.
Şimdi bakalım bu hadîs-i şerif, hangi makbul ve meşhur Ehl-i Sünnetin hadîs kitaplarında yer almakta ve onun hakkında büyük muhaddislerin görüşlerine merkezdedir görelim...
Evet, bu hadîsi kısaca araştırmamızda: Sahih-i İbn-i Hibban, Müstedrek-ül Hâkim, Cem'-ül Fevaid, ElFeth-ül Kebir -iki yerde- İbn-i Hanbel ve İbn-i Mace'den naklen.. ve keza Müsned-i Ahmed 1.cildinin 5 yerinde, 4. cildinin 3 yerinde ve 5. cildinin 7 yerinde ve toplam 15 yerinde ayrı ayrı rivayetlerle kaydedildiği gibi, Keşf-ül Hafâ kitabında Hâfız Aclunî bu hadîs-i şerifin 30'dan fazla rivayet yollarıyla geldiğini kaydetmiş. Keza, meşhur allâme ve muhaddis İmam-ı Tahavî "Müşkil-ül Âsâr" eserinde hadîsi her tarafıyla incelenmiş ve sıhhatına kat'î hükmetmiştir. Yine Menakıb-ı Âl-i Beyt-ir Resul sh: 54-64 arasında bu hadîsin bir çok tariklerle gelen rivayet yollarını nakletmiştir. Keza İmam-ı Suyutî "El-Ezharül Mütenasire" eserinde, hadîsi mütevatir hadîsler içinde kaydetmiştir. Yine "Mecma-uz Zevaid" kitabında, Taberanî'nin Mu'cem-ul Kebir'inin birçok yerinde ve Mu'cem-ül Evsat'ında ve keza Müsned-i Bezzar'da ve hakeza birçok makbul hadîs kitaplarında bu hadîs-i şerif sahih hadîs olarak kaydedilmiştir. İşte böyle bir hadîs-i şerife mevzu'dur diye ileri giden kimsenin, kendisi mevzu' olması gerekir sanırım...
Adlarını verdiğimiz hadîs kitaplarının cild ve sahife numaralarını görmek isteyenler, bu kitabın "Hadîsler Cetveli" 664 no.lu kısmına bakabilirler.
______________________________
(*) Fehris-ü Ehadîs-il Müstedrek - Dr. Yusuf Maraşlı sh: 7-15
(**) Bakınız: Mevzu Hadîsler - M.Kandemir sh: 180, 181
Amma gel görelim, eskide Ebu Said-il Malinî gibi bazı müteşeddidler bu kitabın umum hadîs-i şeriflerine toptan olarak zaiflik, bir kısmına da mevzuluk isnadında bulunmuş ve Buharî ve Müslim'in şartlarına haiz hiçbir hadîs içinde yoktur diyecek kadar ileri gitmişlerdir. Zamanımızda ise, bu gibi müteşeddid müteassıblara sırtını dayayan, ilim nezaketini bilmeyen Dr. Muhammed Halil Herras ise, bu kitap için: "Müstedrek değil, Müstetrek denilmeli" diye münasebetsiz bir fikir izhar etmiştir. Bu şahıs aynı zamanda Ezher Üniversitesi Usûlüddin külliyesinin de hocasıdır.. İşte aynı bu şahıs, İmam-ı Suyutî'nin ElHasais-ül Kübra eserini sözde tahkik etmeye kalkışmış ve birçok hadîslerine ilişmek cehaletinde bulunmuştur.
7- Acı ve yüzkarası bir nümune de, Türkiye Diyanet İşleri adına yayınlanan "Mevzu Hadîsler" isimli bir kitaptır. Bu kitap M. Yaşar Kandemir'indir. Diyanet Riyaseti yayınları arasında ve Türkiye Diyanet Dairesinin bir çeşit görüşü tarzında neşredildiği için, utanç verici bir durumdur. Kat'iyyetle diyebiliriz ki; eğer Ahmed Hamdi Aksekili, Hasan Hüsnü Erdem ve Ömer Nasuhî Bilmen gibi büyük âlimlerimiz Diyanetin başında, hayatta olsalardı, kesinlikle bu kitabın Diyanet Riyaseti Neşriyatı arasında yayılmasına müsaade etmeyeceklerdi.
Acib ve gülünç bazı örnekler arzedelim:
Birinci Örnek: Resul-i Ekrem (A.S.M.) Haccet-ül Veda'da Mekke'ye dönerken Gadir-ül Hum denilen mevki'de Hazret-i Ali'nin elini tutarak yukarı kaldırmış ve Meâli: "Ben kimin efendisi isem, Ali de onun efendisidir." olan meşhur ve mütevatir hadîsi körükörüne inkâr ediyor. (**) Delili de: "Efendim, bu Rafizîlerin uydurmasıdır. Çünki onlar iddia ederler ki; orada Peygamber (A.S.M.) Ali'yi kendinden sonra Halife ilân ettiği halde, Sahabeleri bunu gizlemişlerdir." diye olan sözleridir.
Halbuki, buradaki mühim olan şey, Rafizîlerin iddiaları değil, Ehl-i Sünnet olan büyük muhaddis imamlarca öyle bir hadîsin vürûd edip etmediğinin tesbiti mes'elesidir. Rafizîlerin iddiaları bahanesi içinde, sahihin sahihi ve mütevatir olan hadîs-i şerif kamufle edilerek inkâr edilmek istenmiştir.
Şimdi bakalım bu hadîs-i şerif, hangi makbul ve meşhur Ehl-i Sünnetin hadîs kitaplarında yer almakta ve onun hakkında büyük muhaddislerin görüşlerine merkezdedir görelim...
Evet, bu hadîsi kısaca araştırmamızda: Sahih-i İbn-i Hibban, Müstedrek-ül Hâkim, Cem'-ül Fevaid, ElFeth-ül Kebir -iki yerde- İbn-i Hanbel ve İbn-i Mace'den naklen.. ve keza Müsned-i Ahmed 1.cildinin 5 yerinde, 4. cildinin 3 yerinde ve 5. cildinin 7 yerinde ve toplam 15 yerinde ayrı ayrı rivayetlerle kaydedildiği gibi, Keşf-ül Hafâ kitabında Hâfız Aclunî bu hadîs-i şerifin 30'dan fazla rivayet yollarıyla geldiğini kaydetmiş. Keza, meşhur allâme ve muhaddis İmam-ı Tahavî "Müşkil-ül Âsâr" eserinde hadîsi her tarafıyla incelenmiş ve sıhhatına kat'î hükmetmiştir. Yine Menakıb-ı Âl-i Beyt-ir Resul sh: 54-64 arasında bu hadîsin bir çok tariklerle gelen rivayet yollarını nakletmiştir. Keza İmam-ı Suyutî "El-Ezharül Mütenasire" eserinde, hadîsi mütevatir hadîsler içinde kaydetmiştir. Yine "Mecma-uz Zevaid" kitabında, Taberanî'nin Mu'cem-ul Kebir'inin birçok yerinde ve Mu'cem-ül Evsat'ında ve keza Müsned-i Bezzar'da ve hakeza birçok makbul hadîs kitaplarında bu hadîs-i şerif sahih hadîs olarak kaydedilmiştir. İşte böyle bir hadîs-i şerife mevzu'dur diye ileri giden kimsenin, kendisi mevzu' olması gerekir sanırım...
Adlarını verdiğimiz hadîs kitaplarının cild ve sahife numaralarını görmek isteyenler, bu kitabın "Hadîsler Cetveli" 664 no.lu kısmına bakabilirler.
______________________________
(*) Fehris-ü Ehadîs-il Müstedrek - Dr. Yusuf Maraşlı sh: 7-15
(**) Bakınız: Mevzu Hadîsler - M.Kandemir sh: 180, 181
Ses Yok