Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 136
(1-445)
Demek anlaşılıyor ki; büyük hadîs imamları, tek tek bütün hadîsleri zâhir hale göre zarurî olara cerh ve nakd ve ta'dil usûl ve kanunları süzgecinden geçirdikten ve mertebe ve sınıflarını tesbit edip beyan ettikden sonra; Evliyanın kümmelinleri de, onları ayrıca keşif ve şuhud âleminde Resulullah'tan sorarak, ayrı bir sahada hadîslerin tahkik ve tashihlerini yapmışlardır. Cenab-ı Allah her hepsinden, bütün ehadîs-i şerifelerin yekûn harflerin sayısınca razı olsun, Rahmet ve Nurlarına mazhar buyursun, âmin...
BÖLÜM - 9
Ümmetin telâkki-i bil-kabulü denilen umum müslümanların hey'et-i umumiyesinin bazı hadîs-i şeriflerin -velev çok zaif ve hattâ senetsiz de olsa- mânalarına karşı umumî teveccüh, kabul ve incizabları kaziyesidir ki; Şeriata da muteber sayılmıştır.
Bu bölümün çerçevesindek mânalr, "Zaif Hadîsler Bölümü"nde kısmen temas edilmiş ve bazı me'hazler verilmiş olmasından, daha ayrıntılı izahlara lüzüm görmedim. Geniş bilgi isteyenler ilm-i usûlüddin kitaplarına ve hiç olmazssa, İmam-ı Nevevî'nin "El-Ezkâr" eseri, sahife: 15'e ve Ahbar-ı Ebu Hanife kitabının birçok yerlerine ve ayrıca da Mısırlı Ebu Zehre'nin Hayat-ı Ebu Hanife kitabının birçok yerlerinde isbatlı şekilde kaydedilmiş olan bu mevzuya dair yerlerine bakabilirler.
BÖLÜM - 10
Özetle hadîs usûlü ve ıstılahlarının ana hatlarıyla bir tarifine dairdir...
Bu bölümün mes'elelerin bir derece izahı, altıncı bölümde de verilmiştir. Burada hadîs usûlü ilmi ve ıstılahlarının müşterek ana hatlarıyla bir tarifi için bir-iki cümle yazıp geçeceğiz:
Hadîs ilmi iki nevidir:
1- Rivayet hususiyetiyle alâkadar kısmı...
2- Dirayet mes'elesini ilgilendiren tarafıdır...
Bunun da, hülâsasının hülâsası şudur: Hadîs rivayetlerini hakikatını, şartlarını, nevilerini, hükümlerini ve rivayet edenlerin hallerini ve şeraitini ve rivayet edilen hadîslerin sınıflarını ve bunlara bağlı ek bazı kaide ve usûllerini bilmekten ve öğrenmekten ibarettir. (Bak: Şerh-ül Manzumet-il Beykuniye sh: 4-10)
BÖLÜM- 11
İSRAİLİYAT MES'ELESİ
İsrailiyat denilen hususlardır ki, müslüman olmuş yahudî âlimlerinin bazı âyât ve ehadîs-i şerifleri şerh ve tefsir ve izah makamında -ilmin esaslarına ve âyet ve hadîslerin asıl mâna ve muradlarına uygun olmayan eski mâlûmatları ile- ortaya attıkları, fakat çoğu zaman hurafe-varî olan sözleri mes'elesidir.
Evet, İsrailiyat hikâyelerinin kaynak olarak menşei, tâ Resul-i Ekrem'in hayatında müslüman olan bazı yahudî âlimlerinden geldiği gibi; Abdullah bin Abbas gibi Sahabelerden meraklı ve müteharri bir kısım genç âlimler, bazı sırların keşfi hususunda mezkûr âlimlerle görüşmeleri esnasında onlardan duydukları bazı acaibli kıssa ve hikâyeleri kaydedip nakletmeleriyle de gelmiştir. Böylece İsrailiyat namı altında gelen herşey ve her mes'ele, yalandır ve hurafedir diye bir şey mevzu-u bahis olmaması lâzımdır. İsrailiyatın ekseriya hurafelisi olanları şu kısımdır ki; Benî- İsrail Peygamberlerinden nakledilip gelen, hak ve doğru olan bazı sözlerin, bir zaman sonra, Benî-İsrail'den nâ-ehil, ya da sinsî bazı âlimlerinin yaptıkları uzun şerh ve tefsirleriyle meydana gelmiş durum ile, o doğru ve hak olan haberlerin birbiri içine karışmaları neticesinde hurafeli bir tarza dönüşmesine sebebiyte verilmiş kısmıdır. Yoksa, İsrailiyatın içinde elbette lüb ve mağz mesabesinde olan bir kısım vardır ki, menşe' itibariyle eski Peygamberlerden gelmiştir. Amma yorumlar, tefsirler ve saire ile o hakikatlı manalar perdelenmiş, gizlenmiş ve başka bir renk almıştır.
İrailiyatın umumiyeti itibariyle, bize göre dört sınıf ve kısma ayrılması mümkündür. Bunlardan ilk iki sınıfı, eksi Benî-İsrail Peygamberlerinin ahvali ve menkıbeleri ve o Peygamberlere karşı Benî-İsrail milletinin durumları, hikâyeleri ve saireden ibarettir. Bunların içinde en doğrularını, en hakikatlı ve ders-i ibertillerini, şüphesiz en başta Kur'an-ı Kerim dile getirmiş, onları tashih etmiş ve hülâsalarını bildirmiştir.
2- Kur'an'da zikredilmeyen Benî-İsrail kıssalarından, ibretli hikâyelerinden mühim bir kısmı da, Resul-i Ekrem (A.S.M.) tarafından beyan buyurulmuştur. Bunlar ise, kısmen başta Sahih-i Müslim olarak hadîs kitaplarında mevcuddur.
3- İsrailiyatın bir derece doğru olanlarından bir kısmı da, yahudilerden müslüman olmuş olan Abdullah bin Selâm gibi gerçek Sahabîler tarafından aktarılmış olanıdır. Abdullah bin Selâm gibi gerçek
Sahabîler tarafından aktarılmış olanıdır. Amma bunların içinde de muhakkık ki hurafeli ve doğru olmayanları da vardır.
4- Müslüman olmuş, ya da olmamış sair yahudî ülemasından gelen ve ekseriyeti itibariyle hurafeli olan bazı söz ve hikâyeleridir.. ve işte en çok bulandıran da bu dördüncü sınıf İsrailiyattır.
BÖLÜM - 9
Ümmetin telâkki-i bil-kabulü denilen umum müslümanların hey'et-i umumiyesinin bazı hadîs-i şeriflerin -velev çok zaif ve hattâ senetsiz de olsa- mânalarına karşı umumî teveccüh, kabul ve incizabları kaziyesidir ki; Şeriata da muteber sayılmıştır.
Bu bölümün çerçevesindek mânalr, "Zaif Hadîsler Bölümü"nde kısmen temas edilmiş ve bazı me'hazler verilmiş olmasından, daha ayrıntılı izahlara lüzüm görmedim. Geniş bilgi isteyenler ilm-i usûlüddin kitaplarına ve hiç olmazssa, İmam-ı Nevevî'nin "El-Ezkâr" eseri, sahife: 15'e ve Ahbar-ı Ebu Hanife kitabının birçok yerlerine ve ayrıca da Mısırlı Ebu Zehre'nin Hayat-ı Ebu Hanife kitabının birçok yerlerinde isbatlı şekilde kaydedilmiş olan bu mevzuya dair yerlerine bakabilirler.
BÖLÜM - 10
Özetle hadîs usûlü ve ıstılahlarının ana hatlarıyla bir tarifine dairdir...
Bu bölümün mes'elelerin bir derece izahı, altıncı bölümde de verilmiştir. Burada hadîs usûlü ilmi ve ıstılahlarının müşterek ana hatlarıyla bir tarifi için bir-iki cümle yazıp geçeceğiz:
Hadîs ilmi iki nevidir:
1- Rivayet hususiyetiyle alâkadar kısmı...
2- Dirayet mes'elesini ilgilendiren tarafıdır...
Bunun da, hülâsasının hülâsası şudur: Hadîs rivayetlerini hakikatını, şartlarını, nevilerini, hükümlerini ve rivayet edenlerin hallerini ve şeraitini ve rivayet edilen hadîslerin sınıflarını ve bunlara bağlı ek bazı kaide ve usûllerini bilmekten ve öğrenmekten ibarettir. (Bak: Şerh-ül Manzumet-il Beykuniye sh: 4-10)
BÖLÜM- 11
İSRAİLİYAT MES'ELESİ
İsrailiyat denilen hususlardır ki, müslüman olmuş yahudî âlimlerinin bazı âyât ve ehadîs-i şerifleri şerh ve tefsir ve izah makamında -ilmin esaslarına ve âyet ve hadîslerin asıl mâna ve muradlarına uygun olmayan eski mâlûmatları ile- ortaya attıkları, fakat çoğu zaman hurafe-varî olan sözleri mes'elesidir.
Evet, İsrailiyat hikâyelerinin kaynak olarak menşei, tâ Resul-i Ekrem'in hayatında müslüman olan bazı yahudî âlimlerinden geldiği gibi; Abdullah bin Abbas gibi Sahabelerden meraklı ve müteharri bir kısım genç âlimler, bazı sırların keşfi hususunda mezkûr âlimlerle görüşmeleri esnasında onlardan duydukları bazı acaibli kıssa ve hikâyeleri kaydedip nakletmeleriyle de gelmiştir. Böylece İsrailiyat namı altında gelen herşey ve her mes'ele, yalandır ve hurafedir diye bir şey mevzu-u bahis olmaması lâzımdır. İsrailiyatın ekseriya hurafelisi olanları şu kısımdır ki; Benî- İsrail Peygamberlerinden nakledilip gelen, hak ve doğru olan bazı sözlerin, bir zaman sonra, Benî-İsrail'den nâ-ehil, ya da sinsî bazı âlimlerinin yaptıkları uzun şerh ve tefsirleriyle meydana gelmiş durum ile, o doğru ve hak olan haberlerin birbiri içine karışmaları neticesinde hurafeli bir tarza dönüşmesine sebebiyte verilmiş kısmıdır. Yoksa, İsrailiyatın içinde elbette lüb ve mağz mesabesinde olan bir kısım vardır ki, menşe' itibariyle eski Peygamberlerden gelmiştir. Amma yorumlar, tefsirler ve saire ile o hakikatlı manalar perdelenmiş, gizlenmiş ve başka bir renk almıştır.
İrailiyatın umumiyeti itibariyle, bize göre dört sınıf ve kısma ayrılması mümkündür. Bunlardan ilk iki sınıfı, eksi Benî-İsrail Peygamberlerinin ahvali ve menkıbeleri ve o Peygamberlere karşı Benî-İsrail milletinin durumları, hikâyeleri ve saireden ibarettir. Bunların içinde en doğrularını, en hakikatlı ve ders-i ibertillerini, şüphesiz en başta Kur'an-ı Kerim dile getirmiş, onları tashih etmiş ve hülâsalarını bildirmiştir.
2- Kur'an'da zikredilmeyen Benî-İsrail kıssalarından, ibretli hikâyelerinden mühim bir kısmı da, Resul-i Ekrem (A.S.M.) tarafından beyan buyurulmuştur. Bunlar ise, kısmen başta Sahih-i Müslim olarak hadîs kitaplarında mevcuddur.
3- İsrailiyatın bir derece doğru olanlarından bir kısmı da, yahudilerden müslüman olmuş olan Abdullah bin Selâm gibi gerçek Sahabîler tarafından aktarılmış olanıdır. Abdullah bin Selâm gibi gerçek
Sahabîler tarafından aktarılmış olanıdır. Amma bunların içinde de muhakkık ki hurafeli ve doğru olmayanları da vardır.
4- Müslüman olmuş, ya da olmamış sair yahudî ülemasından gelen ve ekseriyeti itibariyle hurafeli olan bazı söz ve hikâyeleridir.. ve işte en çok bulandıran da bu dördüncü sınıf İsrailiyattır.
Ses Yok