BİRİNCİ MES’ELE: Rivâyette var ki: “Âhirzamanın eşhas-ı mühimmesinden olan Süfyan’ın eli delinecek.”
Allahu a’lem, bunun bir te’vili şudur ki: Sefahet ve lehviyat için gâyet israf ile elinde mal durmaz, israfata akar. Dârb-ı meselde deniliyor ki, “Filan adamın eli deliktir.” Yâni çok müsriftir.
İşte, “Süfyan israfı teşvik etmekle, şiddetli bir hırs ve tamâ’ı uyandırarak insanların o zaîf damarlarını tutup kendine musahhar eder.” diye bu hadîs ihtar ediyor. “İsraf eden ona esir olur, onun dâmına düşer.” diye haber verir.
İKİNCİ MES’ELE: Rivâyette var ki: “Âhirzamanın dehşetli bir şahsı, sabah kalkar; alnında “Hâzâ kâfir” yazılmış bulunur.”
Allahu a’lem bissavab.. bunun te’vili şudur ki: O Süfyân, kendi başına firenklerin serpuşunu koyup herkese de giydirir. Fakat cebir ve kanun ile tâmim ettiğinden, o serpuş dahi secdeye gittiği için inşâallah ihtida eder, daha herkes -yalnız istemeyerek- onu giymekle kâfir olmaz.
ÜÇÜNCÜ MES’ELE: Rivâyette var ki: “Âhirzamanın müstebid hâkimleri, husûsan Deccal’ın yalancı Cennet ve Cehennemleri bulunur.”
bunun bir te’vili şudur ki: