Şualar | OnDördüncü Şuâ | 482
(384-508)

Bunun için, eğer komünistler mürekkep ve kâğıdı yok etmek imkânını da bulsalar, benim gibi birçok gençler ve büyükler fedâi olup hakîkat hazinesi olan Risâle-i Nur’un neşri için, mümkün olsa derimizi kâğıt, kanımızı mürekkep yaptıracağız.

Evet. Evet. Evet. Binler def’a evet!..

Savcı iddianamesinde diyor ki: “Said Nursî eserleriyle üniversite gençlerini zehirlemiştir.” Biz de buna mukabil deriz ki: “Eğer Risâle-i Nur bir zehir ise; bizim bu zehirlere tonlarla, binlerce kilo ihtiyacımız vardır. Eğer çoklukla olduğu yeri biliyorsa, bize tayyarelerle sevketsin.”

Biz Risâle-i Nur talebeleri; îman ve İslâmiyet hizmeti uğrunda zalimlerin zulmüne ma’rûz kaldığımız vakit, hapishâne köşelerinde veya darağaçlarında ölmeği, istirahat döşeğindeki ölüme tercih ederiz. Görünüşü hürriyet, hakîkatı istibdad-ı mutlak olan bir esaret içinde yaşamaktansa, hizmet-i Kur’âniyemizden dolayı zulmen atıldığımız hapishânede şehîd olmayı büyük bir lütf-u İlâhî biliriz.

Afyon Hapsinde mevkuf Konyalı
Zübeyr Gündüzalp

Not: Bu müdâfaa ve temyiz lâyihası Temyiz Mahkemesine gönderildikten sonra Temyiz Reisliği Zübeyr’in hapisten tahliyesi için telgrafla emir vermişdir.

* * *

[Mustafa Sungur’un müdâfaasıdır]

Afyon Ağır Ceza Mahkemesine

İddia makamı, benim de Nurcular cemiyetine dahil olup halkı hükümet aleyhine teşvik ettiğim iddiasıyla cezalandırılmamı istiyor.

Ses Yok