kemâl-i merak ile ve gâyet dikkat ve nihayet ciddiyetle, bu zât’ın bütün gizli ve aşikâr hallerini ve fikirlerini ve vaziyetlerini taharri ve teftiş ve tedkik etmeleri neticesinde; bu Zât’ın dünyada en sâdık ve en yüksek ve en haklı ve hakîkatlı olduğuna ittifak ile ve icmâ ile sarsılmaz tasdikleri ve kuvvetli îmanları, Güneşin ziyasına delâlet eden gündüz gibi bir delildir, diye anladı.
Sekizincisi: Bu kâinat, nasıl ki kendini îcad ve idare ve tertib eden ve tasvir ve takdir ve tedbir ile bir saray gibi, bir kitab gibi, bir sergi gibi, bir temâşâgâh gibi tasarruf eden Sâniine ve Kâtibine ve Nakkaşına delâlet eder. Öyle de: Kâinatın hilkatindeki makasıd-ı İlâhîyeyi bilecek ve bildirecek ve tahavvülâtındaki Rabbânî hikmetlerini talim edecek ve vazifedarâne harekâtındaki neticeleri ders verecek ve mâhiyetindeki kıymetini ve içindeki mevcûdâtın kemâlâtını ilân edecek ve o kitab-ı kebîrin ma’nalarını ifade edecek bir yüksek dellâl, bir doğru keşşaf, bir muhakkik üstad, bir sâdık muallim istediği ve iktiza ettiği ve herhalde bulunmasına delâlet ettiği cihetiyle, elbette bu vazifeleri herkesten ziyâde yapan bu zât’ın hakkaniyetine ve bu kâinat Hâlıkının en yüksek ve sâdık bir me’muru olduğuna şehâdet ettiğini bildi.
Dokuzuncusu: Mâdem bu san’atlı ve hikmetli masnûatiyle kendi hünerlerini ve san’atkârlığının kemâlâtını teşhir etmek ve bu süslü, zînetli nihayetsiz mahlûkatıyla kendini tanıttırmak ve sevdirmek ve bu lezzetli ve kıymetli hesabsız ni’metleriyle kendine teşekkür ve hamd ettirmek ve bu şefkatli ve himayetli umûmî terbiye ve iâşe ile, hatta ağızların en ince zevklerini ve iştihaların her nev’ini tatmin edecek bir sûrette ihzar edilen Rabbânî it’âmlar ve ziyafetlerle, kendi rubûbiyetine karşı minnetdârâne ve müteşekkirâne ve perestişkârane ibâdet ettirmek ve mevsimlerin tebdili ve gece gündüzün tahvili ve ihtilâfı gibi, azametli ve haşmetli tasarrufat ve icraat ve dehşetli ve hikmetli faaliyet ve hallâkıyet ile, kendi ulûhiyetini izhar ederek, o ulûhiyetine karşı îman ve teslim ve inkıyad ve itaat ettirmek ve her vakit iyiliği ve iyileri himaye, fenalığı ve fenaları izale ve semâvî tokatlar ile zâlimleri ve yalancıları imha etmek cihetiyle, hakkaniyet ve adaletini göstermek isteyen perde arkasında birisi var.