Bunun için, eğer komünistler mürekkep ve kâğıdı yok etmek imkânını da bulsalar, benim gibi birçok gençler ve büyükler fedâi olup hakîkat hazinesi olan Risâle-i Nur’un neşri için, mümkün olsa derimizi kâğıt, kanımızı mürekkep yaptıracağız.
Evet. Evet. Evet. Binler def’a evet!..
Savcı iddianamesinde diyor ki: “Said Nursî eserleriyle üniversite gençlerini zehirlemiştir.” Biz de buna mukabil deriz ki: “Eğer Risâle-i Nur bir zehir ise; bizim bu zehirlere tonlarla, binlerce kilo ihtiyacımız vardır. Eğer çoklukla olduğu yeri biliyorsa, bize tayyarelerle sevketsin.”
Biz Risâle-i Nur talebeleri; îman ve İslâmiyet hizmeti uğrunda zalimlerin zulmüne ma’rûz kaldığımız vakit, hapishâne köşelerinde veya darağaçlarında ölmeği, istirahat döşeğindeki ölüme tercih ederiz. Görünüşü hürriyet, hakîkatı istibdad-ı mutlak olan bir esaret içinde yaşamaktansa, hizmet-i Kur’âniyemizden dolayı zulmen atıldığımız hapishânede şehîd olmayı büyük bir lütf-u İlâhî biliriz.
Afyon Hapsinde mevkuf Konyalı
Zübeyr Gündüzalp
Not: Bu müdâfaa ve temyiz lâyihası Temyiz Mahkemesine gönderildikten sonra Temyiz Reisliği Zübeyr’in hapisten tahliyesi için telgrafla emir vermişdir.
İddia makamı, benim de Nurcular cemiyetine dahil olup halkı hükümet aleyhine teşvik ettiğim iddiasıyla cezalandırılmamı istiyor.